Yüksek enflasyon, başta doğalgaz, elektrik, akaryakıt ve tüm ürünlere gelen yüksek zamlar vatandaşın alışveriş poşetini yarı yarıya azalttı.
Evim Odunpazarında kurulan pazara uzak olmasına rağmen ara sıra eski dostlarla karşılaşabilmek ayaküstü de olsa iki-üç kelam etmek amacıyla giderek birkaç parça alışveriş yaparım.
Dün Atatürk Lisesi'nin arkasında kurulan sokak pazarından iki-üç parça bir şeyler aldım. Pazarın girişinde evi Balmumu Müzesi'nin arkasında olan eski arkadaşımla karşılaştık.
Pazara, pazar arabasıyla gelirdi.
Bu kez arabasız gelmiş.
'Hayrola arabanın lastiğimi patladı!' diye espri yaptım.
'Arabayla pazara çıkacak cepte paran var mı? Diye sorsana' dedi.
'Sadi biliyorsun emekli memurum. Aldığım maaş belli. Artık geçmişteki gibi her şeyi kilo ile alamıyorum ateş pahası. 250 gram veya yarım kilo alıyorum artık. Onlarda bir torbaya sığıyor. Arabaya gerek kalmıyor' diyerek pahalılıktan yakındı.
Kısa süre içerisinde benzin, motorin ve doğal gaza, elektriğe gelen zamlara da değinen arkadaşım, zamların yükünü yöneticilerin değil halkın çektiğini söyledi. Ardından eşi, 'Mutfakta yangın var. Ay sonunu getiremiyoruz' ifadelerini kullandı.
Bizim konuşmalarımıza kulak misafiri olan pazarcı ise, pazarcı esnafının durumunda büyük bir gerileme olduğunu söyledi. 'Müşterinin alım gücü düştü. Hayat çok pahalandı' diyerek akaryakıt, doğalgaz, elektriğe gelen zamlara dikkat çekti. 'Vatandaş utanarak yarım kilo domates istiyor. Sebze meyve fiyatlarının bir ay öncesine göre düşmesine rağmen tüketici pazara gelmeye korkuyor. Gelen her vatandaşın hayat pahalılığı ve işsizlikten şikayet ediyor. Fiyatların pahalığından bizi sorumlu tutuyor. Bizde işimizi gücümüzü bırakıp fiyatların neden pahalı olduğunu izah ediyoruz. Sizde haklısınız diyorlar. Artık pazarcı esnafı bir yıl öncesinin parasını kazanamıyor. Nasıl geçinecek insanlar?' diye sordu.
Vatandaşta, pazarcı da hayat pahalığından dert yanıyor.
KAZIM KURT ESNAFIN VE
VATANDAŞIN DERDİNİ DİNLEMİŞ
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Çankaya ve lhlamurkent Mahallesinde işyerlerini gezmiş, vatandaşlarla sohbet etmiş. Onların derdini, taleplerini dinlemiş. Girdiği bakkal, manav ve kasaptan da fiyatlar hakkında bilgi almış.
'FİYATLAR EL YAKIYOR'
Türkiye'nin yoksulluk ve yönetilememe krizi ile karşı karşıya olduğunu savunan Başkan Kurt, 'Uzun süredir CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar ile birlikte Odunpazarı'nda bulunan mahallelerimizi geziyor, esnafla, hemşerilerimizle sohbet ediyoruz. Hemşerilerimizin derdini, sıkıntısını dinliyoruz. Zamlar, faturalar, kiralar. Herkesin sorunu ortak, geçinemiyoruz diyorlar. Kimse ay sonunu getiremiyor. Pazarlarda, marketlerde, manavlarda, kasaplarda fiyatlar el yakıyor. İnsanlar karnını doyurma derdinde. Bu durumun da tek sorumlusu siyasal iktidar, onların yanlış ekonomi, tarım, yönetim politikaları. Bu sorunların tek çözümü de sandık. Sandık gelecek ve hemşerilerimiz, halkımız bu sorunu çözecek' demiş.
* * *
Doğalgaza son iki ayda yüzde 65, elektriğe ise yüzde 15 zam geldi. Artık vatandaşın cebinden elektrik ve doğalgaza ödediği para yüzde 80 daha fazla para çıkacak. Yaz ayında olduğumuzdan doğalgazı sadece banyo ve mutfakta kullanıyoruz.
Kış mevsime girip ısınmada da kullandığımızda gelen faturalar her kesimdeki insanın canını daha çok acıtacak.
* * *

öğrenci yurtlarına gençlik ve spor bakanlığı sahip çıkmalı
Son yıllarda üniversite öğrencileri yurtlarda barınacak yer bulamadıklarından yakınmaya başladılar.
Diğer taraftan da Sivrihisar İlçesindeki öğrenci yurtları ilgisizlikten ve bakımsızlıktan dolayı harabeye dönmüş. Harabeye dönen yurtlar yağmalanmaya başlamış.
İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş, yurtlar ile ilgili olarak daha önce uyarıda bulunduklarını ancak hiçbir olumlu adım atılmadığını belirterek, 'Her kuruşunda vatandaşın alın teri olan bu yurtlara sahip çıkalım' dedi.
Toptaş, yaklaşık altı yıldır atıl bulunan öğrenci yurtları için 29.09.2021 tarihinde basın açıklaması yaparak bu yurtların kredi ve yurtlar müdürlüğüne devrinin yapılarak, yükseköğrenimde çekilen yurt sıkıntısının giderilmesini istemişti.
Ulusal ve yerel basında büyük ilgi gören basın açıklamasının üzerinden on ay geçmesine rağmen olumlu hiçbir adım atılmamış.
Bu süre içinde kanun hükmünde kararname ile el konulan 150 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu altı yıldır gerekli koruma önlemleri alınmadığından ve ilgisizlik yüzünden kötü niyetli kişiler tarafından yağmalanmış. Yurt binasının elektrik, su, kalorifer tesisatları, kapılar musluklar hatta pencereler yerlerinden sökülüp götürülmüş.
İlçe halkından toplanan paralarla yapılan bu öğrenci yurdu harabe haline geldiği için çürümeye terk edilmiş.Sivrihisar ilçesi iş adamlarından Dr.Tevhid Çamoğlu tarafından yaptırılıp, yıllarca öğrencilerin barınmasında kullanılan öğrenci yurdu da yaklaşık iki yıldır boş bekletilmekte.
İlgisizlik yüzünden kapıları kilitli olduğu halde camları kırılarak yağmalanmaya başlanmasını ibretle izlediklerini söyleyen İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Recep Toptaş, 'Bir şey yapamamak sesimizi yetkililere duyuramamak ve hiçbir önlem alınmaması bizleri derinden üzmektedir. İlçemizde Osmangazi Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulunda yaklaşık 600 öğrenci öğretim görmektedir. Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurt binası olmadığı için erkek öğrencilere yönelik 150 öğrenci kapasiteli yurt binası kiralandı. İlçemizde yükseköğretimde okuyan kız öğrenciler için yurt binası bulunmamakta. Kiralık ev bulamayan veya kiraların 3 bin TL ye yükselmesinden dolayı kız ve erkek öğrencilerimiz, ya kayıtlarını donduruyorlar ya da kayıtlarını başka yerlere almak suretiyle ilçemizi terk ediyorlar' diyerek bu yurtlara devletin sahip çıkmasını istemiş.
* * *
Sivrihisar İlçesinde yükseköğretimde yurt sıkıntısı yaşanırken, öğrenciler yüksek ev kiraları nedeni ile sıkıntı yaşarken, bu iki öğrenci yurdunun bakımsızlık ve ilgisizlik yüzünden çürümeye terk edilmesi vicdanları sızlatıyor.
İnşaat maliyetlerinin aşırı yükselmesi ile yeni yurt binalarının yapılması devletimize büyük yük getireceğinden, milyonlarca lira harcanarak yapılan bu yurtların bir an evvel bakımlarının yapılarak eğitim ve öğretime kazandırılması, öğrencilerin yaşadığı barınma sıkıntısının çözümüne katkı sağlayacaktır.
AK Parti'nin Eskişehir milletvekillerinden ikisi üniversite hocası. Emine Nur Günay ise dış ilçelerden sorumlu. İçler acısı ve vicdanları sızlatan bu sorunla ilgilenirler ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bu yurtların bir an evvel bakım ve onarımları yapılarak önümüzdeki 2022-2023 eğitim ve öğretim yılına hazır hale getirilirse Sivrihisar İlçesinde yaşanan yurt sorunu da giderilir.
* * *
Emine Nur Günay'a Avrupa'da bir önemli görev daha
AK Parti Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay, AKPM'de kurulan Kadın Grubu (women@pace) yönetim kurulu üyeliği görevine seçildi.
AKPM'nin içerisinde, AKPM'nin kadın üyelerinden oluşan, partiler arası ve siyasi olmayan birleşik bir platform olarak kurulan women@pace'in amacı, kadınların AKPM çalışmalarına katılımını artırmak ve toplumu etkileyen her türlü konuyu kadın bakış açısıyla ele almak.
Women@pace grubu, kadınların AKPM'de aktif katılımını ve siyasi temsilini artırmaya yönelik eylemleri belirlemeyi ve uygulamayı, Avrupa Konseyi'nin ve özellikle Parlamenter Meclisi'nin çalışmalarının görünürlüğünün ve etkisinin güçlendirilmesine katkıda bulunmayı, ulusal parlamentolarda ve diğer parlamento meclislerinde kurulmuş diğer kadın gruplarıyla bağlantılar kurmayı hedefliyor. Grubun 6 kişilik bir yönetim kurulu bulunuyor. Prof. Dr. Günay da bu 6 kişiden biri olarak grubun çalışmalarına yön verecek kurulda bulunuyor.
''KADINLARIN TEMSİLİYETİ İÇİN BÜYÜK BİR ADIM''
AKPM Kadın Grubu'na (@women@pace) ve yönetim kuruluna üyeliği ile alakalı açıklamada bulunan Prof. Dr. Emine Nur Günay, 'Öncelikle ülkemizi uluslararası bir platformda üst düzeyde bu konuyla alakalı temsil etmek benim için büyük bir gurur. Kadınların siyasette temsili ile alakalı hem ülkemizde hem de tüm dünyada gidilecek çok yolumuz olduğunu hep dile getiriyorum. Bu anlamda uluslararası arenada önemli etki yaratabilecek bu organizasyonun bir parçası olmak ve yönetiminde yer almak, yapılacak çalışmalara dair beni oldukça heyecanlandırıyor. TBMM'de Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda yaptığımız çalışmalardaki deneyimlerimizi Avrupalı meslektaşlarım ile paylaştım. Aynı şekilde bu grupta yaptığımız çalışmaları KEFEK ile paylaşıyorum, ortak neler yapabiliriz sinerji yaratmaya çalışıyorum. Önümüzde önemli gündem maddeleri var,women@pace olarak çalışmalarımıza hızla başladık ve hedeflerimiz doğrultusunda güzel sonuçlar elde edeceğiz. 46 üye ülke kapsamında kadınların sorunlarının saptanması konusunda bir anket çalışması önerisinde bulundum, şu anda onun üzerinde çalışıyoruz. Çıkan sonuçlara göre biz de öncelikli konularımızı belirleyeceğiz. Kısacası yukarıdan tabana empoze değil, tabandan yukarı geri bildirimle konuları tespit ediyoruz' dedi.
* * *

HİKAYE:

ÖZGÜR KURT
Karnını doyurmak için yiyecek bir şeyler bulmaya çıkan kurt, gecenin karanlığında sessiz sessiz yürüyordu. Çok aç olduğu belliydi. Ayın bedenine vuran ışıklarından nerdeyse kemikleri sayılıyordu. Patikaya doğru ilerlerken; iyi beslendiği her halinden belli olan heybetli ve tüyleri oldukça bakımlı bir köpekle karşılaştı. Onun bu haline imrenen kurt: 'Ne şanslısın! Sana bakacak ve karnını doyuracak insanlar, gece güvenle uyuduğun bir yuvan var. Bu halinden ne kadar da memnun görünüyorsun'.
Köpek, kurda doğru merhametli bir bakış atarak kurdun bu çelimsiz haline üzüldü. 'Yaşadığım yerde yiyecek bulmakta zorluk çekmiyorum, düzenli bir hayatım var dedi. Eğer sen de benim gibi düzenli bir hayat istersen benimle gelebilirsin. İstediğin kadar doyarsın ve kulübemi paylaşırız.'
Bu teklifi büyük bir sevinçle karşılayan kurt, köpekle birlikte yola düştü. Geceleri evin korunmasında köpeğe yardım edecek böylece düzenli kalacak bir yeri ve bol miktarda yiyeceği olacaktı.
Birlikte köpeğin evine doğru yürürlerken kurt, köpeğin parlak tüylerinin arasında bir yara izi gördü ve sordu: 'Boynundaki yara izi nedir? Canın acıyor mu, bu nasıl oldu?
Köpek, umursamaz bir tavırla cevap verdi: Önemli bir şey değil. Zincirin tasması yapmış olabilir, acımıyor' dedi.
Kurt, büyük bir hayretle sordu, 'nasıl yani sen özgür bir hayat sürmüyor musun?'.
Köpek, 'aslında sadece gündüzleri zincire bağlanıyorum. Sahibim benim saldırgan bir köpek olduğumu ve etrafa zarar vereceğimi düşünerek beni bağlıyor. Geceleri ise tasmamı takmıyor, istediğim yere gitmekte özgür oluyorum. Hem bu durum benim için daha iyi. Çünkü akşama kadar dinleniyor uyuyor ve güçleniyorum. Ardından da karnımı bir güzel doyurup gece görevimi daha iyi bir şekilde yerine getirebiliyorum.
Evdeki herkes beni çok seviyor. Evin küçük oğlu benimle oynamaya bayılıyor. Evin hizmetçileri beni besliyor. Bazen de sahibimin tabağından yiyorum.'
Bu sırada arkasına bile bakmadan karanlıkta kaybolan kurdun arkasından seslendi:
'Nereye gidiyorsun?'.
Kurt, köpeğe dönerek: 'Senin adına sevindim benim tutsak arkadaşım. Tüm yiyecekler, mutlu yuvan ve seni sevdiğini söyleyen o sahipler senin olsun. Ben özgürlüğümü tüm bu şeylerin hiçbirisine değişmem. Ve ne için olursa olsun o zinciri boynuma takmayı kabul etmem' diyerek yoluna gitti.
* * *
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
* * * * *