CHP'de İl Kongresi sonrasında Feragat etme tartışması olanca hızıyla sürüyor.
SÖZLÜ DÜELLOLAR
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen lehine kurultay delegeliğinden feragat ettiğini söyledi. İlker Özokçu, Ataç'ın bu feragat talebini Hakime ilettiğini ama Hakimin kabul etmediğini ifade etti. CHP İl Başkanı Sinan Özkar bu konuda açıklama yaparak, 'Ataç feragat falan etmedi. Büyükerşen kurayla Kurultay Delegesi oldu' diyerek, Ataç'ı yalanladı. Bunun üzerine Ataç, basın toplantısı düzenleyerek, CHP İl Başkanı Sinan Özkar'ın 'Feragat etmedi' sözlerine 'Siz ve sizden niye kimse fedakarlık etmedi?' diye yanıt verdi. Tepebaşı Belediye Başkanı ve İl Başkanı arasında yaşanan bu sözlü düellolar CHP Eskişehir Örgütü'nde gerilimi giderek arttırıyor.
KIYAMET Mİ KOPARDI?
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç'ın hangi listede isimleri çizildi. Kazanan sarı listede çizildiler. Bu liste kimin? Sinan Özkar'ın. Yani Sinan Özkar'ın listesine oy verenler iki belediye başkanının isimlerini çizmiş. Bu çizenler, Özkar'ın ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un ismini çizmemişler. Seçimi kazanan listenin sahibi Sinan Özkar, 'Benim listemde bu çizik olduğu için üzgünüm. Bundan dolayı Eskişehir'i CHP'nin kalesi yapan Büyükerşen ve Ataç kura çekmek zorunda bırakıldı. İki Belediye Başkanımızı kura torbasına sokulmasına asla izin veremeyiz. Bu listenin sahibi olarak, ben kurultay delegeliğinden feragat ediyorum. Her iki belediye başkanımızda kurultay delegesi olarak partimizi Ankara'da temsil etmelidir' deseydi, kötü mü olurdu? Veya Sinan Özkar'ın listesinden Kurultay Delegesi seçilen bir kişi feragat etseydi, kıyamet mi kopardı?
TAKDİR EDİLMEZ MİYDİ?
Aynı şekilde listelerde isimlerin çizilmesi olayını planladığı iddia edilen Erdal Caferoğlu, 'İki belediye başkanının kura torbasına girmemesi için kurultay delegeliğimden feragat ediyorum' diyemez miydi? Kendisi Büyükerşen sayesinde iki dönem üst üste Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olmadı mı? Bundan dolayı bir vefa gösterisinde bulunamaz mıydı? Seçimi bir oyla kaybeden İlker Özokçu, kongrenin oy yükünü çeken Ahmet Ataç'ın kurultay delegesi olması için kurultay delegeliğinden feragat edemez miydi? Arkasında Ataç olmasaydı, seçimde kaç oy alabilirdi? Ataç'ın feragat talebini iletmek yerine kendisi yazılı olarak 'Kurultay delegeliğinden feragat ediyorum' dilekçesini Hakime verseydi, takdir edilmez miydi? Özokçu bunu yapmış olsaydı, Büyükerşen ve Ataç kuraya girmezdi.
HİÇ Mİ AKLINIZA GELMEDİ?
Peki diğer kurultay delegeleri Nuray Akçasoy, Akın Sallarel, Hatice Çuhadar, Sibel Yeşildal, Abdülkadir Adar, Erdal Şanlı, Hülya Cesur ya sizler. Büyükerşen ve Ataç'ın kura çekmemesi için kurultay delegeliğinden feragat etmeyi hiç mi aklınıza getirmediniz? Özellikle onlar sayesinde Belediye Meclis Üyesi olan Akçasoy ve Adar yaşanan bu durumdan mutlu musunuz? CHP'de bu yaşananlar Sezen Aksu'nun 'Eller günahkar/ Diller günahkar /Bir çağ yangını bu bütün/ Dünya günahkar/ Masum değiliz hiç birimiz' şarkısının sözlerini hatırlatıyor. Seçim listesinde Büyükerşen ve Ataç'ı çizenler, sonrasında onları kura çekmek zorunda bırakanlar ne anlatırlarsa anlatsınlar asla masum değillerdir.
***
NOSTALJİ
BÜYÜK MİZAH USTASI ESKİŞEHİR'DE
Yıl 1993. 23 yıl önce Türk mizah yazarı Aziz Nesin Eskişehir'e geldi.
GAZETE ÇIKARMAK
İSTİYORDU
Tarihi Fotoğrafta Aziz Nesin, Dönemin Eskişehir Belediye Başkanı merhum Selami Vardar, Belediye Başkan Yardımcısı Abdülkadir Adar, CHP eski milletvekili Murat Kahyaoğlu ve bugünün Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Azmi Kerman ile birlikte görülüyor. Azmi Kerman, Nesin'in o yıllarda bir gazete çıkarmak istediğini belirterek, 'Kendisiyle sık sık buluşup, bu konuda değerlendirme yapıyorduk. Ancak gazete çıkarma isteğini gerçekleştiremeden aramızdan ayrıldı' dedi.
1995'DE YAŞAMINI YİTİRDİ
2 Temmuz 1993'de Sivas Katliamında canını zor kurtaran Aziz Nesin, 2 yıl sonra 6 Temmuz 1995'de söyleşi ve imza günü için gittiği Çeşme Alaçatı'da 80 yaşında vefat etti. Büyük mizah ustası hayata veda ederken insanlığa öykü, fıkra, roman, Anı, Gezi notları, Oyun ve Şiir kitaplarını bıraktı.
'KENDİME
GELEYİM İSTEDİM'
Aziz Nesin neden Nesin soyadı aldığını yıllar önce şöyle anlatmıştı; '1934 yılında Soyadı Kanunu çıktı, her Türk kendine bir soyadı alacaktı. Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri 'eli açık', dünyanın en korkakları 'yürekli', dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar. Bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'Çevikel' soyadının almıştı. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadlarını kapışıyorlardı. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime 'nesin' soyadını aldım. Herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.'
**
foto şaka
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç: Hocam ekmeğinizden alabilir miyim?
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Alabilirsin Ahmet. Ancak benim için kurultay delegeliğinden feragat etmeyenler ekmeğimi almasın.
CHP PM Üyesi Gaye Usluer: Yılmaz Hoca kurultay delegeliğinden feragat etmeyen Sinan Özkar'a fena çaktı.
CHP İl Başkanı Sinan Özkar: Kafama bir yerlerden taş mı geldi ne? Başım ağrımaya başladı.