Geçen hafta Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde, 'Mustafa Kemal'in Sofya Yılları 1913-1915' belgeselini izledim.
Gösterinin davetiyesini gördüğümde hemen aklıma Mustafa Kemal'in o ünlü yeniçeri kıyafeti ile katıldığı balodaki fotoğrafı geldi. Bunun dışında yaklaşık 15 ay süren görevi sırasında bir belgeselde neler olabileceğini doğrusu merak ettim. Belgeseli ilgiyle izledim ve Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşamında çok fazla üzerinde durulmayan kısacık bir döneme neler sığdırdığını başarıyla anlatan çok değerli bir çalışma olduğunu gözlemledim.
İLK KEZ ESKİŞEHİR'DE
GÖSTERİMDE…
Avrupa'dan sonra Türkiye'de ilk gösterimi Eskişehir'de yapılan 'Mustafa Kemal'in Sofya Yılları 1913-1915' belgeselinde Mustafa Kemal Atatürk'ün çok az bilinen ve askeri ateşe olarak görev yaptığı Sofya yılları anlatılıyor.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen gösterim, Eskişehir Rumelili İş İnsanları Derneği (ERİAD) ile Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği'nin (ERBALDER) ortak çalışması ile gerçekleştirilmiş.
Filmin yapımcısı Nahide Deniz ve yönetmen Ufuk Karakaş'ın, Atatürk'ün Sofya yıllarına ışık tutan belgeselinde birçok Bulgar ve Türk tarihçiden yararlanması, devlet arşivlerine girmesi ile şimdiye kadar hiç gün yüzüne çıkmamış belge ve bilgilerle tarihe ışık tutuluyor. Belgeselde, Türkiye ile Bulgaristan'dan bazı politikacıların görüşlerine de yer verilmiş. Gösteri öncesi yapılan konuşmalar belgesele daha da derinlik ve anlam kazandırdı;
Filmin yönetmeni Ufuk Karakaş,
'Atatürk'ün Sofya'da kaldığı 15 ayın çok araştırılmadığını' ifade ederken;
'Atatürk'ün Sofya yıllarından sadece iki, üç konu biliniyordu. Doküman bulacak mıyız diye çok kaygılanıyorduk, ama ilerledikçe Atatürk'ün burayı bir laboratuar kabul ettiğini, burada yaşadıklarını gördüklerini Türk ulusuna aktardığını anladık. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün, savaştan çıkan Türkiye ve Bulgaristan dostluğunun ortak başlangıç noktası olduğunu öğrendik.' dedi.
Yapımcı Nahide Deniz konuşmasında; 'Atatürk'ün Sofya'da izlerini sürerken ve çekimler sırasında Atatürk'ün Bulgaristan'da ne kadar çok sevildiğini ve aradan 109 yıl geçmiş olmasına rağmen onunla ilgili hatıraların ne kadar diri olduğunu gördük' dedi.
Gecenin en anlamlı konuşmalarından birini ERBALDER Başkanı Neziha Bilen yaptı. Eğitimci Neziha Hanım;
'Milletlerin tarih sahnesindeki hayatlarına yön ve şekil verenler, onların liderleridir. Dünya tarihinin benzersiz liderlerinden birisi; askerliği, devlet adamlığı, devrimleri ve fikirleriyle, eğitimci kişiliğiyle şüphesiz ki, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür.' derken izleyicilerden çok büyük alkış aldı.
Vali Yardımcısı Salih Altın, yaptığı konuşmasının bir bölümünde 2 Ekim'de Bulgaristan'da yapılacak parlamento seçimlerinden de söz etti. Sayın Altın, 'Neziha Bilen'in Bulgaristan seçimlerinden söz etmemesini heyecanlı oluşuna' bağladı.
Ben şahsen Neziha Hanım'ın Bulgaristan seçimlerinden söz etmemesini 'heyecanından değil'; salonda bulunan Bulgar akademisyenlere ve misafirlerine duyduğu siyasi nezaketten kaynaklandığını ve çok doğru yaptığını düşündüm.
OKULLARDA
GÖSTERİLMELİDİR!..
Bu belgesel ile Mustafa Kemal'in Sofya'da görev yaptığı 15 aylık sürede pek çok askeri, siyasi ve kültürel temasta bulunduğunu, Avrupa ve Balkan Devletleri'nin askeri, ekonomik ve demografik potansiyelini yakından tanıma ve inceleme fırsatı edindiğini bir kez daha anımsadık.
Belgesel, Mustafa Kemal'in yaşam öyküsünde Sofya günlerinin sadece 'kıyafet balosunda giydiği yeniçeri kostümünden' ibaret olmadığını göstermesi açısından önemli bir boşluğu doldurmuş. Umarım tüm okullarda öğrencilere gösterilme olanağı bulur.
ATAM! ŞEREF SÖZÜ
OLSUN!...
Belgeselin hazırlanmasında ve Eskişehir sunumunda emeği geçen herkese teşekkür ederken yazımızı besteci ve yorumcu Murat Evgin'in, bu belgesel için hazırladığı 'Şeref Sözüm' adlı bestesinin sözleriyle bağlayalım;
Masmavi gözlerinde aydınlığı gördüm,
Asil sözlerinde özgürlüğü buldum, Karanlık günlerimde gün ışığım oldun,
Sonsuza dek izindeyim Atam! Şeref sözüm olsun!...