Yarın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. 10 Ocak 1961 tarihinde kabul edilen '212 Sayılı Yasa' ile basın çalışanları önemli haklar elde etti. Bundan dolayı bu gün 'Çalışan Gazeteciler Bayramı' olarak kutlanmaya başladı.
PATRONLOR BOYKOT ETTİ
12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra bu hakların bir kısmının geri alınması üzerine '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' olarak değiştirildi. 212 Sayılı yasanın çıkmasına dönemin gazete patronları şiddetle karşı çıktı. Üç gün boykot yaparak gazetelerini çıkarmadılar. Ancak bu boykotta başarılı olamadılar. Ancak 12 Mart 1971 darbesi onların imdadına yetişti. CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Eskişehirli gazetecidir. Yıllarını bu mesleğe veren Sertel 2015 yılında işten çıkarılan gazetecilerin sayısının geçen yıla göre üç katına çıktığını belirten Sertel, 'Toplam 774 gazeteci 2015 yılında işten çıkarıldı. Gazeteciler için adli makamlarda 484 işlem yapıldı. 200 basın mensubu, 7 yayın kuruluşu hakkında soruşturma başlatıldı. 156 gazeteci gözaltına alındı. 234 gazeteci için dava açıldı. 32 gazeteci tutuklu. 70 gazeteci saldırıya uğradı. Son 12 yılda olduğu gibi 2015 yılı da gazeteciler açısından 'felaket' niteliğinde geçti. Basın ve ifade özgürlüğünde uluslararası alanda durumumuz utanç verici. 180 ülke arasında 149. sıradayız. Biz özgürlükten yana tavır koyarken yalnızca gazetecilerin özgürlüğü açısından düşünmüyoruz. Halkın haber alma özgürlüğünden bahsediyoruz. Gazetelere televizyonlara yasaklar getirirseniz halkın haber alma özgürlüğünü engellemiş olursunuz' dedi.
GAZETECİ
HAPİSHANESİ
Sertel'in ortaya koyduğu bu veriler, 'ülkeye ileri demokrasi getireceğiz' diyenlerin Türkiye'yi getirdikleri durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Günümüz Türkiye'sinde gazeteleri, gazetecileri hedef gösteriyorlar. Sırf doğruları yazdıkları için basın çalışanları işten attırılıyor. Düşük ücretlerle çalıştırılan basın çalışanlarının iş güvencesi yok. İktidarın yanında olmayan gazeteler devletin tüm imkanları kullanılarak linç ediliyor. Bunca olumsuzluktan sonra birileri yandaş gazetelerin hepsinde aynı başlığı attırarak, Türk Basınının ne kadar özgür(!), tarafsız(!) olduğunu gözler önüne seriyor. Ne yazık ki son yıllarda Türkiye 'Gazeteci Hapishanesi' oldu. Son 7-8 yılda yaşanan baskı, sansür ve yıldırma politikalarını 12 Eylül Cunta yönetimi bile yapmadı.
GERÇEKLER
SAKLI MI KALACAK?
Bugün insanları ötekileştirerek Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük zarar veriyorlar. Bu yasakçı, baskıcı zihniyete sormak istiyorum. Gazeteciler tutuklanınca gerçekler saklı mı kalacak? 'Bizler casus değiliz, hain değiliz, kahraman değiliz. Biz gazeteciyiz. Ve burada yapılan şey baştan sona bir gazetecilik faaliyetidir' diyen Can Dündar ve 'Ben devlet kurumlarının birbiriyle kavgalı olup olmadığına, haberimin kimin işine yarayacağına bakmam. Önemli olan haberin gerçekliği ve kamu yararı taşımasıdır' diyen Erdem Gül'ün cezaevinde olduğu bir dönemde bizler 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü bayram havasında kutlayamayız. Bu anlamlı günde Gazetecilik görevlerini yaptıkları için tutuklanan Dündar ve Gül'ün sonuna kadar yanında olduğumu haykırmak istiyorum. Ülkede son yıllarda oluşturulan 'Korku İmparatorluğu' özgür basını asla susturamayacak…
**
Cumartesi
Hikayeleri
KARINCA İLE ASLAN
Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı… Çok çalışır… Çok üretir... Ve bunları keyif içinde yapardı.
ÖRÜMCEĞİ İŞE ALDI
Patronu Aslan, Karınca'nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün karı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamamböceğini işe aldı. Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece Karınca'nın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümceği işe aldı.
YENİ DONANIM
Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceğinin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti. Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artık artan ekipmanlar için de artık bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sineği işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.
Aslan, Karınca'nın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üst yöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustosböceğini işe aldı.
AŞIRI İSTİHDAM
Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustosböceğinin ilk icraatı ofisi rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabi ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı. Karınca'nın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu Aslanı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti. Bunu üzerine, Karıncanın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü fark etti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuş'u sorunu çözmesi için işe aldı. Baykuş, Karınca'nın departmanında 3 ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: 'Departmanda aşırı istihdam vardı' Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi. Ve elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan Karıncayı işten çıkardı...
foto şaka
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Kemal Bey, korkmayın Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak kıpırdamaz.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Anlaşılan Ortadoğu'da kımıldayacak yaprak kalmamış ki ülkeler yanıyor, haberiniz olmuyor.