Balkanlarda üç ülkede görülen sellerin neden olduğu büyük felaket , aniden gelen ve aşırı miktarda düşen sağnak yağmurlar sonucu meydana gelmiş bulunmaktadır. Geniş bir coğrafyada bir günde yağan yağış miktarının normal koşullarda bir kaç ayda yağan yağışların toplamı kadar olduğu açıklanmıştır. Dünyamızın bütün dengesini bozan küresel ısınmanın iklimlerde ani değişiklikler yaptığı , bu değişikliklerin çoğunun büyük zarar veren sonuçları olduğu yıllardır yaşanarak görülmektedir. Bu yıl yaşadığımız ve ülke çapında geniş alanlarda büyük zararlarını gördüğümüz kuraklık ile çeşitli bölgelerde yer alan il ve ilçelerimizde önemli boyutlarda ürün kayıplarına neden olan dolu, don, sel zararları son yıllarda sık yaşamaya başladığımız olaylar haline gelmiştir. Bu durum ülkemizde küresel ısınma nedenli iklim değişikliklerinin etkisini artırmaya başladığının ciddi belirtileridir. Bunların yanında dikkati fazla çekmeyen fakat üretime göz ardı edilemeyecek olumsuz etkileri olan iklim olayları da yaşanmıştır. Ilık geçen ve sonuna doğru normalden fazla sıcak olan kış nedeniyle ağaçlar erken çiçeklenmiş, bitkiler uyku döneminden erken çıkarak büyüme dönemine girmişlerdir. Bu sırada gelen ani sıcaklık düşmeleri bitkilere, özellikle de çiçek ve tomurcuklara verdikleri zararlarla verim güçlerini düşürmüştür.
Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle sık ve yıkıcı etkilerle meydana gelen sel ve su taşkınlarının verdiği zararların boyutları çok büyüktür. Seller, dünyada meydana gelen afet sayısının yarısını tek başına oluşturmaktadır. Felaketlerden kaynaklanan ölümlerin yarısı, ailelerin evsiz kalma oranının üçte ikiye yakın kısmı ve ekonomik kayıpların üçte biri seller nedeniyle meydana gelmektedir. Seller ve su taşkınları, yaşamın temeli olan tarım ürünlerinin ekili olduğu alanları su altında bırakarak ve sürükledikleri katı maddeleri ekili alanlara yığarak bitkilerin ölmesine neden olurlar. Seller bitkilerin büyüyüp gelişmesi için toprağın en önemli kısmı olan üst tabakasını tarlalardan, bahçelerden alıp sürükleyerek , büyük kısmını işe yaramayacak alanlara, akarsulara, doğal göl, baraj, gölet gibi yerlere taşımaktadır. Toprağı taşınmış tarlaların, bahçelerin verim güçleri çok azalacağı için büyük ürün kayıpları olmaktadır. Bu taşımanın zararları sadece tarım ürünlerinden olacak kayıplarla sınırlı kalmamakta, taşınan toprağın yığıldığı barajların, göllerin, göletlerin dolmasına ve yarar verme sürelerinin kısalmasına da neden olarak, buralardan yararlanan bütün canlılara ve milli ekonomiye büyük zarar vermektedir.
Küresel ısınma bugünden yarına durdurulamayacağı için meydana gelebilecek iklim değişikliklerinin getireceği sonuçlara olabildiğince hazırlıklı olmak gerekmektedir. Doğal afetler için burada daha önce hiç olmadı, bundan sonra da olmaz demek gaflettir. Özellikle iklim değişikliklerinin farklı zamanlarda ortaya çıkan etkilerinin sıklaştığı bu yıllarda eskiye göre çok daha dikkatli ve duyarlı olmak gerekmektedir. En zararlı afetlerden biri olan seller ve taşkınlar taşıdıkları su miktarının boyutlarına göre, tarım arazilerinde kısa veya uzun süreli göllenmeler meydana getirmektedir. Göllenmeler doğal olarak düz, taban arazilerde ve arazi içindeki çukurluklarda olmaktadır. Göllenmenin süresi yeniden gelecek sulara, yağacak yağışlara, toprakların ağır veya hafif yapılı olmasına, doğal veya insan eliyle oluşturulan drenaj olanaklarına bağlıdır. Toprakların ağır veya hafif yapısını düzeltmek insanın elindedir fakat oldukça uzun süreye gerek vardır. Drenaj, yağışı yüksek ve/veya sulanan alanlar için çok önemlidir. Toprağın özelliklerinin korunması, işlenebilirliğinin düzgün olması ve zamanında yapılabilmesi, çoraklaşmanın engellenmesi vb. bir çok yararı olan drenaj, sulanmayan fakat toprağı ağır yapılı, kışı uzun, kar örtüsü yeterli olan araziler için de çok faydalıdır. Ancak buralarda yapılacak drenaj, 4-5 yılda bir 45-60 cm derinlikten çekilecek, arkasında topu olan bir dip kazanla gerçekleştirilecek olandır. Sulanan alanlara da ısrarla önerilen bu işlem sadece bir drenaj işlemi olmakla kalmamakta, aynı zamanda yanlış toprak işleme, ağır makine, araç ve gereçlerle tarlalara çok girme vb. nedenlerle meydana gelen sert tabakaların parçalanarak, köklerin ve suyun toprağın derinliklerine ulaşabilmesini sağladığı için de çok faydalı olmaktadır. Seller, kuraklıklar, durma sömürülen fakat geri beslemesi yapılmayan topraklar, giderek artan nüfusu giderek azalan kaynaklarla beslemek zorunda oluşumuz herkesin duyarlılığını artırmalı, önlemler konusunda daha ciddi olmaya ve sorumluluğu paylaşmaya itmelidir.