Türkiye Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı olan 'Tam Saha Dergisi'nde Mazlum Uluç'un yaptığı araştırma dikkatimi çekti. 'Gençliğim Eyvah' başlığıyla verilen araştırma yazısında ligin ilk yarısının genç oyuncular açısından kara bir tabloyu yansıttığı vurgulandı. Mazlum Uluç yazısında şu görüşleri dile getirdi; '17 haftalık bölümde 21 yaş altında sadece 16 oyuncu forma şansı bulabildi. Bu oyuncuların 5'i bir maçta ve 15 dakikanın altında sahada kalabildi. 16 oyuncunun toplam sahada kalış süreleri 6109 dakika. Bu da oyuncu başına 382 dakikaya tekabül ediyor. Yani 21 yaş altı oyuncuların sahada kalma oranı maçların yüzde 25'lik bölümüyle sınırlanıyor. 21 yaş altı oyuncular arasında en fazla oynama fırsatı bulan isim ise 16 maçta 1138 dakikayla Gençlerbirliği' nden İrfan Can Kahveci. İkişer maçta oynayan oyuncuların ise ikisi de Eskişehirspor' daydı. 21 Mayıs 1995 doğumlu Dorukhan Toköz ikisi de ilk on birde olmak üzere iki maçta 155 dakika oynama şansı bulurken, 23 Ocak 1996 doğumlu Mehmet Feyzi Yıldırım da biri ilk on birde oymak üzere iki maçta toplam 83 dakika sahada kaldı. Bu iki oyuncunun da şansı, çalıştığı bütün takımlarda genç oyuncuları bulup parlatmasıyla tanıdığımız Samet Aybaba'nın Eskişehirspor'da göreve başlaması ve takımın mevcut ilk on bir oyuncularıyla istediği noktaya ulaşamamasıydı.' Bu araştırma Türkiye'de altyapının olmadığını gözler önüne serdi. Türk futbolunun geleceğinin karanlık olduğu ortaya koydu. Yabancı sınırlamasının kaldırılmasının ülke futboluna yarar değil, zarar getirdi. Türkiye Futbol Federasyonu bu araştırma üzerinde kafa yormalı. Altyapıdan yeni Arda Turanlar, Nihat Kahveciler, Hakan Şükürler yetiştirilmesi için gerekeni yapmalıdır…

-----------------------------------------------------------------------

ALCATRAZ KUŞCUSU ERDİNÇ KESKİNER

Eskişehir'de renkli kişiliğiyle tanınan eğitimci Erdinç Keskiner sık sık yurt dışına giderek, dünyanın güzelliklerini yerinde görmeye çalışır. Keskiner ailesiyle birlikte geçtiğimiz hafta Amerika'ya gitmiş. Amerika'nın birçok bölgesine giden Keskiner, çektiği fotoğrafları kendi sosyal paylaşım sitesinden paylaşmış. Bu fotoğraflar arasında Alcatraz'da çektirdiği fotoğraflar dikkatimi çekti. Bizim eğitimci ve girişimci kişiliğiyle tanıdığımız Keskiner 'Alcatraz Kuşçusu' olmuş. Alcatraz Kuşçusu (Birdman of Alcatraz) filmi büyük bir şaheserdir.Bu filmi defalarca seyrettim. BurtLancester'in büyük oyunculuk gösterdiği filmde yaşamını kuşlarla geçirdiği için Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen federal tutuklu Robert Franklin Stroud'un yaşam öyküsü anlatıyor. Alcatraz'danKaçış filmi de güçlü bir yapıttır. Don Siegel'in yönetmenliğini yaptığı ve ClintEastwood'un başrolde yer aldığı 1979 ABD yapımı hapishane filmi gerçek olaylara dayanmaktadır. Filmde Alcatraz Adası üzerinde bulunan maksimum güvenlikli hapishaneden muhtemelen tek başarılı kaçış denemesini başarıyla anlatıyor. San Francisco Körfezi'nde sahile 2,4 km uzaklıkta 9 hektar alana yayılmış olan Alcatraz Adası, ABD'nin en ünlü hapishanelerinden biri olma özelliğini taşıdı. Ada 1861 - 1963 yılları arasında cezaevi olarak kullanıldı. 2008 Şubat ayında 1963'de kapatılan Alcatraz Cezaevi'nin yıkılması için yapılan referandum, San Franciscolu seçmenlerin % 72'lik oy oranıyla reddedildi. Bugün Alcatraz Adası ve Alcatraz Hapishanesi, yılda 750 bin ziyaretçinin gittiği bir müze ve 1982 yılından beri Golden Gate Ulusal Dinlence Bölgesi'nin bir parçası olarak kullanılıyor.

----------------------------------------------------------------------------------------

ÖĞRETMEN-İŞADAMI ARIKAN'I KAYBETTİK

Yurtiçi Kargo ve MEF Okulları'nın bağlı olduğu Arıkanlı Holding'in kurucusu İbrahim Arıkan'ın vefatını dün üzüntüyle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Eskişehir'in önde gelen işadamlarından Aydın Begiter ile birlikte kentimize Yenişehir Konakları Projesini kazandıran Arıkan'ın asıl mesleği öğretmenlikti. Arıkan 45 yıllık arkadaşı Aydın Begiter'in tavsiyesi ile Eskişehir'de hayata geçirdiği projeyle kentimiz ekonomisine 100 milyon dolarlık bir paranın girmesini sağladı. Eğitimci kişiliğiyle hep örnek bir işadamı olan İbrahim Arıkan, 'Öğreten Öğretmen, Öğrenen Öğrenci' adlı bir kitabı bulunuyor. Yaklaşık dört yıl önce Eskişehir'de katıldığı eğitim seminerinde, 'Tekrar dünyaya gelsem, tercihim yine öğretmenlik olurdu' demişti. İbrahim Arıkan bu seminerde öğretmenlere şu öğütlerde bulunmuştu; 'Derse plansız ve programsız girmeyin. Planlı eylem, her engeli aşar; plansız eylem, sınıfta şaşar. Konunun ayrıntılarına gereken düzeyin ötesinde girmek ve çok bilgi aktarmak yerine, sınıfın düzeyine göre konunun özü öğretilmelidir. Detaylar çoğu kez öğrenilmeden unutulur. Eğitimde esas olan öğretilen bilgilerin öğrencilerde kalıcı olması ve davranışa dönüşmesidir. Bir gram şeker için bir çuval keçiboynuzu yedirmeye gerek yok. Şu hiç unutulmamalı: Öğretmenin dersteki verimi, sınıftaki en geç öğrenen öğrencinin öğrendiği kadardır. Bütün insanlar öğrenmeyi sever, kendine bir şey öğretene de saygı duyarlar.' Tüm öğretmen arkadaşlarıma İbrahim Arıkan'ın 'Öğreten Öğretmen, Öğrenen Öğrenci' kitabını okumalarını tavsiye ediyorum. Arıkan ailesine ve Aydın Begiter'e baş sağlığı diliyorum. Arıkan'ın ülkeye ve kentimize yaptığı hizmetler unutulmayacaktır.

---------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel: Yücelciğim Genel Başkandan bir dahaki dönem seni Eskişehir'de seçilecek yerden milletvekili adayı yapmasını isteyeceğim.

CHP Adana eski İl Başkanı Burhanettin Bulut: Özgür Bey 81 ilin tek Genel Başkanı var. Eskişehir'in iki genel başkanı var. Eskişehir'deki ikinci Genel Başkan Yücel'in aday yapılmasına izin verir mi?

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Yücel Yenilmez: Eskişehir'deki Genel Başkana kaldıysam, şimdiden ben milletvekilliğin üzerine bir bardak soğuk su içeyim.