Geçtiğimiz Haziran ayında Eskişehir üreticileri büyük sel felaketiyle karşı karşıya kalmıştı. Afetten yaklaşık olarak 240 dönümlük tarım arazisi zarar gördü.

'GEREKLİ YERLERLE
GÖRÜŞECEĞİM'

Odunpazarı ilçesi Aksaklı, Kalkanlı, Yahnikapan, Kıravdan, Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent mahallelerindeki yüzde 100'e varan oranda ürün hasarı oluştu. AK Parti MKYK Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan felaketin yaşandığı alanları ziyaret ederek; 'Ekili alanları yerinde inceledik, gerçekten doğal bir felaket gerçekleşmiş. Çiftçilerimiz mağdur olmuşlar burada bizim görevimiz çiftçimizin yanında olmak, onları gerçekleşen bu doğal afetten en az zararla kurtarmak. Bunun içinde gerekli yerlerle görüşüp yapılabilecek çalışmaların başlatılmasını sağlayacağım' demişti.

'İKTİDAR KARŞILASIN'
Odunpazarı ilçesi Yahnikapan, Kalkanlı Mahalleleri ile Seyitgazi'ye bağlı Aksaklı Mahallelerinde çiftçilerle buluşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 'Çiftçimiz zaten zor koşullar altında bin bir emek borç içinde üretim yapmaya çalışırken, sel felaketi çiftçimize bir darbe daha vurdu. Selden etkilenen çiftçilerimizin ortaya çıkan zararı bir an önce araştırılmalı, zarar karşılanarak, çiftçimize ekonomik destek sağlanmalıdır' demişti. İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Eskişehir'de yaşanan sel felaketini genel kurulda yaptığı konuşma ile TBMM'ye taşımıştı. Kabukçuoğlu, çiftçinin zararının iktidar tarafından karşılanması çağrısında bulunmuştu. Bu afet olayının üzerinden tam dört ay geçti. Hala zarar gören çitçilerin yaraları sarılmadı. Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli ile geçtiğimiz günlerde sohbet ettim. Bu olayı sordum Erdemli afet gören çiftçilerin zararlarının karşılanması için Eskişehir'in yedi milletvekiline mektup yazarak, gönderdiğini belirti. 9 Eylül'de gönderdiği mektuplara hiçbir vekilin geri dönmediğini belirtti.

ŞAŞI BAKMAYIN
Erdemli vekillere gönderdiği mektupta şu görüşleri dile getirdi; '6-14 Haziran 2019 tarihlerinde Odunpazarı bölgemizde etkili olan ve 14 köyümüzde meydana gelen doğal afetler (aşırı yağış dolu, sel, fırtına, yıldırım) nedeniyle 140 bin dekar alanda yüzde 100'e varan oranda ürün hasarı oluşmuştur. Bazı köylerimizde de Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce de tespit edilen kuraklık meydana gelmiştir. Bu köylerde zarar gören çiftçilerimizin 100 milyon TL zararları olmasına rağmen TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) tarafından tespit edilen 60 milyon TL zarar ödemeleri yapılmaya devam ediliyor. TARSİM yaptıramayan (ÇKS'ye intihalsiz tarlalar dolayısı ile kayıt yaptıramayan veya sigorta yapacak gücü olmayan) çiftçilerimize hiçbir ödeme yapılmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan borçlarının son ödeme tarihi 31 Ağustos 2019'da sona erdi. Bu borçları ödeyemediler. Ve sonuç olarak eken, üreten, Türkiye'yi besleyen çiftçilerimiz temerüde düşmüştür. Burada çiftçilerimizin üretime devam etmesi, tohum, gübre, ilaç, mazot, sulamada kullanılan elektrik vb. girdileri alabilmesi için borçlarının bir an önce ertelenmesi, faiz indirimi uygulanması ve borçlarının taksitlendirilerek, yapılandırılması tüm zarara uğrayan mağdur çiftçilerimizin en birinci beklentisidir. Sizlerden talebimiz ekonominin temel taşı, üretimin bel kemiği olan biz çiftçilerin taleplerimiz doğrultusunda mağduriyetlerimizin giderilerek, tekrar üretime katılmamız için gereğinin yapılmasını tüm çiftçilerimiz adına arz ederiz.' Eskişehir'in milletvekilleri Harun Karacan, Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Arslan Kabukçuoğlu, Metin Nurullah Sazak afetten zarar gören üreticinin feryatlarına duyarsız kalmamalı. Onlara şaşı bakmaktan vazgeçerek, yaralarının sarılmasını sağlamalıdır...
----------------------------------------------------------------------------
RİSK ALIP DEVLETİ
ZARARDAN KURTARDI

İl Sağlık Müdürlüğü Yunus Emre Devlet Hastanesinin yeni binasının teslim alınması ile ilgili Görünüm'de ard arda kaleme aldığım yazılarla İl Sağlık Müdürlüğünü ve binanın geçiçi teslim tutanağına imza atan Hastanenin Destek ve Kalite Müdürü Kurtça Emin Kaya'yı eleştirmiştim. Bu konuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğünden gelen bilgi notunu 'konuyu aydınlatacak şekilde tatmin edici' bulmamıştım.

GEÇİCİ KULLANIM TUTANAĞI
Bu konuyla ilgili daha derin bir araştırma içine girdim. Tüm tarafları ve konunun uzmanlarını dinledim. Bu kişilerin Devlet Memuru oldukları için izin almadan basına açıklama yapmaları yasak. Bundan dolayı onların isimlerini yazmadım. Yunus Emre Devlet Hastanesi'nin geçiçi kabulü TOKİ tarafından yapılmış. Halen binanın kesin kabulü yapılmamış, geçici kabul tarihinden bu güne kadar ihale şartnamesi kapsamında tespit edilen eksiklikler TOKİ yetkililerine iletilmiş ve yüklenici firmaya yaptırılmış. Binanın kesin kabulü TOKİ ile Bakanlığın Yatırım Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilecek komisyonca yapılacak. Yeni hizmet binasının B-D-E-F bloklarındaki poliklinik ayaktan tedavi bölümleri ve laboratuvar alanları geçici kabulü TOKİ tarafından yapıldığı için hastane mühendisleri ve teknik ekipten 'oluşan komisyonca eksikler tespit edilerek geçici kullanım için' teslim alınmış. Hastanenin Destek ve Kalite Müdürü Kurtça Emin Kaya bu teslim tutanağına imza attığı için eleştiriliyor. Ancak bu teslim tutanağı, binanın kabulü anlamına gelmiyor. Sağlık Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) arasında imzalanan protokol kapsamında 'binanın belirli bölümlerinin kullanıma açılabilmesi için izin alınması amacını' taşıyor. Kaya, hastanede 'işlerin bir an önce tamamlanması' için bu imzayı atmış.

FİRMA ZARAR ETTİ
Bu binanın yapımını üstlenen firma işinin yüzde 70'ini tamamladıktan sonra maddi sebeplerden dolayı işi bırakmış. TOKİ işin geri kalan bölümü için yeni bir ihale açabilirdi. Ancak bu durumda devlet 'yaklaşık 100 milyon lira gibi ekstra bir maliyetle' karşılaşırdı. İnşaatın tamamlanma süresi birkaç yıl daha gecikebilirdi. Kurtça Emin Kaya TOKİ yetkilileriyle ile görüşürek, yeni bir ihale açmadan, yapının tüm elektrik işlerini yapan firma tarafından bu binanın tamamlanmasını sağladı. Öğrendiğim kadarıyla yüklenici yeni firma '7-8 milyon lira zarar' ederek, bu işi tamamlamış. 'Devletimize yeni bir hastane kazandırdık' diye bu zararı sineye çekmiş. Yani Kurtça iddia edilenlerin aksine, devleti 'yaklaşık 100 milyon liralık zarardan' kurtarmış. Ancak yarım kalan hastaneyi tamamlayan firma zarar ederek, bu işi tamamlamasını sağlamış.

'HER AĞACIN KURDU ÖZÜNDE OLUR'
Eski binadan yeni hastaneye tüpgeçit yapılmasını da eleştirmiştim. Bu tüp geçide ihtiyaç varsa neden hastanenin yapım ihalesine konulmadığını ve iş artışı kapsamında yapılmadığını sormuştum. 2014 yılında ihalesi yapılan projede 'bu tüp geçidin yapımı' konulmamış. Taşınma döneminde özellikle 'yoğun bakımda tedavi gören hastaların sağlığı için bunun yapılması gerektiğine' karar verilmiş. İl Sağlık Müdürlüğünün de onayı ile yapılmış. Tüp geçit projesi yüklenici firmanın bilgisi, TOKİ müşavir firmasının onayı ile mevzuata uygun bir şekilde 'en iyi teklifi veren firmaya ihale kanununa uygun olarak' yaptırılmış. Burada asıl hatalı olanlar işin başlangıcında projeye tüp geçit koymayı akıl edemeyenler. Kurtça Emin Kaya yeni hastane binasının bir an önce tamamlanması için risk almış. Yani devletin 'daha fazla zarar etmemesi için elini taşın altına' sokmuş. Bu konuda bir teşekkür beklerken; 'Her ağacın kurdu özünde olur' sözünde olduğu gibi kendi kurum içinde çalışanların haksız eleştiri ve suçlamalarına maruz kalmış. Umarım yeni Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde son günlerde yaşanan 'otomasyon aksaklıkları da giderilerek', Eskişehirliye yakışır bir sağlık kurumu olur.
----------------------------------------------------------------------------
'HERKESİ MEMNUN EDEMEZSİN
ÇÜNKÜ SEN HAMBURGER DEĞİLSİN'

İlimiz 'memur sendikacılığının önde gelen isimlerinden' olan İbrahim Dursun'un oğlu Ali Dursun ile ortağı Sefa Kurt önceki gün Eskibağlar Mahallesi Sakman Sokak'ta (Haller Gençlik Merkezi karşısı Hangover ve Pilavcı'nın sokağı) 'Kansas Burger' adlı işyerlerinin açılışını yaptı. Pırıl pırıl iki genç girişimcinin sahibi olduğu bu nezih işyerinin açılışına ben de katıldı. Açılışa Lokantacılar Oda Başkanı Bahar Bilen, Seyyar Tuhafiyeciler Oda Başkanı Ali Sefa Şen, memur ve işçi sendikalarının ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, İYİ Parti yöneticileri, MHP'nin önemli isimleri katıldı. 'Herkesi memnun edemezsin. Çünkü sen hamburger değilsin' sloganıyla açılan işyerinin 'hayırlı olmasını' diliyorum. Kaliteli ürünleriyle 'müşterilerine en iyi hizmetleri sunacaklarına inandığım iki genç girişimci kardeşime bol kazançlar' diliyorum..
----------------------------------------------------------------------------
FIKRA
YAŞLI TEYZE KORKMUŞ KÖPEK

Amerika'da 22 no'lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. Ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, bir de ne görsün! Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze ve yanında da çok korkmuş bir köpek var.
Polisi görünce yaşlı sürücü: 'Polis bey çok mu hızlı gidiyordum' diye endişe ile sormuş.
Polis demiş ki; 'Hanımefendi, hızlı değil aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.'
Yaşlı teyze: Ama otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve ben de bu hıza uymak istedim!
Polis: Teyzeciğim, o 22 otoyolun numarası. Bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.
Kadın 'tamam, bundan sonra hızlanacağım' demiş. Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine yanda oturan, korkmuş köpeğe kaymış ve sormaya karar vermiş sürücüye.
'Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? Bu yanında oturan köpeğin nesi var? Çok korkmuş gözüküyor, sanki dilini yutmuş gibi!'
Kadın şöyle cevap vermiş: Valla ben de anlamadım, 250 no'lu karayolundan çıktıktan beri böyle.