Maça girmeden önce toplumun moralini bozan, alınan galibiyetin veya yaşadığımız güzel şeylerin tadını bırakmayan, ülkemizin en büyük sorunlarından birisi olan terör belasından söz etmek istiyorum.
Spor yorumcusu olan biri neden bundan bahseder demeyin. Öncelikle yitirilen onca canımız, şehidimiz,polisimiz acaba o gün neden bir arada idi oradan başlayalım.
Yıllar önce küme düşürdün,şampiyonluktan ettin söylemlerinin kol gezdiği,sporun rekabet ve fairplay ruhundan uzaklaşarak içimize kin ve nefret tohumları ekenlerin sonucu orayabinlerce polisimiz toplandı.Belki terörün geçmişte yaşanan husumetlerle ilgisi yoktu. Fakat bu kadar sıkı güvenlik önlemi almanın nedeni bu değil midir?
Polisimiz o gün orada kalabalığıkargaşa olmasın, maçtan sonra trafik kilitlenmesin, üç beş kendini bilmez, birbirine karşı saygısızlık yapmasın, oraya sportif eğlence için gelen, rekabetin keyfini doya doya yaşamak isteyen taraftarın cüzdanı çalınmasın diye orada olmalıydı. Ama asla ve asla birbirlerine taşlı sopalı, döner bıçaklı taraftarların birbirilerine saldırmak için fırsat kolladığı yerde, onları karşı karşıya getirmemek için olmamalıydı. Kısacası onların canını korumak için, kendi canlarından olmamalıydı.
Artık her şeyi bir kenara bırakıp sporun içine terör ve şiddet ekenlerin bugün vicdanlarını dinleyip, şapkalarını önlerine koyma zamanıdır. İçinizde birazcık insan sevgisi, birazcık vatan sevgisi var ise, bir sportif rekabet için bu insanları buraya toplamaya hakkınız olmadığını görürsünüz. Sizler düşünün ki artık başka yürekler yanmasın.
***
Maça gelince;
Genç ve tecrübesiz, ligin alt sıralarından kurtulmaya çalışan rakibimiz karşısında oynadığımız oyunun, baskılı ve rakibimizi teslim almış bir oyun olmadığını söylemek istiyorum. Maça tutuk başlayıp, sonradan ağırlığımızı koyduğumuz oyunda sadece tek bir unsur gözümüze çarpıyordu. Erkan Zengin'in maça damga vurmasından başka hissedilir bir şey göremedim. O istiyor ve takım arkadaşları da ona ayak uyduruyorsa sorun kalmıyor. Asıl tehlike de burada başlıyor. Hiç boşuna kadromuz zengin ve kaliteli falan demeyelim. Bu kadronun bir kaç oyuncunun yokluğunu hissettirmeyecek bir kadro olduğu için söylüyorum. Fakat maçtan önce motivasyon sıkıntısı çekildiğini degörüyorum. Çünkü bir maç önce iyi performansını gördüğümüz futbolcumuzun, bir sonraki maçta bu kadar labuali olmasına bir türlü anlam veremiyorum. Mesela kalecimiz RuudBoffin'inyaptığı hataları kalitesine,formuyla bağdaştıramıyoruz.Bu tamamen ciddiyetsizlikten kaynaklanıyor. Aşırı özgüven sadece tek kalecimizde değil,başka futbolcularımızda da var. Şampiyonluğa giden yolda en büyük tehlike bana göre budur.
Sonuçta Eskişehirspor her maça aynı ciddiyetle hazırlanır ve ağırlığını koyabilirse maç almakta zorlanmaz. Şimdi önümüzde Denizlispor maçı var. Kendi sahamızda oynuyoruz. Seyirci ve stadyumun atmosferi en büyük avantajımız. Fakat bu demek değildir ki bu maçrahat geçecek. Aksine Eskişehirspor zirveye her adım yaklaştığında asıl rakibimizin psikolojik savaş olduğunu göreceğimiz haftalara girmek üzereyiz. Yoksa istediğimiz kadar 'zengin'olalım, yokluğunu aratmasınlar yeter.