Prusya Kralı Büyük Frederik, Postdam ormanlarında gezinirken bir değirmenin bulunduğu tepenin yanındaki alçak bir tepe üstünde durur ve değirmeni satın alarak yerine bir saray yaptırmak ister.

KRAL KÖPÜRÜR

Fakat değirmenciyi bu satışa bir türlü razı edemez. Kral değirmenciyi ikna etmek için önce değirmene değerinin kat kat üstünde bir meblağ ödemeyi teklif etse de Sans-Souci, 'Olmaz! satılık değil bu değirmen' der. Kral bu cevaba kızar ve 'Sen benim Prusya Kralı olduğumu bilmiyor musun yoksa?' diye sorunca, 'Biliyorum, biliyorum' der Sans- Souci, 'Sen de benim bu değirmenin tapusu ile sahibi olduğumu bil' diye cevabı yapıştırır. Kral iyice köpürür ve ' Zorla alırım o halde. Bakalım o zaman ne yapacaksın?' der. Değirmenci bu söz üzerine hiç telaşa düşmeden: 'Berlin'de hakimler var' cevabını verir. Kral bu cevap üzerine ıslah ettiği mahkemelerin adaletine kendi aleyhinde de güvenildiğini anlar ve bu yel değirmeninin Prusya Krallığı devam ettikçe korunmasını ister ve onun daha altında olan tepeye sarayını diker. Ve adını da Sans-Souci Sarayı koyar.

CHP ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRDÜ

Anayasa Mahkemesi son aldığı kararla. Berlin'de olduğu gibi Ankara'da da hakimlerin olduğunu ortaya koydu. Türkiye, bir süredir dershanelerin kapatılması ve eğitim kurumu yöneticiliği kadrolarına hiçbir kriter gözetmeden, yandaşlarını atanması tartışmalarını yaşıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı, tüm eleştirilere, karşı çıkışlara rağmen okul yöneticilerinin, Bakanlık Merkez Teşkilatı yöneticilerinin tüm haklarını bir gecede ellerinden alan, okul yöneticiliği koltuklarına yandaşlarını oturtmayı hedefleyen, dershanelerin kapatılmasını, dershane öğretmenlerinin KPSS'sizMilli Eğitim Bakanlığı kadrolarına atanmasını içeren bir kanun çıkardı. CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, bu kanunun iptal edilmesini istedi. Dershanelerin kapatılması ve dershane öğretmenlerinin MEB kadrolarına atanması ile ilgili maddeleri Anayasa Mahkemesi'nden döndü. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un açıklamasından öğrendiğimize göre, okul müdürleri ve Bakanlık Merkez Teşkilatı yöneticilerinin durumları ile ilgili madde de iptal edilmiş. Müdür yardımcıları ve müdür başyardımcılarının durumu ise netlik kazanmamış.

HAKSIZLIĞA 'DUR' DEDİ

Eskişehir'de 'Değerlendirme' adı altında görev yapan okul müdürlerinin yüzde 70'i 75 puanın altında bırakılarak, müdürlükleri düşürülmüştü. Yaşanan bu durumu Sonhaber olarak 'Eğitimde büyük deprem' olarak nitelendirmiştik.75 puanı aşan okul müdürlerinin yaklaşık yüzde 80'inin iktidar yanlısı Eğitim Bir-Sen'in üyesi olması dikkat çekmişti. Eğitim Bir-Sen üyelerine sendika binasında bol kepçeden puanlar verilerek, okul müdürü yapılırken, yılların yöneticileri mağdur edilmişti. Müdürlüğü düşürülen eğitim yöneticileri mahkemelere gitti. Ard arda mahkemeleri kazanmalarına rağmen görevlerine başlatılmadı. Anayasa Mahkemesi okul müdürleri ve Bakanlık Merkez Teşkilatı yöneticilerinin durumları ile ilgili maddeyi iptal ederek, eğitim yöneticilerinin yaşadığı haksızlığa 'dur' dedi.

'KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ'

Dün İdare Mahkemelerinin, Danıştay'ın verdiği kararları tanımayan ve uygulamayanlar yarın 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını tanımıyoruz' diyebilecek mi? Tabii ki asla diyemeyecek? Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını uygulamak zorunda kalacaklar. Liyakat, kariyer ve sınav kazanma değerlerini çöpe atarak, kendisine emir kulu ordusu yaratmayı hedefleyenlerin hayalleri bu kararla suya düştü. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider. Sırf Eğitim Bir-Sen üyesi oldukları için bol kepçeden verilen puanlarla müdür yapılanlara yarın müdürlük yaptıracak yeni okulları nasıl bulunacak? Yapılan değerlendirme aldatmacasıyla kendileri çalıp, kendileri oynayanlar yarın karşımıza 'mağdur edildik' diye çıkarsa, hiç şaşırmam. Ne diyelim? Kendi düşen ağlamaz…

------------------------------------------------------------------------------------

ODUNPAZARI HALK EĞİTİM KULLANMADIĞI BİNANIN FATURALARINI NEDEN ÖDÜYOR?

Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu'nun yeni binası 28 Ocak 2015 tarihinde hizmete girdi. Yeni yapının hemen yanında bulunan ve Atatürk Bulvarı'na bakan eski Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu binasının zemin katına önce Eskişehir Valiliği Engelliler Koordinasyon Merkezi taşındı. Daha sonra binanın ikinci katına Eskişehir Odunpazarı Tüketici Hakem Heyeti de geldi. Böylece Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü kendisine ait olan binayı kaptırmış oldu. Eskişehir Valiliği Engelliler Koordinasyon Merkezi ve Eskişehir Odunpazarı Tüketici Hakem Heyeti kullandıkları bu bina için Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü'ne kira ödemiyor. Üstelik, onların kullandığı binanın elektriğini, kaloriferini ve suyunu Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü ödüyor. Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi, başka kurumların faaliyet gösterdiği binanın tüm faturalarını ödemek zorunda bırakıldı.

Bu binanın elektrik, ısınma ve su faturalarını Eskişehir Valiliği'nin ödemesi gerekmiyor mu?

------------------------------------------------------------------------------

HİKMET SAVAŞ'TAN NOSTALJİ ÖZÜRÜ

Görünüm'de dün 55 yıl öncesine ait bir fotoğrafı paylaşmıştım. Fotoğrafta dönemin Eskişehirli gazetecileri Özcan Bolkol, Mehmet Artar, Şef Hilmi, Hikmet Savaş, Semih Esen, Yasin Yasin, Muhtar Özkaptan, Gürbüz Azak, Ruşen Mamuhve AltanAşar'ın 55 yıl önce DDY Bahçesindeki görüntüleri yer aldı. Bu tarihi fotoğraf ile ilgili 'Fotoğrafta yer alanlardan sadece iki kişi sağ. Muhtar Özkaptan ve Semih Esen yaşıyor. Diğer gazeteciler vefat etti. Onlara Allah Rahmet Eylesin diliyorum' diye yorumda bulundum. Aslında fotoğrafta iki kişi değil, üç kişi sağdı. Fotoğrafta yer alan Hikmet Savaş'ısehven ölen gazeteciler arasında gösterdim. Bu yanlışlıktan dolayı 1975-1980 yılları arasında Eskişehir Senatörlüğü yapan Hikmet Savaş ve ailesinden özür dilerim. Kendisine mutlu ve sağlıklı uzun ömürler dilerim…

-----------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İçişleri, Adalet, Milli Eğitim, Tarım ve Sağlık Bakanlıklarını isterim. Geri kalan tüm bakanlıklar sizin olsun.

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Devlet Bey, yoksa okulda Matematik dersinize Bedenci mi girdi? '80, 258'den büyük' diyorsan Başbakanlığı da sana vereyim de tam olsun.