2023 Genel Seçimlerine yaklaşık 9 ay kaldı. 6'lı Masa'nın toplantıları da hala devam ediyor. 2 Ekim'de tekrar bir araya gelecekler. Bir araya gelmek bir şey değil de insan ister istemez daha ne kadar bir araya gelecekler diye merak ediyor. Ekonomik kriz, yoksulluk, arka arkaya gelen zamlar, kışın doğal gaz faturaları nasıl ödenecek diye kara kara düşünen vatandaş, bu masanın bir söz söylemesini belki de kendisine bir umut olmasını beklerken, masadakiler toplanıyor sonra dağılıyor. Masa toplanıp toplanıp dağıldıkça da ortalık karışıyor aslında.
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Eskişehir Teşkilatı, akşam yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Hepimiz İl Başkanı Emine Edizgil'in Eskişehir'de yaptıkları çalışmaları anlattığı konuşmasını dinleyip, notlarımızı aldıktan sonra bir anda İYİ Parti Kurucu Üyesi Ömer İbrahim Sayın konuşmaya başladı. Konuşması çok iddialıydı.
Sayın, 'Şu anda gerçekten Türkiye'nin İYİ Parti'ye ihtiyacı var. Eğer İYİ Parti olmasaydı bugün Ankara olmayabilirdi, bugün İstanbul olmayabilirdi, Antalya olmayabilirdi, Mersin, Adana olmayabilirdi. 6'lı Masa'nın içerisinde aklıselim olan insanlar da var. Biz bunları biliyoruz. Bunlar Sayın Meral Akşener'in aday olmasını istiyorlar. Biz de onun aday olmasını istiyoruz. Kendisi bu konuda kararsız veya başbakan olmak istiyor. 2. dönemde parlamenter sisteme geçersek biz o zaman Kemal Kılıçdaroğlu'na gönül rahatlığıyla cumhurbaşkanlığını verebiliriz. Ama şu anda gerçekten Türkiye'nin geçiş döneminde Meral Akşener'e ihtiyacı var.' dedi.
Akşener'in Kılıçdaroğlu için, 'Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım' dediği günün akşamı Sayın'ın Eskişehir'deki açıklamaları parti disiplinine ve 6'lı Masa'ya zarar verecek ifadelerdir diye düşünüyorum. Parti disiplini kenarda dursun, yarın sahada seçmene bunu anlatamazsınız. Evet, her siyasi parti kendi genel başkanı, cumhurbaşkanı adayı olsun ister, isteyebilir. Bunda abes bir durum yok. Yalnız ittifak halinde olduğunuz bir siyasi partinin liderini kamuoyu önünde 'güvenilmez' biri olarak lanse ederseniz, bu seçmende farklı bir algıya neden olur. Siz ittifak kurduğunuz bir siyasi partiye güvenmiyorsanız, vatandaştan güven duymasını bekleyebilir misiniz? Kendi liderinizi göklere çıkarırken, ittifak halinde olduğunuz siyasi partinin/partilerin liderlerini işin içine karıştırmak çok sağlıklı değil. Cumhur İttifakı'na bakın. Cumhurbaşkanı adayları belli olsa da AK Parti ve MHP Genel Başkanları her fırsatta birbirlerinden övgüyle bahsediyor.
Aynı şekilde Sayın'ın 'Eğer İYİ Parti olmasaydı bugün Ankara olmayabilirdi, İstanbul olmayabilirdi, Antalya olmayabilirdi, Mersin, Adana olmayabilirdi' hesabı da tuhaf. Şimdi CHP kurmaylarından biri çıkıp, 'CHP olmasaydı, bugün İYİ Parti olmayabilirdi' derse ne olacak? Ki böyle bir cümle de yanlış olur. Sonuçta Kılıçdaroğlu, 15 CHP'li milletvekilinin İYİ Parti'ye geçmesini kabul ederek, İYİ Parti'nin grup kurabilmesini ve dolayısıyla 24 Haziran 2018 seçimlerine katılabilmesini sağlamıştı zamanında.
Kısaca bu hesaplar, açıklamalarkendi oturduğunuz masayı zor duruma sokar. 6'lı Masa'nın artık cumhurbaşkanı adayını açıklama zamanı geldi de geçiyor. Seçim takvimi açıklanmadığı için cumhurbaşkanı adayını açıklamadıklarını söyleseler de benim gördüğüm isim üzerinde anlaşamadıkları. Ama bir an önce anlaşıp, adayı açıklarlarsa birbirleriyle çelişkili olacak konuşmaların da önüne geçmiş olurlar.