CHP'nin eski İl Başkanı Yunus Emre Karabulut geçtiğimiz Cuma günü Görünüm'de kaleme aldığım 'Mahkemeler Partisi CHP' başlıklı yazım için aradı. Karabulut CHP'de yaşanan olağanüstü kongre sürecini köşemde 'çok güzel şekilde özetlediğimi' belirterek; istinaf süreciyle ilgili görüşlerini dile getirdi. Karabulut; 'İstinaf Mahkemesi ya Aralık ayında Eskişehir yerel mahkemesinin kararını onaylarsa ne olur? O tarihte yeni il delegeleri seçilmiş olacak. Bundan dolayı parti tüzüğümüze göre yeni seçilmiş delegelerle olağanüstü kongre yapılacak. Yine aynı delegelerle iki ay sonra olağan İl Kongresi de yapılacak. Ben İstinaf mahkemesinin Aralık ayında karar vermesini bekliyorum. Mevcut İl Başkanı Abdülkadir Adar'ın yüzünden iki ay arayla olağanüstü ve olağan kongre yapılabilir. İstinaf mahkemesi ola ki kongre takvimi sürecinde karar vermedi. 3'ncü Sulh Mahkemesi CHP İl Yönetimini 'parti tüzüğü ve siyasi partiler yasasına aykırı bir şekilde görev yaptığı' gerekçesiyle düşürdü. Yerine üç kişilik kayyım heyeti atadı. Mahkeme tarafından düşürülen bir yönetim nasıl il kongresi yapabilir? İl Kongresi bittikten sonra kongrenin iptali için dava açılır. Mahkeme tarafından düşürülen yönetimin yaptığı kongre iptal edilir' dedi. İl Başkanı Abdülkadir Adar yargı sürecinden önce olağanüstü kongre kararını almış olsaydı, CHP'de bu 'mahkemeler savaşı' yaşanmazdı. İstinaf Mahkemesi Aralık ayında kararını açıklarsa CHP'de büyük kaos yaşanır. Kongre takvimi sürecinde karar çıkmazsa bile yine yeni seçilen CHP'de İl Yönetiminin yasal olup, olmadığı tartışılacak. Kaybeden taraf kongrenin iptali için dava açabilir. CHP yıllardır hep 'kongreler partisi' olarak tanımlanırdı. Ancak Eskişehir'de yaşanan son olaylarla artık 'Mahkemeler Partisi' olarak tanımlanacak...
------------------------------------------------------------------------
DEVLET ADAMLARI FAKİR ÖLMELİ

Fransa'da 1800'lerde ünlü avukat Pierre-Antoine Berryer fakirlik içinde ölürken genç meslektaşları: 'Üstat, demişler, ayaklarınızın altına hazineler koymuşlardı, neden almadınız?' Berryer; 'Almak için eğilmem gerekiyordu' yanıtı verdi. Cumhuriyet döneminin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Peygamberimiz Hz Muhammed'in hadisine dayanarak bir devlet adamı portresi çiziyor: Bozkurt; 'Devlet adamları fakir ölmelidirler ki idare ettikleri milletler zengin ve mesut olsunlar. Devlet adamları cep doldurmaya kalkarlarsa millet fakir, bedbaht olur, dava hezimete uğrar. Fakirlik içinde ölmek, devlet adamının, hele ihtilal şeflerinin süsüdür…' Atinalı hatip ve politikacı Isokrates; 'Bir politikacı politikayı bıraktığında başladığından daha fakir bırakmalıdır' demiş. Peki ülkemizde fakir ölen devlet adamları var mı? Bu konuda aklıma iki isim geliyor. Bu iki isimde hayatta değil. Merhum Bülent Ecevit ve merhum Adnan Kahveci Bozkurt'un tariflerine uyuyor. Ecevit hayatını Cumhuriyete, demokrasiye, halka adadı. O bir Karaoğlan'dı, Halkçı Ecevit'ti. Ak Güvercin, Mavi Gömlek, kasketiyle milyonları peşinden koşturdu. Ezilenlerin umudu oldu. İşçinin alın terinin emeğinin korunmasını sağladı. Türk Halkı dağlara taşlara 'Umudumuz Karaoğlan'ı yazmıştı. Dürüsttü, mütevaziydi, şairdi. Türk siyasi tarihinde büyük iz bırakarak, 5 Kasım 2006'da aramızdan ayrıldı. 5 Şubat 1993'te şüpheli bir trafik kazasında yaşamını yitiren eski Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci'de siyasette cebini doldurmayan büyük bir şahsiyetti. Dürüstlüğü, çalışkanlığı ile öne çıkan Kahveci ölmeseydi Özal'dan sonra ülkenin Başbakanı o olurdu. Ecevit ve Kahveci'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun...
------------------------------------------------------------------------
NOSTALJİ
CİNDORUK'A FAHRİ DOKTORA

Tarih: 20 Şubat 1995. Yer: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ). 24 yıl önce ESOGÜ Yönetimi dönemin TBMM Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Hüsamettin Cindoruk'a 'Fahri Doktora Unvanı' veriyor.

BÜYÜKŞEHİR YAPTI
Tarihi fotoğrafta, Cindoruk fahri doktorasını almadan önce tören salonunda ESOGÜ'nün Kurucu Rektörü merhum Prof. Dr. Esat Erenoğlu, DYP Eskişehir Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ve dönemin YÖK Başkanı Mehmet Sağlam ile birlikte görülüyor. Arka sırada da dönemin Emniyet Müdürü İsmail Taşkafa dikkat çekiyor. 20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP'nin seçim sloganı 'Eskişehir Gelişecek, Büyükşehir Olacak' idi. Seçimler sonrasında DYP-SHP Koalisyon hükümeti kuruldu. Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın milletvekili seçildiler. 1991-1995 yılları arasında ülkemizi DYP-SHP Hükümeti yönetti. Hüsamettin Cindoruk 'TBMM Başkanı' oldu. Kent halkına verdikleri sözü tutarak, Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Eskişehir 'Büyükşehir olabilecek koşulları' taşımıyordu. Cindoruk, 'önce İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e daha sonra Başbakan Süleyman Demirel'e bizzat kendi eliyle' imzalatarak Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Eskişehir'e doğalgaz bu dönemde geldi. Organize Sanayiye yeni yatırımlar getirildi.

AYRILIP PARTİ KURDU
Cindoruk bu törenden sekiz ay sonra yapılan seçimlerinde milletvekili adayı olmadı. DYP'den ayrılan bir grup milletvekiliyle birlikte '7 Ocak 1997 Demokrat Türkiye Partisi'ni (DTP) kurdu. Bu parti 'Anavatan ve DSP ile birlikte koalisyon hükümeti' kurdu. Mesut Yılmaz Başbakanlığındaki bu koalisyon hükümeti '30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında' işbaşında kaldı. DTP'den İsmet Sezgin Başbakan Yardımcılığı ve Milli Savunma Bakanlığı yaptı. Necdet Menzir'de Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Ancak Cindoruk'un partisi başarılı olamadı. Kısa süre içerisinde siyaset sahnesinden silindi.

ANAVATAN'A GEÇTİ
İbrahim Yaşar Dedelek 1995'te DYP'den bir kez daha milletvekili seçildi. DYP 'Genel Başkan Yardımcılığı ve Köy Hizmetlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı' yaptı. 1997 yılında Anavatan Partisi'ne katıldı. 1999'da üçüncü defa Eskişehir Milletvekili seçildi. Dönemin YÖK Başkanı Mehmet Sağlam 1995'te DYP'den Kahramanmaraş milletvekili oldu. Uzun yıllar milletvekilliği ve kısa bir süre de Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. ESOGÜ'nün kurucu Rektörü Esat Erenoğlu'nun Eskişehir'e ve üniversiteye büyük katkıları oldu. Keşkeleri olmadan yaşayan büyük bilim insanı Erenoğlu 9 yıl önce 24 Nisan 2010'da vefat etti…
------------------------------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Şu anda bu toplantıda bulunan eski il başkanı olan bıyıklı bir avukat CHP'yi sürekli mahkemeye veriyor.
CHP eski İl Başkanı Yunus Emre Karabulut: Yılmaz Hoca bir eliyle işaret etmediği ve adımı söylemediği kaldı. En iyisi o konuşmayı bitirip, bana fırça atmadan şuradaun uzayayım.
------------------------------------------------------------------------
FIKRA
HANGİ SEYAHAT?

Bir havayolu iş adamları için özel bir promosyon başlatır: Biletini satın al, eşininki bedava. Başarılı bir kampanyadan sonra havayolu bütün eşlere seyahatin nasıl geçtiğini sorar. Aldıkları cevap aynıdır: Hangi seyahat?