Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Pazartesi günü bir gazetecinin kendisine yönelttiği Eskişehirspor sorusuna verdiği yanıtın, ertesi gün yerel gazetelerde geniş yer bulmasının ardından, hemen ertesi günü, AKP milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay'la tesisleri ziyaret ettiler…

Milletvekilleriyle birlikte yapılan ziyarette, bu sefer Büyükşehir vurgusu yoktu…

Birlik-beraberlik çağrıları vardı…

Gerçi böyle bir ziyaretin, 9 hafta sonra alınan galibiyetin ardından gerçekleşmesi manidar bulunabilir…

Ya da Sayın Tuna'nın, neredeyse 3 aydır yaşanan aşırı stresin ardından, hem takımın, hem yönetimin hem de taraftarın biraz olsun rahatladığı, biraz olsun yüzüne gülümseme geldiği Mersin maçındaki galibiyetin sonrasında böyle bir çıkış yapması; bakın nasıl bir sonuç yaratacaktır; ben size anlatmaya çalışayım dilim döndüğünce…

***

Öncelikle Vali Beyin bu çıkışı,

Mersin maçından sonra şehirde oluşan rahatlama havasını gölgelemiş, alınan galibiyet ve 3 puan sevinci yerini yeniden Büyükşehir Belediyesi ve Yılmaz Büyükerşen ile Eskişehirspor'u ve taraftarı karşı karşıya getirme gayretine dönüşmüştür…

***

Samet Aybaba'nın takımın başına geçmesi ve takımın kendine gelmesiyle ortaya çıkan rahatlama ortamı, yine içinde Eskişehirspor'un olduğu başka bir platformda çatışmaya dönüştürülmüştür…

***

Bunun en bariz örneklerini gazetelerin köşe yazılarında görmek mümkündür. Bir kesim, Sayın Vali'nin Büyükşehir Belediyesi'ne yaptığı çıkışın üzerine balıklama atlarken, bazı köşe yazarları da kulübün geçmişinde yaşanan olumsuzları gündeme gereğini duymuşlardır…

Bunun en güzel örneği de, dünkü İstikbal Gazetesi'ndeki Murat Taşkın'ın yazısıdır. Selami Vardar'ın, Aydın Arat'ın, Orhan Soydaş'ın, Cemalettin Sarar'ın bu kulüp için neler yapmaya çalıştıklarını ancak neyle karşılaştıklarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor Murat Taşkın.

***

Oysa bugün Eskişehirspor için yapılması gereken en önemli şey, ortamı germek değil, takımı daha motive edecek moral desteği kuvvetlendirmektir.

***

Sayın Valinin açıklamaları, ardından AKP milletvekilleriyle kulübü ziyareti, özellikle Samet Aybaba'nın 'bütün şehir takımın arkasında durmalı' talebinin reddedilmesinden başka bir işe yaramayacaktır…

***

Zira,

Eskişehir'de bir kesim, aracı unsuru ne olursa olsun, Büyükşehir Belediyesini ve Yılmaz Büyükerşen'i eleştirmek ve yıpratmak için hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Bu aracı unsur, kimi zaman trafiktir, kimi zaman Kalabak suyudur, kimi zaman da, şu anda olduğu gibi Eskişehirspor'dur. Onlar için hiçbir şey fark etmez. Aracı unsur olarak kullanılan kurumun bu ortamdan ne kadar zarar göreceği asla umurlarında değildir.

Onlar için önemli olan tek şey, Yılmaz Büyükerşen'i yıpratabilecek fırsatı kaçırmamaktır.

***

Murat Taşkın'ın belirttiği gibi, Eskişehirspor kulübündeki sorun 'gelir olmaması' değil, geçmişten bugüne kulübün ve bu gelirin doğru kullanılmamasıdır.

Türk Dünyası Kültür Ajansı döneminde kulübe 8-10 milyon civarında destek sağlanmıştır. Yani geçen yıl. Peki ne olmuştur? Çok değil 1 yıl sonra kulüp yine aynı bataklığın içinde çırpınmaktadır. Büyükşehir Belediyesi, olmaz ya, çıkarıp 10-15 milyon lira nakit para bulup kulübe verse, çok değil 6 ay sonra aynı sorunlar devam ediyor olacaktır.

Bir sezon önce bu takım, ülkenin en çok transfer yapan ve bundan açık ara en çok para kazanan kulübüydü. Tarıklar, Veyseller, Erkan Zenginler, Aytaç Karalar satıldı, paralar alındı, İşler düzeldi mi? Kulüp çıkarılabildi mi borç batağından?

***

İddia ediyorum,

Bugün birileri çıkarıp karşılıksız 50 milyon lira verse bu takıma, fayda etmez. 1-2 yıl içinde eski hamam eski tas…

***

Bu kulübün, sıcak paraya değil, istikrarlı bir şekilde gelir getirecek kaynaklara ihtiyacı var. Belediyelerin yapabileceği tek destek, işte bu projelerin ve kaynakların gerçekleştirilmesinde üzerine düşen görevleri yerine getirmektir.

Bu tür desteğin başına gelenler de çok yakın bir geçmişte hala durmaktadır. Vali Hanefi Demirkol Tesislerinin girişindeki akaryakıt istasyonunun, kulübe tahsis edilir edilmez, kimsenin ne olduğunu, nasıl olmadığını anlamadan nasıl kaşla göz arasında harman edildiği unutulmadı.

***

Onun içindir ki,

Eskişehirspor'un uzun süren sıkıntılı dönemin ardından, kulübün arasını başka kurum, kuruluş ve isimlerle açma gayreti, yerini galibiyetin tadını çıkarmaya bırakmalı…

***

Son söz de,

Bir spor kulübünün, dahası bu kulübün adı Eskişehirspor'sa bir de, siyasete alet edilmesi hiç kimseye fayda getirmez, getirmedi, getirmeyecek de…

Başta da buna niyetlenenlere…