Cumhuriyet Halk Partisi’nin Eskişehir’deki ilçe kongreleri Pazar günü Odunpazarı’yla sona erdi. Kongre takviminin açıklanmasıyla başlayan süreçte Rahmi Çınar, Kazım Durur, Egemen Yağcıoğlu, Şenol Beycan ve Selçuk Sürmeli aday adaylığını açıkladı. Kongreye ise tek aday Rahmi Çınar ile gidildi.

Demokratik yönü tartışılan gayri resmi yarışta iddialı olan isimleri mahallelerdeki delege seçimlerinin ardından görememek, seçime tek adaylı gidilmesi gibi şaşırtmadı kimseyi…

*

8 yıldır görevde olduğunu hatırlatan Rahmi Çınar 3 yıl daha ilçe başkanlığı koltuğunda oturacak. Uzun mu uzun bir süreç… Erken seçim veya zamanında yapılacak bir genel seçimde gönlünden geçirdiği milletvekilliği adaylığı gibi bir gelişme yaşanmazsa ilçe başkanlığında 11 yılı dolduracak.

Yönetimde ise önceki dönemden Münür Gül, Masume Tülay Açıkgöz, Çiğdem Rekkal Çetin, Muharrem Elibüyük, Nermin Özgen, Safiye Gürdoğan devam edecek.

Yeni eklenen isimler ise şu şekilde: Kasım Aktaş, Ali Efe Altıparmak, Ali Eren Doğan, Eren Ersoy, Havva Melike Karalar, Cem Mansız, Sabri Ok, Tolga Savaş, Güler Ünlü (Bekir Sami) ve Beyhan Yüksel.

Seydi Gül, Sadık Can Kuzu, Arife Demir, Ergi Çolpan, Ferhat Cücü, Muharrem Uygur, Ayşe Al, Erdal Yılmaz ise ayrılanlar arasında.

Yönetimdeki yüzlerin değişmesi elbette demokratik bir uygulama olarak kabul edilir, doğru da. Fakat bu sene gerçekleştirilen kongrelerdeki demokrasinin içinde CHP Genel Merkezi’nin ‘belediyede çalışan parti üyelerinin delege olmaması ve yönetimlerde yer alamaması’ talimatını da hatırlatalım… Elbette elemede ilçe başkanı ve yönetimle uyuşamayan isimler de oldu…

*

Kongreler bu sene önceki dönem seçimleri gibi değil daha çok toplantı havasında geçiyor. Bunun en büyük nedeni CHP’nin ciddi bir iktidar baskısı altında olması ve devam eden siyasi operasyonlar… Baskıyla birlikte toplumsal muhalefetin etkisiyle iktidar gerçekliği de büyüyor CHP içinde. Önümüzdeki seçimde kendisini iktidarda gören kadroların umutlarının artması da, muhalefetten zirveye tırmanma ihtimalinde kişisel ikballeri biraz perçinlemiş olabilir tabi…

Yine de bu ‘ikballeri’ ne CHP’ye ne de toplumsal muhalefete atfetmek pek ahlaki olmaz. Her kadroda ‘ben!’ diyenler çıkacaktır.

*

Kongre risksiz ve yarışsız geçmesine rağmen çok konuşuldu. Eskişehir’e ve ülke siyasetine yönelik mesajlar verildi. Kürsüye çıkan her CHP’li isim uzun ve kendinden emin söylemlerde bulundu. İl Başkanı Talat Yalaz, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin kritik tespitleri yerindeydi.

Odunpazarı’nın Başkanı Kazım Kurt’un partisinin seçimlerdeki iddiasına vurgu yaptığı konular ayrıca önem taşıyor. “5 milletvekili, 15 belediye başkanı ve bir de bakan istiyoruz” açıklaması ilerleyen dönemde en çok tartışacağımız ‘CHP Eskişehir hesabı’ olacak. Denklemdeki ‘bakan’ ayrıca önemli!

*

Kongre üzerinden Odunpazarı’ndaki sonucu ve süreci değerlendirmek partinin şu anki bakış açısını, kadrolarını ve yönetim kültürünü özetliyor… Kürsüdeki her bir konuşmanın içinde de parti disiplinine yönelik mesajları okuyoruz. CHP Odunpazarı İlçe Kongresi, yarışın başlamasından bu yana ‘uzlaşı’dan uzak, demokrasiye teğet bir yaklaşım sergiledi… Önceki dönem yönetimde yer alan Ferhat Cücü’nün “İnsanlar Kazım Kurt olmasa, Talat Yalaz olmasa oy değil selam vermem diyor” sitemi de bunun bir yansıması ve en unutulmayacak anıydı… CHP’nin bu eleştiriyi nasıl taşıdığını göreceğiz. Lider partisinin yarattığı güç aynı zamanda büyük bir çıkmaza da neden olabilir. Hem liderler hem de üyeler arasında! Krizi büyütmeden çözmek ortak temenni gibi görünüyor…

*

Bu konuşma aynı zamanda ilçe başkanı ve yönetimine yönelik de perde arkasında konuşulan eleştirilerin somut bir dışavurumu! Şu bir gerçek ki seçimin nasıl geçeceğini Kazım Kurt, “Bu dönem abilik yapacağım, kavga yok, uzlaşı var” diyerek ilan etmişti. Kongrede ise Kazım Kurt’la birlikte tüm CHP’lilerin kürsüde üzerinde basa basa durduğu konu ‘birlik ve beraberlik’ idi.

Cumhuriyet Halk Partisi, küskünlükleri unutarak girdiği seçimlerden birlik ve beraberlik ruhuyla çıkmayı şimdiye kadar bildi. Ama bundan sonra iktidar olmanın pratiği de formülü de değişebilir. Birlik ve beraberlik için barış da gerekir!