Son iki haftadır iklim değişiklikleri ve iklim değişikliklerinin çeşitli olumsuz etkilerinden bahsediyorum. Bu etkilere bağlı sonuçlar,Endüstri Devrimi ile başlayan süreçte ekonomik büyüme ve teknolojik gelişmeler adına yaptığımız yanlış tercihler nedeniyle ortaya çıkıyor. İnsanoğlu, on binlerce yılda inşa ettiği medeniyetini, sözde kalkınma adına yaptığı çabalara kurban etme eşiğinde. On binlerce yıllık medeniyetimiz, daha fazla gelişmek için yaptığımız yanlış tercihlerin kıskacı altında.
Yaşanacak bir başka gezegenimiz olmadığına göre, bu tahribatı bir an önce durdurmak şart. Bu konuda hiç beklemeden harekete geçmek önemli, zira iklim değişikliğiyle mücadele etmek için herkese görev düşüyor. Umutsuzluğa kapılmak yerine, bireysel olarak harekete geçmenin vaktidir. En başta bu konuda farkındalığı arttırmak ve başkalarını da harekete geçirmek için hepimizin olabildiğince aktif olması gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele için alınabilecek bireysel tedbirler oldukça fazla. Bu tedbirlerin başında, sera gazı salımını azaltmak geliyor. Bu, kişisel araçların yerine toplu taşıma araçlarını kullanmakgibi basit ancak etkili adımlarla mümkün olabilir. Bireysel olarak atılabilecek diğer bir önemli adım, enerji verimliliğini artırmak ve enerji tasarrufu yapmak. Evlerimizde ve işyerlerimizde daha verimli aydınlatma, ısıtma ve soğutma sistemleri ve enerji tasarruflu ev/ofis aletleri kullanarak, enerji tüketimimizi azaltarak, enerji tasarrufu sağlamalıyız. Diğer yandan elimizden geldiğince sera gazlarının salımını azaltmak için artık fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerekiyor.Bunun yanı sıra olabildiğince tüketimimizi azaltmak, geri dönüşüm yapmaya gayret etmek, atık miktarımızı azaltmaya çalışmak gibi konulara her bireyin önem vermesi lazım. Genel olarak değerlendirdiğimizde günlük yaşantımızda yaptıklarımızla ortaya çıkardığımız karbon ayak izini azaltmaya yönelik bir yaşam biçimi tercih etmemiz gerekiyor. Eğer şansımız varsa, bu konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarına dahil olarak, iklim değişiklikleri hakkındakamuoyu oluşturarak, hükümetleri ve şirketleri iklim değişikliğiyle mücadele etmek için daha kararlı adımlar atmaya teşvik edebiliriz. Yine politik tercihlerimizi iklim değişiklikleriyle mücadele girişimleriniönceliklendiren partilere destek vermek yönünde kullanabiliriz.
Bu mücadelede, iş dünyasının da büyük bir rolü var. Sanayi, enerji üretimi, tarım ve ormancılık sektörlerinde daha sürdürülebilir uygulamalar kullanılmasını teşvik etmek, atılabilecek önemli adımlardan sadece bir kısmı. Şirketler, üretim süreçlerinde daha sürdürülebilir teknolojiler kullanarak sera gazı emisyonlarını azaltabilirler. Ayrıca, tedarik zincirlerinde sürdürülebilir uygulamaları teşvik edebilir ve çevresel dostu ürünler üretebilirler. Sanayi, enerji üretimi ve tarım sektörlerinde daha verimli ve sürdürülebilir üretim teknikleri kullanmaya çalışmak gibi önlemler alınması şart. İş dünyasının bu yönde attığı adımlar, hem ekonomik hem de çevresel fayda sağlayabilir. Son olarak , herkesin ve her paydaşın daha fazla ağaç dikerek karbon depolama kapasitesini artırmak gibi bir misyonu olmak zorunda.
Ancak bu sorunu çözmek için yalnızca bireysel ve iş dünyasının atacağı adımlar yeterli değil. Bunun dışında ülkeler arası işbirliği ve küresel mutabakat sağlanması çok önemli. Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve küresel ısınmayı iki dereceye kadar sınırlamak için atılan önemli adımlardan biri. Ancak, ülkeler arası işbirliği ve küresel mutabakatın yeterince sağlanamaması nedeniyle, Paris İklim Anlaşması hedefleri konusunda henüz yeterince ilerleme kaydedilemedi ve dünya genelinde sera gazı emisyonları hala yükselmeye devam ediyor. Bu nedenle, küresel iklim değişikliği ile mücadele için daha agresif ve kapsamlı önlemlere ihtiyaç olduğu bir gerçek. Maalesef hala dünya genelinde sera gazı emisyonları düşmüyor ve küresel ısınma devam ediyor. Bu da, afetlere de yol açmaya devam ettiği gibi, insanların yaşam kalitesinin düşmesine, ekolojik dengenin bozulmasına, enerji, su ve gıda güvenliğinin risk altına girmesine neden oluyor.
Kısaca, iklim değişikliğiyle mücadele etmek, insanlığın hayatta kalması ve gezegenimizin sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesi için hayati bir öneme sahip ve bu mücadelebireysel adımlar, sivil toplum kuruluşları ve hareketleri, liderler ve hükümetler tarafından alınacak kararlar ve küresel işbirliğiyle gerçekleştirilebilir. Hepimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek, tarihe not düşecek büyük bir dönüşüme öncülük edebiliriz. Her birimizin evlerimizde, işyerlerimizde ve günlük hayatımızda attığı adımlar, küresel ölçekte değişimlere neden olabilir. Kendimize, ailemize, çevremize, gelecek nesillere ve dünyaya karşı sorumluluklarımızı yerine getirerek, küçük adımlarla büyük değişimler yaratabiliriz. İklim değişikliğine karşı mücadele ederek, daha sağlıklı, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya yaratmak için elimizden geleni yapalım. Kendimiz, gelecek nesiller ve dünya için atacağımız adımların önemi büyük. Unutmayalım ki, küçük adımlar bile büyük değişimlere neden olabilir. İklim değişikliğiyle mücadele etmek, dünya için verilebilecek en önemli savaşlardan biridir ve bizler de bu savaşın birer savaşçısı olabiliriz.