Demokratikleşme Paketi çerçevesinde kamuda başörtüsü yasağı kaldırılmıştı. Bu yasağın kalkmasını gerekçe gösteren eğitim işkolunda faaliyet gösteren bazı sendikalara üye çok sayıda erkek öğretmen okullarda Sivil İtaatsizlik Eylemi yaparak, Kılık Kıyafet Kanunu'na aykırı hareket ediyor. Erkek öğretmenler, eğitim kurumuna sakallı, uzun saçlı, kravatsız, kot pantolonlu hatta küpeli gidiyor. Bu sendikalara üye çok sayıda eğitimci ise yaşanan bu durumu içlerine sindiremiyor. Bundan dolayı eyleme destek vermiyor. Kılık Kıyafet Kanunu'na uygun şekilde okullarında görev yapıyor.
CEZAİ YAPTIRIM
GÖRMÜYORLAR
Sendikaların bu eylem kararlarına saygı duyuyorum. Ayhan Aydıner olarak, öğretmenlerin okullarda serbest kıyafetle görev yapmasını eğitim kurumlarında disiplin açısından çok sakıncalı buluyorum. Ancak sendikalar kendilerini bu konuda haklı görüyorlarsa mücadele etmeleri de gayet doğal bir olay. Ancak bu eylemleri sadece Eskişehir değil, tüm Türkiye genelinde yaparken, Okul Müdürü, Milli Eğitim Müdürü ve Valilerden hiçbir cezai yaptırım görmemeleri kafalarda soru işareti bırakıyor.
CUMHURİYET'E
KARŞI MI YAPILIYOR?
Türbana izin veren AKP iktidarı, erkek öğretmenlere neden kıyafet özgürlüğü vermedi? İktidarın atadığı Valiler ve Milli Eğitim Müdürleri hükümet aleyhine protesto yapanlar hakkında hemen soruşturma açarken, eğitim kurumlarında kanuna aykırı şekilde kılık kıyafetle görev yapanlara neden müsaade ediyor? En ufak vizite eylemine soruşturma açanlar nerede? Bu eylemi Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı itaatsizlik eylemi olarak gördükleri için mi görmezden geliyorlar? Toplumda siyasi otoritenin bu eylemi desteklediği algısı var. Ticari amaçlı özel okullar bu konuda taviz vermeyip, ciddiyetini korurken, devlet kurumlarının ciddiyetsiz davranması kabul edilemez. Özel eğitim kurumları öğretmenlerin sokak kıyafetiyle, tıraş olmadan çalışmalarının başarıyı arttıracağını düşünse; zaten buna izin verirdi. Özel eğitim kurumları disipline bu kadar önem verirken, devlet okullarının içerisinin boşaltılmak istenmesi ibretle izlenmelidir. İktidar bu konuda gerçekten samimi ise kılık kıyafet kanunu kaldırır. Türbana izin veren zihniyet bunu da rahatlıkla yapabilir.
YEŞİL SARIKLA GİRER
Birilerini maşa olarak kullanarak, kamuoyu oluşturmaya çalışmaz. Önce öğretmenleri kılık kıyafet kanuna aykırı şekilde okullara gitmesine teşvik edeceksin. Sonra da 'öğretmenlerimiz böyle istiyor' diye kanunu değiştireceksin. Bugün çember sakalla derse giren öğretmenin yarın yeşil sarıkla okula gelmeyeceğini kim garanti edebilir? Kimse tehlikenin farkında değil. Yakında okullarda El Kaide kılıklı öğretmenler görev yaparsa, bunun sorumlusu sadece iktidar değil, onlara bu konuda maşalık yapanlar olacaktır.
DEVLET OKULUNA
GÖNDERMEZ
Türkiye'de devlet memuru olurken, herkes kılık kıyafet kanununu biliyordu. Eğitimciler göreve başlarken, uzun saç, çember sakal, küpe takılmayacağını, kravat takmanın zorunluğu olacağını biliyorlardı. Zaten yaz döneminde Valilik izni ile kravat takılmıyor. Şimdi türbana izin çıkması bahane edilerek, erkek öğretmenlere kıyafet özgürlüğü isteniyor. Öğrencilerde serbest kıyafet uygulamasından neden dönüldü? Çocuklarını serbest kıyafetle okullara göndermeyen veliler şimdi onları eğitim kurumlarında sokak kıyafetiyle çalışan, küpeli, sakallı öğretmenlere nasıl teslim edecek? Milli Eğitim bu kafayla yönetilmeye devam ederse, artık hiç kimse çocuğunu devlet okuluna göndermez. Bugün sivil itaatsizlik eylemi yapanlar kendi tutundukları dalı kesiyor. Devlet okulları boşaldığında atanamayan öğretmen sayısı daha da artacaktır. Yeni mezun olmuş pırıl pırıl eğitimci gençlerimiz asgari ücretle özel okullarda çalışmak zorunda kalacak. Birileri bunu istiyor ve planlıyor. Sivil İtaatsizlik Eylemi yapan eğitimcilerimiz, bir de olaya bu açıdan bakmalarının faydalı olacağını düşünüyorum…
*
USTAYA SELAM ÇAKTI MÜDÜRLÜĞÜ KAPTI
29 Mart'ta köşemde Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu'nun Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'e yaptığı ve Özen'in de sendikaya gerçekleştirdiği ziyaretlerde kılık kıyafet yönetmeliğine uymadıkları için eleştirmiştim. Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'i sakallı, kravatsız ve kot pantolonlu ziyaret eden Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı İsmail Altınkaynak Bilecik Milli Eğitim Müdürlüğü'ne getirildi.
ŞAPKA DEĞİŞTİRDİ
Altınkaynak şapka değiştirip, müdür olduktan sonra sivil itaatsizlik eylemini sona erdirdi. Sakalsız, kravatlı ve ceketli şekilde Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yapması dikkat çekiyor. Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu geçtiğimiz günlerde İsmail Altınkaynak'ı ziyaret etmişler. Sendika Yönetim Kurulu Necmi Özen'i ziyaret ettiğinde bir tek Şube Müdürü Hakan Cirit kravatlı ve sakalsızdı. Altınkaynak ziyaretinde Eğitim Bir-Sen Eskişehir Şube Başkanı Muammer Karaman ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Mert'in kravatlı olması dikkat çekti. Ancak 'Yiğidi öldür hakkını ver' misali Muammer Karaman takım elbise giyip, kravat takarken, çember sakallarını kesmemiş. Yani 'Eyleme devam' demiş.
UMRE'DEN BAŞBAKAN
ERDOĞAN'A DESTEK
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi'nin resmi sitesinde bir haber var. Haberde Bilecik Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak'ın kutsal topraklarda yaptığı umre ziyaretinde açtığı pankarta dikkat çekiliyor. Pankartta Başbakan Erdoğan'ın iki fotoğrafı var. Üzerinde ise 'USTA Dik Dur Eğilme Ümmeti Muhammed Seninle' yazıyor. Sitede bu konuda yapılan habere 'Ustaya Selam Çaktı Koltuğu Kaptı' başlığı atılmış. Aynı site Altınkaynak'ın kutsal mekanları ve Umre vazifesi ifasını Başbakan'a destek için kullanmasını ağır bir dille eleştirmiş. Bu fotoğrafı resmi sitesinde yayınlayan Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi sanki bir gereği varmış gibi, Pankartın diğer tarafından tutan kişi ile ortasından tutan çocuğun kafalarını fotomontaj ile silmiş. Bundan dolayı bu fotoğrafı köşemde yayınlamayı uygun görmedim. Fotoğrafı merak edenler Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi Sitesi'nde görebilirler.
*
Cumartesi
Hikayeleri
ASIL FAKİRLİK
Günlerden bir gün bir baba ve zengin ailesi oğlunu köye götürdü. Bu yolculuğun tek amacı vardı, insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğluna göstermek.
BİR GÜN GEÇİRDİLER
Çok fakir bir ailenin çiftliğinde bir gece ve gün geçirdiler.
Yolculuktan döndüklerinde baba oğluna sordu,
'insanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?'
'Evet!'
'Ne öğrendin peki?'
BÜTÜN UFKU GÖRÜYORLAR
Oğlu cevap verdi, 'Şunu gördüm: bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyorlar.'
Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamadı.
Oğlu ekledi, 'Teşekkürler, baba, ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!'
*
foto şaka
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Kemal, Eskişehir'deki seçim sonuçlar niye böyle? Bizim parti hiç mi çalışmamış?
Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk: Bülent Bey, sonuçları geç girdik. 'AKP kazanıyor diye' göstermeye çalıştık. Ama olmadı. Sonuçlar ortada. Halk Büyükerşen'i seviyormuş.
Maliye Başkanı Mehmet Şimşek: Ankara'da trafolara giren kediler Eskişehir'e hiç uğramamış anlaşılan