Avrupalı diplomatlar Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği konusunda kafa yormaya ve çalışmaya devam ediyor.
13 AB ülkesinin diplomatları ile yemekte görüşen gazeteci Gürbüz Evren'in kaleme aldığı yeni iddialar ortalığı karıştıracak nitelikte.
Özgür Evren'in yazısındaki kaleme aldığı iddialara göre birlikte yemek yediği yabancı diplomatlar 6'lı Masa'nın adayının Meral Akşener olacağını düşünüyor.
Avrupalı diplomatlar, Türkiye'de cumhurbaşkanının değişeceği konusunda hemfikirmiş ayrıca.
AB'li diplomatlar İYİ Parti'nin yükselişte olduğunu ve CHP'nin önüne geçeceğini, bunun Meral Akşener sayesinde gerçekleşeceğini düşünüyor.
Yine diplomatlar, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin İmamoğlu'nu istemediğini çok net şekilde gösterdiğini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı çabalasa da, bunun nafile çabalar olduğunu söylemiş.
ABD Kılıçdaroğlu'nu istiyor şeklinde yorumlar yapılsa da 6'lı masanın Kılıçdaroğlu'na sıcak bakmadığı yönünde kesin bilgi aldıklarını ve zaten Kılıçdaroğlu da bu gerçeği kabul etmiş ve vazgeçmiş şeklinde bilgi aldıklarını da söylemişler.
Avrupa Birliği'nin önde gelen 2 ülkesiyle birlikte her ay düzenli anket yaptırdıklarını söyleyen AB delegasyonu mensubu bir diplomat, 'Anketlerimizde İYİ Parti, CHP'yi yakalamak üzere. Seçime kadar öne geçip, arayı açacağı da kesin. Meral Akşener ve ekibi bu gerçeği görüyor. Bu yüzden Akşener'in özgüveni sürekli artıyor ve bu vücut diline de yansıyor. Ayrıca İYİ Parti'nin yürüttüğü reklam kampanyası incelendiğinde durum daha iyi anlaşılacaktır' şeklinde bir değerlendirme yapmış.
Gazeteci Özgür Evren; 'Meral Akşener Başbakan olacağını söylüyordu' diye araya girince, uzun süredir Ankara'da görev yapan önemli bir Avrupa Birliği ülkesinin Ticaret Ateşesi 'Bir süre cumhurbaşkanı olur, bu arada sistemi değiştirirler ve o da Başbakanlık görevine gelir' şeklinde bir açıklama yapmış.
Özgür Evren 'HDP destek vermezse Meral Akşener kazanamaz' yorumlarını hatırlatınca, komşu ülkelerden birinin büyükelçilik ikinci katibi, 'Meral Akşener Türkiye'nin ilk kadın cumhurbaşkanı olacak. Akşener, AKP ve MHP'den önemli oranda oy alacak yapıda. HDP'den alamayacağı desteği bu şekilde telafi edemez mi?' sorusuyla bu soruya yanıt vermiş.
Özgür Evren 'Muhalefetin seçimi kazanacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?' diye sorduğunda, son NATO zirvesine de katılmış Kuzey Avrupalı bir diplomat, önümüzdeki yılın başlarında Türk hükümetinin büyük sürprizlere imza atacağını, Ege'deki 3 adacık üzerinden dengeleri değiştirecek işler yapacağını büyük ciddiyetle söylemiş. O konuşurken, çevresindeki birçok diplomat da onay verircesine kafa sallamış.
AB'li diplomatlar geçmişte de Osman Kavala konusunda ortak bir bildiri yayınlamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu diplomatlara çok sert bir tepki vererek bu diplomatların istenmeyen adam ilan edileceğini söylemesi üzerine yabancı misyon temsilcileri geri adım atmış ve özür dilemişlerdi.
ABD başta olmak üzere Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmeyi kendilerine görev edinen bu batılı zatlar kimin ismini ön plana çıkartırsa bu isim açısından bu durum son derece kötü bir reklam olacaktır.
15 Temmuz darbe girişiminde parmağı olan ABD Başkanı Biden, Erdoğan'ı bu sefer darbe ile değil muhalefete destek vererek bitireceklerini söylemişti. PKK-YPG VE FETÖ'ye verdikleri destek, üstü örtülü veya açıktan uyguladıkları ekonomik ve askeri ambargolar, sosyal medya dahil yabancı ve yerli basında oluşturdukları algı operasyonları, dezenformasyonlar seçimler yaklaştıkça dozunu artıracak.
Kendi ülkelerinde siyasette uzun yıllardır istikrarı sağlayamayan, koalisyonlarla ülkelerini yönetmeye çalışan zayıf siyasi karakterler Erdoğan gibi güçlü bir liderin kaybetmesi için kafa yoruyor.
AB ve ABD yönetimleri veya diplomatlarının tek umudu yaşanan ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı. Erdoğan'ın şu anda en güçlü rakibi hayat pahalılığı çünkü.
Erdoğan'ın karşısına kim çıkarsa çıksın rakibin ismine ve niteliğine bakmaksızın sırf Erdoğan gitsin diye oy verecek bir kitle var zaten. O yüzden isimler üzerinde tartışmanın çok da anlamı yok.
Ancak yıllardır gerek PKK gerekse FETÖ aracılığı ile Türkiye'yi bölmek ve zayıflatmak isteyen sözde müttefik denilen ülkeler kimin adını ağzına alır veya desteklerse bazı vatandaşlar bu isme oy vermeden önce düşünür.
Önce İmamoğlu, sonra Kılıçdaroğlu adını dillendiren batılı zevat bu sefer de Akşener'in adını diline dolamış anlaşılan.Akşener'in bu diplomatların düşüncelerinden veya tahminlerinden haberi olsa da olmasa da AB'li diplomatların Akşener isminden bahsetmesi Akşener'in aleyhine kullanılabilir.O yüzden gerek iktidar gerekse muhalefetteki tüm siyasilerin yabancı misyon temsilcilerine karşı ortak bir tavır alması ve Türkiye'nin iç işlerine karışmamaları, Türk Milletinin iradesine saygı duymaları ve iç politika konularında müspet veya menfi açıklama veya yorum yapmamaları konusunda sert ve güçlü bir şekilde uyarması gerekiyor.