Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurultayı gerçekleştirildi. Özgür Özel, iki yıl içerisinde dördüncü kez genel başkan seçildi.
38. ve 39. olağan kurultayların arasında kalan iki olağanüstü kurultayın neden yapıldığını biliyorsunuz. CHP Genel Merkezi ile CHP’li belediyeler üzerinde görülmemiş bir baskı var. İş öyle bir hal aldı ki CHP’yi kapatma noktasına geldiler! İşte o olağanüstü iki kurultay bir anlamda direnişin sembolüydü.
★
Aslına bakılırsa direnişin başlangıcı, 38. Olağan Kurultaya dayanıyor. Değişimciler, o kurultayda, CHP’lileri yenilgiye alıştıran müesses nizam sevicileri ortadan kaldırdı! İşte ne olduysa o anda oldu. Müesses nizamı temsil eden AK Parti iktidarı, değişimcilere yapmadığını bırakmadı. Özellikle yerel seçim hezimetinden, CHP’nin ise birinci parti olmasından duydukları büyük rahatsızlığı önce sözlü olarak anlattılar. Sonrasını biliyorsunuz, eyleme geçerek yargı kuşatması başlattılar.
★
Müesses nizam seviciler, iktidar partisinin bu baskıları karşısında umutlandılar. İktidar partisinin sıkıştığı her önemli dönemeçte, iktidar partisine omuz verdiler! Evet, CHP’yi 13 yıl yöneten, girdiği her seçimde istisnasız ve istikrarlı bir şekilde yenilen kişi ve onun adamları, CHP’yi tekrar ele geçirmek için her yolu denediler. En son, her şeye rağmen, kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla davet edildikleri kurultaya gelmediler, iktidarın gazetesi üzerinden aba altından sopa gösterdiler. Bunu iyi ki yaptılar. Bizler, geçmişten bugüne bunların ne olduklarını biliyor ve sürekli yazıp çiziyorduk, bu anlamda yemediğimiz küfür de kalmadı; ama nihayet bilmeyenler de kimin kime hizmet ettiğini öğrendiler.
★
Her değişim sancılı olur. Hele ki iktidara giden bir parti için. CHP’deki bu sancı iki yıl sürdü ve bana göre iki yılın sonunda pek çok şey yerli yerine oturdu. Kimlerin dost kimlerin düşman kimlerin yancı olduğu görüldü. Elbette ilerleyen süreçte de CHP’yi karıştırmak isteyen sözde CHP’liler zaman zaman sahnede olacaklar ve iktidar partisine omuz verecekler. Bu tiplere en güzel cevabı gönülden CHP’li yurttaşlarımız iletecekler. Müesses nizamın adamlarını silik bir form haline getirmek, evet, gerçek CHP’lilerin görevi. Ama sadece Ankara ve İstanbul’dakiler yetmez! Her şehir, gizli iktidar payandalarını ayıklamak zorunda! Örneğin Eskişehir… Bu anlamda parti kulislerinde konuşulan ve dahi tescilli hale gelen pek çok sözde CHP’li var…
★
Her neyse…
Birazda CHP’nin parti programından bahsetmek istiyorum.
Öncelikle içi dolu, özenli, kapsayıcı ve Türkiye’nin her sorununa ışık tutan bir program olduğunu söyleyebilirim.
Bilhassa adalet, demokrasi, ekonomi ve kalkınma başlıkları parti programının büyük bölümünü oluşturuyor.
Parti Meclisi’ne (PM) giren isimleri incelediğimiz zaman parti programıyla örtüşen bir yapılanma oluşturulduğunu da net olarak görüyoruz; PM’de hukuk ve ekonomi alanlarına ağırlık verilmiş.
★
O halde şunu söyleyebiliriz.
Değişen, yani iktidarı isteyen Cumhuriyet Halk Partisi’nde iktidar yolculuğu için gereken tüm enstrümanlar hazırlandı.
Tam yol ileri!
Yetmez; yurttaşlarımıza da önemli bir görev düşüyor.
Bu noktada CHP Lideri Özel’in açıklaması net: “Gün; bu kara düzene itiraz etme günüdür. Ya o pijamayla evinde oturup sıranın sana gelmesini bekleyeceksin ya da meydanlara çıkıp bizimle birlikte bu darbeyi püskürteceksin.”
★
Sıranın sana gelmesini mi bekleyeceksin yoksa Anayasa çerçevesinde gerçekleşen demokratik direnişe mi katılacaksın?
Karar senin…