AKP ve CHP'nin Eskişehir milletvekili adaylarının açıklanmasından sonra en çok sevinenler Eskişehir Anadolu Lisesi Müdürü ve bu okulun Mezunlar Derneği Başkanı olmuştur.
BEŞİ ANADOLU
LİSESİ MEZUNU
AKP'nin ilk üç sırasında yer alan Nabi Avcı, Salih Koca ve Emine Nur Günay, eski adı Eskişehir Maarif Koleji olan Eskişehir Anadolu Lisesi (EAL) mezunu. CHP'nin ikinci ve üçüncü sıralarında bulunan Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel'de Eskişehir Anadolu Lisesi mezunu. Sadece birinci sırada bulunan Gaye Usluer Süleyman Çakır Kız Lisesi mezunu. AKP ve CHP'nin ilk üç sırasında yer alan 6 adaydan beşi EAL mezunu. Bir tek Gaye Usluer EAL mezunu değil. Peki dördüncü sıradakiler hangi liseyi bitirdi? AKP adayı Mustafa Kemal Biçerli Eskişehir Atatürk Lisesi, CHP adayı Erman Gölet Mustafa Kemal Lisesi mezunular.
AHMET ATAÇ'TA
MAARİF KOLEJLİ
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve iki dönem AKP Eskişehir Milletvekilliği yapan Hasan Murat Mercan'da Maarif Koleji (Eskişehir Anadolu Lisesi) mezunu. Mülkiyeliler için 'Önce Mülkiye Sonra Türkiye' sözü kullanılır. Bende Eskişehir Maarif Koleji'nin yetiştirdiği çok sayıda değerler nedeniyle; 'Önce EAL Sonra Türkiye' diyorum. Öte yandan AKP ve CHP'nin ilk dört sıradaki adayların hepsinin liseyi Eskişehir'de okuması sevindirici. Yani hepsi Eskişehir'in sokaklarını biliyor. Hamamyolu'nun, Adalar'ın, Vilayet Meydanının, Stadyumun yolunu biliyor. Kimse korkmasın hiçbiri Eskişehir'de kaybolmaz!...
*
NOSTALJİ
SOLDA BİRLİK KURULTAYI
30 yıl önce. 2 Kasım 1985 tarihinde Sosyal Demokrat Parti (SODEP) ile Halkçı Parti Birleşme Kurultayı yapıldı. Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapılan Kurultay Türkiye'deki Sol partilerin birleşmesi adına büyük önem taşıyordu. Merhum Prof. Dr. Erdal İnönü SODEP'in Genel Başkanıydı. Merhum Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan'da Halkçı Parti'nin Genel Başkanıydı. Her iki isim de dürüstlükleri ve ilkeli duruşları ile örnek politikacıydı. Fotoğrafta Türk Siyaset Tarihinin önemli kilometre taşları olan İnönü ve Gürkan'ın arkasındaki kişi ise bugünün Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı'ydı. O gün 24 yaşındaydı. Bu fotoğraf, Şanlı'nın 30 yıl öncede Eskişehir sol siyasetin içinde mücadele ettiğini bizlere gösteriyor.
*
Cumartesi
Hikayeleri
HAYATTAN ŞİKAYET EDEN KIZ
Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden, her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.
ÜÇ AYRI CEZVE
Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
NE GÖRÜYORSUN?
Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı. Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabağa koydu. Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı. Kızına dönerek sordu: - Ne görüyorsun 'Patates, yumurta ve kahve,' diye alaylı bir cevap verdi kızı, 'Daha yakından bak bir de' dedi baba, 'patatese dokun.' Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi. - Aynı şekilde, yumurtayı da incele. Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü, En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı.
YUMURTA KATILAŞTI
Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı.
'Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?' Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermişlerdi. Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü. Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş katılaşmıştı.
'SEN HANGİSİSİN?'
Ancak, kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı. - 'Sen hangisisin?' diye sordu kızına. 'Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin? Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın? Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin?'
*
FOTO ŞAKA
MHP 1. Sıra Milletvekili Adayı Ruhsar Demirel: Emine Hanım 'MHP Eskişehir'den üç milletvekili çıkarır' demişsin. Keşke seni üçüncü sıraya yazsaydım da sende seçilseydin.
MHP 4. Sıra Milletvekili Adayı Emine Edizgil: Ruhsar Hanım siz 'altısını da alacağız' dediniz ya! Sizin sayenizde bende artık dördüncü sıradan çıkarım(!)
MHP 5. Sıra Milletvekili Adayı Timur Yatmaz: Ruhsar hanım masalı bıraksa da, Edizgil'in sırtına basarak nasıl milletvekili olacağını bir anlatsa!