Yeryüzünde insanoğlunun değeri saygısı ölçüsünde belli olur. Aslında insanla hayvanat arasındaki fark insanoğlunun karşı tarafa her konuda saygılı olmasından kaynaklanmaktadır.

Dinen saygı dinin emir ve tavsiyelerine uyma, haram ve günahlardan kaçınma hususunda gösterilen titizlik anlamında bir kavramdır. Takvanın ileri derecesini ifade eden tasavvuf terimi, Allah’a olan saygının gereği olarak da tarif edilir.

Türk Dil Kurumu’nda ise saygı kavramı, değeri, üstünlüğü, yaşlılığı yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla, bir kimseye bir şeye karşı, dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya, sebep olan sevgi duygusu olarak tanımlanmaktadır. Arapçadan dilimize geçen hürmet ve ihtiram kelimeleriyle de ifade edilmektedir.

Kendi hayatımıza gelince yaşamak zorunda olduğumuz her safhada gösterdiğimiz saygı kadar karşı taraftan da aynı karşılığı beklemek durumunda kalırız. Atalarımız “Sevgide muhtariyet, saygı da ise mecburiyet vardır” demişler; yani bir makam sahibini sevmemiş olabiliriz ama ona temsil ettiği makam ve mevkide dolayı saygı göstermek zorundayız. Çünkü insanlar geçici ama makamlar kalıcıdır.

Bu nedenle devleti temsil eden bir şahsa o makamda olduğu sürece saygı göstermek mecburiyetindeyiz, sevmesek bile. Saygıda kusur etmeyene her kapı açılır. Hayatımız boyunca hep saygılı kalalım.