Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Örgütü’nde kongre süreci devam ediyor. İktidar hedefinde iddialı olan partinin seçimleri de haliyle yakından takip ediliyor.

Parti örgütünün merkez ilçe ve kırsaldaki seçimlerinin sona ermesinin ardından 19 Ekim Pazar günü yapılacak olan İl Kongresine gözler dikildi.

*

İl kongresinden önce CHP Sivrihisar İlçe Örgütü’ndeki seçim ciddi şekilde tartışma konusu oldu. CHP tüzüğü gereği büyükşehirlerde ve nüfusu 20 binin üzerinde olan ilçelerde belediye çalışanlarının yönetici ve delege olmaması gerekiyor.

Sivrihisar’da Büyükşehir Belediyesi personeli olması nedeniyle tartışılan üç isim var. İlçe yönetiminde yer alan Nergis Dökmeci, Davut Tüfekçi ve il delegesi seçilen Berkay Uzun.

Bu durumun kamuoyunda gündeme gelmesi elbette olağan… Son bir yılı parti içi huzursuzluk ve siyasi operasyonların baskısıyla geçiren CHP’nin adaletli uygulamalar yapması yönündeki beklenti toplumda giderek artıyor. Partideki gelişmeleri detaylarıyla irdelemek, sorular sormak da uzun vadede demokrasinin güçlenmesini ve çok sesliliğinin artmasını sağlayacaktır.

Son gelişmelerin ardından ‘CHP Eskişehir İl kongresi iptal olabilir’ söylemlerinin gerçeğe dönüşmemesi için girişimde bulunan İl Başkanı Talat Yalaz, önce genel merkeze ardından da İlçe Seçim Kurulu’na başvuru yaparak konuyu hukuki açıdan da aydınlatmak için gerekli önlemi aldığını paylaştı…

Beklentimiz elbette tüzüğe uygun uygulamaların hayata geçirilmesi. Fakat bu konuyu iyi niyet ve demokrasi kaygısıyla okumak için kişisel tartışmalardan çıkarmak gerektiğini düşünüyorum.

*

Nergis Dökmeci’ye yapılan eleştirilere ayrı bir parantez açmak gerekiyor.

Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESMEK’te çalışan ve CHP Sivrihisar İlçe Örgütü’nde ilçe sekterliği görevinde bulunmuş olan Nergis Dökmeci, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci’nin eşi. Demokrasi temelinde yapılan eleştiriler burada biraz ‘flu’laşıyor.

Nergis Dökmeci uzun yıllardır CHP örgütü içinde aktif olarak yer alan bir üye. İlçe sekreterliği görevini üç dönem üst üste sürdürmesi ve vatandaşla kurduğu diyalog kendisinden çok maalesef eşi Habil Dökmeci’nin hanesine yazılmış durumda. Maalesef diyorum çünkü günümüzde hala kadına yönelik övgü de eleştiri de ataerkil bir toplumda bir ‘er’ üzerinden ancak resmileştiriliyor.

Habil Dökmeci’nin, son yerel seçimlerde Hamid Yüzügüllü gibi iddialı bir isimden sonra Sivrihisar Belediyesi’ni Cumhuriyet Halk Partisi’ne kazandırması büyük bir başarı olarak tarihe geçti. Üstelik Sivrihisar 74 yıl sonra ilk kez CHP belediyeciliğiyle tanıştı. Bu başarının vitrininde elbette Habil Dökmeci var, ama mutfağında CHP’nin çalışkan örgütü ve eşi Nergis Dökmeci’nin emeğinin de olduğunu unutmamak gerek.

Elbette unutuluyor, unutturulmak da isteniyor…

*

Demokrasi ve liyakat tartışmaları yaparken kadının siyasetteki yerinin de ne kadar kolay kısıtlanarak emeklerinin yok sayılabileceğini de görüyoruz.

Şu bir gerçek ki siyasette kadınlar hâlâ alkışın da eleştirinin de öznesi olamıyor. Başarılı olduklarında paye erkeklere, hata yaptıklarında ise sorumluluk kadının kendisine yazılıyor. Bu durum kısıtlı mekanlarda daha da güçlenebiliyor! Parti içi rekabetlerde kadınların isimleri çoğu kez bir ‘yakınlık’ veya ‘bağlantı’ üzerinden anılıyor; öz kimlikleri, politik birikimleri, örgüt tecrübeleri görünmez kılınabiliyor.

Nergis Dökmeci üzerinden yapılan tartışmalar da bunun küçük bir yansıması aslında... Eşinin siyasi konumundan bağımsız olarak yıllardır partide aktif görev alan bir kadının emeği, tüzük tartışmaları arasında değersizleştiriliyor. Oysa siyasette etik sınırları korumak kadar, kadınların görünür emeğini teslim etmek de bir adalet meselesi olmalı.

CHP’nin de toplumun da sadece kadın kotasına değil, kadın emeğine saygı kotasına da ihtiyacı var. Bir ülkenin demokratikleşme ölçüsü, yalnızca sandık sonuçlarıyla değil, siyasette kadının ne kadar ve ne kadar bağımsız şekilde ‘özne’ olabildiğiyle ölçülür.