Önceki gün sabah saatlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen bir basın toplantısı düzenleyerek, İl Özel İdaresi'nden belediyeye aktarılan her türlü şeyin envanterini açıkladı…
Daha doğrusu, İl Özel İdaresi'nin sahip olduğu mal varlıklarının ne kadarının Büyükşehir'e aktarıldığı bilgisini verdi…
Taşınır taşınmaz mallar,
Araçlar, otomobiller, iş makineleri,
Alacaklar verecekler…
Büyükerşen, Paylaştırma Komisyonu tarafından yapılan uygulamayı tüm hatlarıyla gözler önüne serdi…
Aynı gün, AKP Grubu sözcüsü Mustafa Birsen'in Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklama haber sitelerine düştü…
Birsen, tüm amaçlarının hizmetin kırsala yayılmasını sağlamak olduğunu söylüyor…
Büyükşehir Belediyesi'nin Eskişehir yalnızca Odunpazarı ve Tepebaşı'ndan ibaretmiş gibi davrandığını ileri sürüyor ve tüm gayretlerinin bu tutumu değiştirmeye yönelik olduğunu savunuyor…
***
30 Mart seçimlerinin akşamına kadar evet, Büyükşehir Belediyesi için Eskişehir Odunpazarı ve Tepebaşı'ndan ibaretti…
İlgili yasa her ne kadar bir yıl önce çıkmış olsa da, yürürlük tarihi 30 Mart seçimlerinin ertesi günüydü…
Daha da ilginci, aynı yasa kapsamında kapatılan İl Özel İdaresi'nin varlıklarının dağıtım işi, 30 Mart seçimlerinin yapıldığı gün sonuçlanmamıştı bile…
İstanbul ve Kocaeli Belediyeleri hariç (zira bu sistem iki ilde yıllardır uygulanıyordu) tüm büyükşehir belediyelerinde kocaman bir soru işareti vardı…
Aynı soru işareti Eskişehir'de de vardı…
Üstelik Eskişehir'deki soru işareti diğer CHP'li büyükşehir belediyelerindeki gibi diğerlerinden daha da büyüktü…
Ankara'da, Bursa'da, Konya'da İl Özel İdaresi'nin tüm varlıkları tümden Büyükşehir Belediyelerine devredildi…
Zira bu belediyeler iktidar partisindendi…
Ama Eskişehir'de, İzmir'de tam tersine davranıldı…
Paylaştırma Komisyonundaki üyelerin parmak hesabına göre yapıldı tüm paylaşımlar…
İzmir bu nedenle mahkemeye gitti;
Aynı şekilde Eskişehir de…
Yeterince bilgi sahibi olmamakla birlikte, muhtemelen, CHP'li olan Aydın, Hatay, Muğla ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyelerinde de aynı şey yaşandı…
***
Yılmaz Büyükerşen, bu paylaştırma adaletsizliğinden ilk kez söz etmedi önceki basın toplantısında…
Önceki Büyükşehir Meclislerinde de söz etti…
AKP grubundan bir tek ses çıkmadı…
27 otomobilden 1'i, 16 minibüs ve otobüsten 3'ü, 11 pikaptan 2'si, 24 kapalı kasa kamyonetten hiçbiri Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi…
İl Özel İdaresi'nin sahibi olduğu 7 bin 451 adet makine, teçhizat, taşıt ve demirbaşın yalnızca bin 96 tanesi yani yüzde 14,78'i Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredilirken, geri kalan 6 bin 319 adet makine, teçhizat, taşıt ve demirbaş diğer kurumlara (?) devredildi…
***
Peki ne diyor Mustafa Birsen?
'Eskişehir Odunpazarı ve Tepebaşı'nda ibaret değil, hizmet kırsala da yayılmalı…'
Ne güzel bir temenni, ne güzel bir söz…
Katılmamak mümkün mü?
Değil elbette…
Elbette hizmet;
Kırsala yayılmalı…
Eskişehir'in en ücra köyüne (mahallesine) kadar gitmeli…
Bunu, orada yaşayan insanlar ister, söyler; 'bize hizmet getirin' der…
Çünkü, istemekten gayri yapabileceği bir şey yoktur…
Bunu anlamak mümkün…
Peki Mustafa Birsen'in 'var-yok anlamaz bir çocuk gibi' tüm bu sorunları ve sıkıntıları yalnızca Büyükşehir Meclisi'nde gündem önerisini vererek çözeceğini düşünmesine ne demeli?
Bir kez olsun, mensubu olduğu iktidar partisinin gücünü kullanarak, paylaşım konusunda yapılan bu haksızlığa karşı çıktı mı?
Bir çok köşe yazarı aynı görüşte;
'Bu tutum Yılmaz Büyükerşen'i değil Eskişehir halkını cezalandırmaktır…'
Un yok, helva yok, şeker yok…
Ama sen tutturmuşsun ille de bana helva yap…
***
Son Mecliste yaşananların usul ve mantık çerçevesinde yanlış olması bir tarafa, Büyükşehir Belediyesine yüklenen görev ve sorumluluklarla, sağlanan olanaklar kıyaslandığında da 'gerçekleştirilmesi mümkün olmayan şeyler' olduğu görülüyor…
Gelin AKP grubu olarak, bu paylaşımdaki adaletsizliği görün, dile getirin, milletvekilleri nazarında Ankara'ya taşıyın; bu adaletsizliği ortadan kaldırın; sonra da usul ve mantık çerçevesinde getireceğiniz öneriler ve alacağınız kararlarla hizmet kırsala yayılsın…
Bu sorun bir şekilde çözümlenmezse;
Biz daha çok saatler boyu süren tartışmalarla geçen meclisler izleyeceğiz…
