İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla beraber yurt genelinde protesto gösterileri başladı.

Bu gösterilerin en etkili olduğu şehirler arasında Eskişehir de yer aldı. Vatandaşların yanı sıra hatırı sayılır bir öğrenci kitlesi de eylemlere katıldı.

19 Mart ile başlayan cadı avı şiddetini artırarak devam etti, Ekrem İmamoğlu’nun ardından CHP’li bazı belediye başkanları da gözaltına alınmaya başlandı.

Bu sıralarda, Odunpazarı Belediyesi, Uluslararası Odunpazarı 3D Gençlik Festivali’ne CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ı da davet etmişti.

Mahmut Tanal Eskişehir’e gelince, 18 Mayıs günü gerçekleştirilen öğrenci eylemlerine destek olmak için Anadolu Üniversitesi’ne gitti.

Üniversitede basın açıklaması gerçekleştireceği sırada, bir de ne görsün? Rektörlük binasına Atatürk’e ait herhangi bir görsel asılmamıştı!

Ama bir sonraki gün, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’ydı!

Orta yerde bulunan bu tablo, kabul edilemezdi.

Bunun üzerine Mahmut Tanal ile öğrenciler, güvenlik görevlilerinden izin alarak Türk Bayrağı ve Atatürk’ün bir arada olduğu iki görseli rektörlük binasına astılar.

Hemen ardından Tanal basın açıklamasını yaptı, eylemci grup ise olaysız bir biçimde dağıldı.

Vay, sen misin Türk Bayrağı ve Atatürk görselini rektörlük binasına asan!

Anadolu Üniversitesi yönetimi, hiç vakit kaybetmeden görselleri asan öğrencilere soruşturma başlattı. Üniversitenin sahipleri olan öğrenciler, güya ‘öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici veya yükseköğretim kurumlarının işleyiş ve huzurunu bozucu’ eylemlerde bulunmuşlar. Bunu da Türk Bayrağı ve Atatürk’ün harmanlandığı görselleri rektörlük binasına asarak yapmışlar!

Anadolu Üniversitesi yönetimi bununla da yetinmedi, eylemci öğrencilerin içerisinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne (ESOGÜ) kayıtlı öğrencilerin de bulunduğunu ihbar etmek suretiyle ESOGÜ’den kendi öğrencilerine soruşturma açmasını istedi.

Neyse ki ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kâmil Çolak ve üniversite yöneticileri aklı selim hareket ettiler de öğrencilere disiplin cezasının verilmesine gerek olmadığı yönünde karar aldılar.

Dolayısıyla ESOGÜ öğrencileri kurtulmuş oldular.

Peki, Anadolu Üniversitesi öğrencilerinin akıbetleri ne durumda?

Bir bölümünün üniversiteden uzaklaştırılmasına karar verildi. Bir bölümünün de soruşturma dosyası hala açık, henüz karar verilmiş değil.

Bu noktada, Anayasa’nın 34. Maddesini hatırlatmakta yarar görüyorum: Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

O halde Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ve üniversite yöneticileri, Anayasal haklarını kullanan ve hiçbir taşkınlıkta bulunmayıp olaysız dağılan gençlere niçin soruşturma açtı ve hangi sebeple bazı öğrencilerin eğitim haklarını ellerinden aldı?

Bu sorunun cevabı, muhakkak, üniversite yönetimi tarafından vakit geçirmeden verilmelidir.

Başka bir soru daha.

Ama bu soru, üniversite yönetimine değil, onlar bu sorunun cevabını veremezler.

Soru şu: Hangi zihniyet, Türk Bayrağı ile Atatürk’ün bir arada olduğu görseli astılar diye öğrencilere soruşturma açar? Türk Bayrağı ile Atatürk’ün bir arada olduğu görseli asan öğrencilere soruşturma açan kişilere ne denir? Bu kişilere hangi sıfatla hitap edilir?

Alın size basit bir soru.

Günün bulmacası olsun!

Dediğim gibi, bu soruyu üniversite yönetimin cevaplamasını beklemiyorum.

Soruyu, direkt olarak kamuoyuna yönlendiriyor ve bir kere daha tekrar ediyorum:

Hangi zihniyet, Türk Bayrağı ile Atatürk’ün bir arada olduğu görseli astılar diye öğrencilere soruşturma açar? Türk Bayrağı ile Atatürk’ün bir arada olduğu görseli asan öğrencilere soruşturma açan kişilere ne denir? Bu kişilere hangi sıfatla hitap edilir?

Yazımı sonlandırırken iyi niyetle düşünmek istiyor, Anadolu Üniversitesi yönetiminin, yaptığı bu kabul edilemez hatadan dönme erdemini göstereceğini umut ederek çağrıda bulunuyorum:

Ülkemizin geleceği olan gençlere açılan garabet niteliğindeki bu soruşturmayı derhal geri çekin ve üniversiteden uzaklaştırılan öğrencilere sahipleri olan mekânın kapılarını vakit geçirmeden açın!