AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kişi başına düşen milli gelirin 17 bin dolara yaklaştığını duyurdu.

Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın üzerinden çok geçmeden, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin yayman, “2026 yılı bizim için reform ve değişim yılı olacak” dedi.

Milli gelirin 17 bin dolar düzeyine çıkması güzel haber.

Peki, ya gelir dağılımı?

17 bin dolar, TL’ye çevirdiğimizde 714 bin lira yapıyor.

Kimin cebine aylık ortalama 714 bin lira giriyor?

Soru çok komik öyle değil mi?

Böyle bir soru sorduğum için kendimden utanmam gerekiyor.

Ben utanıyorum utanmasına da asıl utanması gerekenler ne yapıyorlar?

Pişkin pişkin sırıtıyorlar!

Türkiye’de asgari ücret genel ücret haline geldi!

Durum öyle vahim ki, DİSK-AR’ın 2025 Asgari Ücret Araştırmasına göre, 2002’den bu yana, asgari ücret ve seviyesinde kazanan nüfus oranı artışta.

Araştırmaya göre Türkiye nüfusunun %69,3’ü, asgari ücretin %50’si ve altı karşılığında çalışıyor. Asgari ücretin 2 katından fazlasına çalışan nüfus oranı ise, 21 yılda 22,3 puan azalarak %17,7’ye geriledi.

Bu araştırmadan görülüyor ki, vatandaşlar her geçen yıl hızla yoksullaşmış.

Buna rağmen, Erdoğan’ın açıklamasına göre ekonomik büyüme ivme kazanırken kişi başına düşen milli gelir 17 bin dolara ulaşmış.

O halde, özellikle gelir dağılımında bariz bir çelişki var.

Yurttaşlarımız arasında korkunç bir gelir adaletsizliği görülüyor.

Bu durum aynı zamanda servet transferi iddialarını da güçlendiriyor.

Hükümet kaynaklarına göre ekonomi her geçen gün büyürken, kişi başına düşen milli gelir 17 bin dolara dayanmışken; zaman içerisinde, kendi yağında kavrulan orta direk yoksulluk sınırının altındaki katmanda, dar gelirli ise açlık sınırının altındaki katmanda kendine yer bulabilmiş.

Evet, kast sistemi!

Ve dahi kast sisteminden beter.

Kast sisteminde piramidin tam ortasında; çalışanlar, çiftçiler, esnaflar, vesaire var.

Bizde ise orta direk diye bir şey kalmadı. TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre yoksulluk sınırının 91 bin 109 lira, açlık sınırının ise 27 bin 970 lira olduğu bir ortamda orta direk kalır mı?

Hooop, hepsi bir bir aşağı; ya yoksulluk sınırının altında yüzüyor ya da açlık sınırının altında boğulmamaya çalışıyor.

İktidar sahipleri, böyle bir ortamda ekonomik büyümeden ve kişi başına düşen milli gelirden bahsederek övünüyorlar.

Ama gelecekte yapmayı planladıkları ekonomik ve yapısal reformlardan bahsederlerken gelir eşitsizliğini düzeltme hedefinden hiç söz etmiyorlar.

Asıl reform, yurttaşlar arasındaki gelir adaletsizliğini asgari seviyeye indirmekle olur.

Böyle bir amaç var mı?

Ben duymadım, duyan varsa söylesin.

Öyleyse, amaç gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak değilse, onlara göre ekonomi büyümeye ve kişi başına düşen milli gelir artmaya devam edecek; vatandaşlar olarak bize de bunun karşılığında rahmetli Sakıp Sabancı’nın dediği gibi üçün birini almak suretiyle daha fazla açlık, daha fazla yoksulluk, daha fazla sefalet düşecek!