Biz Karışırız!
CHP’de olağan kongreler süreci 14 Ağustos tarihi itibariyle başlayacak. Önce mahallelerde delege seçimleri yapılacak, mahallesinde delege olanlar ilçe yönetimini, ilçe başkanlarını ve il kongresinde oy kullanacak il delegelerini belirleyecek. İl delegeleri de il yönetimi ve il başkanını ve genel merkez delegelerini belirleyecek. Genel merkez delegeleri de parti meclisi ve genel başkanı belirleyecek.
Süreç bu.
Bu kongreler süreci CHP üyelerinde ve seçmenlerinde gündem oldu diyebiliriz. Günlerdir konuşuluyor. Eskişehir yerel basınındaki üstat gazeteci ve köşe yazarları konuyu köşelerinde günlerdir yazıyor ve yazmaya devam ediyor.
Hemen hemen hepsi il başkanlığı üzerinden yapılan tartışma ve yorumlara odaklanmış durumdalar. Kimlerin aday olabileceği –olamayacağı- üzerinden birçok yorumlar yapıldı. Tabii bunlar sadece yorum.
İlçe başkanları üzerinden yorum ve yazı çok az.
O zaman ben de CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’dan başlayayım.
Talat Yalaz’ın nasıl il başkanı seçildiğini az çok birçok CHP üyesi bilir. Kongre salonundaki coşkulu konuşması halen konuşulur, kazanıyoruz, kazanıyoruz, kazanıyoruz cümleleriyle bitirmişti. Ve Kazanmıştı.
Kongreyi kaybeden taraf olmasına rağmen ve onu ilk tebrik edenler arasında, Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt olmuştu ve il başkanına “emrindeyiz” mesajını büyük bir olgunlukla ve içtenlikle vermişti. Bu tebrik ve emrindeyiz mesajı gelecek birçok başarının habercisi olmakla beraber, Kazım Kurt’un yıllardır vurguladığı “partili” olmanın derslerinden biriydi.
O kongreden sonra CHP’deki değişim ve ardından gelen yerel seçim başarıları partiyi 1. parti konumuna getirdi. Eskişehir’de büyük başarı elde edildi.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in aday olmadığı bir seçim riskler taşıyabilirdi. Bu riskler, CHP içinde örgütlerin, ilçe, il başkanı ve mevcut belediye başkanı Kazım Kurt ve Ahmet Ataç dayanışması sayesinde ortadan kalktı ve Avukat Ayşe Ünlüce büyük bir oy farkı ile Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Belediye başkanlarının ve ilçe, il başkanlarının bu dayanışması yerel seçimlerde İl Başkanı Talat Yalaz’ı daha da ön plana çıkardı. Talat Yalaz, tüm belediye başkanları ve adayları ile uyum içinde örnek bir çalışma gösterdi. Yaptığı coşkulu konuşmalarla tüm partililerin ve kamuoyunun takdirini kazandı.
Talat Yalaz seçimlerden sonra kendisini, Türkiye’de ve Eskişehir’de gelişen tüm politik ve siyasi eylemlerin içinde buldu. Kimi partinin düzenlediği basın açıklamaları ve yürüyüşler, kimi sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinin düzenlediği basın açıklamaları ve yürüyüşler.
Talat Yalaz, Özgür Özel’in genel başkan seçilmesinden sonra, ondan aldığı destekle ve tüm belediye başkanlarının arkasında durmuş olması nedeniyle, büyük bir özgüvene sahip oldu. Her şeyi genel merkezden beklemedi. Yerel sendikalar ve demokratik kitle örgütleriyle temasa geçti, onların toplantılarına katıldı, katılamadığı zaman mutlaka bir yardımcısı veya temsilcisini bulundurdu ve onların eylem etkinliklerine katıldı, birlikte ortak eylemler planlandı. (emekliler yürüyüşü, platform yürüyüşleri)
Gelinen noktada, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz sadece Eskişehir’de değil birçok ilin kamuoyu tarafından tanındı. Partinin Türkiye genelinde en genç il başkanı olması sıfatıyla ve başarılarıyla CHP genel merkezinde en başarılı il başkanları arasında olduğu anılmaya ve görülmeye başlandı.
Kongreler sürecine geri dönersek;
Parti tabanına göre, “CHP İl Başkanı Talat Yalaz çok başarılıdır ve görevine devam etmesi gerekir” diyenlerin oranı oldukça yüksektir. Hal böyle olunca kongrelerin birlik, beraberlik ve barış içinde geçmesini istemektedir.
Mevcut ilçe başkanlarının ve belediye başkanlarının da aynı görüşte olduğu biliniyor. Yerel basında çıkan yazı ve yorumların hepsini toptan cevaplayan bir televizyon programı izledik. Usta gazeteci ve televizyoncuların ESTV’deki “Soruyoruz” adlı programında Kerem Akyıl ve Tarkan Demir’e konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, merak edilen bütün soruları cevaplamış oldu. Adeta kongre dersi verdi desek yeridir. Zaten Kazım Kurt’un birçok konuşması politik dersler içerir.
Kazım Kurt ne diyor?
“Tüzüğün içinde örgüt şöyle tanımlanır, il, ilçe, belde, meclis grupları, genel merkez, MYK ve parti meclisi genel başkan, örgütün tümü budur. Dolayısıyla belediye başkanları olarak, biz belediye meclisi grubu üyesi olmamız sıfatıyla örgütün içindeyiz. O örgütün içindeysek, o örgütün yapılanmasında söz sahibi olmalıyız. Olmadığımız takdirde, partinin bütünlüğü açısından sıkıntılı sonuçlar doğar.”
“Ben her kongrede, partimizin en iyi adayları bulup, en iyi yönetimleri seçmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Ben buna karışmıyorum, ne olursa olsun demek gibi bir hakkımız yok, bir lüksümüz yok. Çünkü bizim birinci görevimiz partimizi iktidar yapmak. Partimizi iktidar yapmak için iyi bir örgüte sahip olmamız lazım, iyi yöneticilere sahip olmamız lazım, iyi başkanlara sahip olmamız lazım.”
“Başkanın iyi olup olmayacağına, yönetimin iyi olup olmayacağına belediye başkanı niçin karışmasın? Bazı arkadaşlar öyle diyor. Onların karışma hakkı var da bizim niye yok?”
“Ben şimdi bunu soruyorum, örgüt, örgüt, örgüt. Ya ben örgüt değil miyim? Bizi kim dışlıyor? O nedenle, bunlar fasarya”
“Biz karışırız!”
“Niçin karışırız?”
“Partimizin Eskişehir’de en iyi yönetimi seçmesi için”.
...
Politikanın ve siyasetin temel görevi ve işlevi “en iyiyi bulmak” değil midir?
O zaman şunu demek lazım.
Doğru söze ne denir?
-sürecek-