15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından, 26 Temmuz 2016 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nda oy birliğiyle alınan bir kararla araştırma komisyonu kurulmuştu.

Komisyonun tam adı şuydu: “Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 Tarihli Darbe Girişimi ile Bu Terör Örgütünün Faaliyetlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu.”

Peki, söz konusu komisyonun hazırladığı raporda neler yazıyordu?

Hatırlayan var mı?

Boşuna hafızanızı zorlamayın.

Böyle bir rapor ortada yok!

Komisyon kurulalı dokuz yıl olmuş, hala sorulur: Darbe girişiminin araştırıldığı rapor nerede?

En son, Temmuz 2022’de TBMM Başkanlığı tarafından yapılan bir açıklamada, ‘raporun resmen yayınlanmasının mümkün olmadığı, çünkü sürecin TBMM içtüzüğünde öngörülen usullere uygun bir şekilde sonuçlandırılmadığı’ şeklinde bir tutum sergilendi.

Bu açıklama yeterli olmadı ki, TBMM’nin internet sitesine, “komisyon raporunu vermedi, (hükümsüz)” cümlesi iliştirildi.

Fakat Komisyon Başkanı, AK Parti Burdur Milletvekili ve eski savcı Reşat Petek tam aksi bir açıklama yapmıştı o tarihlerde.

Demişti ki: “Bu tarihi gerçekleri tersyüz eden bir açıklama. Böyle bir şey yazılmaması lazım. Doğru değil, gerçeği yansıtmıyor.”

Petek bu açıklamayla da yetinmeyip, fiziken basılmış raporu dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a teslim ettiklerini, raporun tamamlandığını ama Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmediğini ifade etmişti.

Buna benzer karşılıklı açıklamalar bir süre devam etti. Sorumlu makamlar çeşitli bahaneler ya da kendilerine göre gerçeklerle komisyon raporunun ortada bulunmadığını ifade ettiler. Bazı etkili ve yetkili isimler ise raporun hazırlandığını söylediler.

Hatta Reşat Petek, kendi avukatlık bürosunun internet sitesinde raporu yayınladı. Fakat raporu yayınladığı link ya erişime engellendi ya da kendisi tarafından kaldırıldı!

Artık ulaşılamıyor.

Sonuç olarak, ülkemize kastedenlerin gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimini araştırmak için bir komisyonu kuruldu, ancak ortada rapor yok!

Bu saatten sonra yapılması gereken ne?

Mademki rapor yok. O halde yeni bir meclis araştırma komisyonu kurularak 15 Temmuz darbe girişiminin tüm yönleriyle araştırılması, raporun hazırlanması ve kamuoyuna sunulması gerekir.

Peki, bütün bunları niye anlattım?

AK Parti, MHP ve DEM Parti ortaklığında ‘terörsüz Türkiye’ başlığıyla yeni bir süreç başlatıldı.

Çok geçmeden TBMM’de bir komisyon kurulmasına karar verildi ve kuruldu.

Tam da bu noktada kamuoyunun önemli bir beklentisi var: Komisyonun çalışmaları canlı olarak yayınlansın!

Ancak görüldüğü üzere AK Parti, MHP ve DEM Parti kamuoyunun talebine pek sıcak bakmıyor.

Gerekçe olarak da MİT’in zaman zaman komisyonu bilgilendireceği ve gizlilik içeren konuların olabileceği gösteriliyor.

Bana göre bu gerekçe bahaneden öteye geçmiyor. Çünkü MİT’in, gizlilik içeren kritik konuları komisyona sunmayacağı -doğal olarak- su götürmez bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.

O halde, komisyonun çalışmaları niçin canlı yayınlarla kamuoyuna aktarılmasın? Milletin temsilcileri olan milletvekilleri komisyonda çalışacaklarsa, yani millet o komisyonda olacaksa, neyi kimden gizlemek amaçlanıyor?

Hedeflenen ‘terörsüz Türkiye’ ise ve bu hedef yurttaşlarımızın tümüyle yapılacaksa, komisyonda konuşulan her şeyin ayan beyan orta yere dökülmesi gerekiyor ki yurttaşlarımız sürece güvensin ve desteklesin.

Vatandaşın olmadığı bir ‘terörsüz Türkiye’ sürecinin başarıyla tamamlanabilmesi mümkün mü?

Geçmişte bunun örneğini yaşadık. Başlatılan çözüm süreci, kazılan hendekler ve ülkemize sıkılan kurşunlarla sonuçlandı!

Aynı hataya bir kere daha düşmek, bize yakışmaz.

O nedenle…

-Daha adı belli değil ama biz şimdilik ‘Terörsüz Türkiye Komisyonu’ diyelim.-

Bu komisyonun başarıya ulaşması, hangi partinin ne söylediğinin bilinmesi, şeffaflığın ve katılımcı demokrasinin işletilebilmesi; belki de en önemlisi, 15 Temmuz darbe girişimini araştıran komisyonun raporunun başına gelenlerin, ‘Terörsüz Türkiye Komisyonu’ raporunun başına gelmemesi için tüm sürecin canlı yayın marifetiyle kamuoyuna aktarılması zorunluluk taşımaktadır.