İnsan onurlu bir duruş sergileyemiyorsa...

Haksızlıklara karşı duramıyorsa...

Sesini çıkaramıyorsa...

Halkın, haklının, ezilenin, haksızlığa uğrayanın yanında yer alamıyorsa...

Sesini hak, hukuk, adalet diye yükseltemiyorsa...

O insanın yazdığı yazı yazı değildir.

Yaptığı müzik müzik değildir.

Çaldığı piyano piyano değildir.

Söylediği şarkı şarkı değildir.

Çizdiği resim resim değildir.

Yaptığı heykel heykel değildir.

Oynadığı film film değildir.

***

Bunlar yerine güçlüden…

Egemenden…

Sermayeden yana olursan…

Keyfin yerinde olur belki ama…

Ama işte, rol arkadaşın, hayatı boyunca halktan, haklıdan yana onurlu, dik bir duruş sergileyen Tarık Akan olmaz.

Film karesini ancak keçiyle paylaşırsın.

'Anladın mı keçi!'

***

Nasıl bir kişilik bozulması yaşıyoruz.

Aile içinde yaşanan bir haksızlıkta bile onurlu bir duruş sergileyip yanında duran bir kardeşin çıkmıyor.

Mahallede yaşanan...

Apartmanda...

Belediye otobüsünde...

Tramvayda...

İş yerinde yaşanan haksızlık, hukuksuzluk karşısında dahi kimse yanında yer almıyor.

İlk düşündüğü,

'Bu işten benim çıkarım ne olur,' oluyor.

'Onun yanında durur, burada haksızlık, hukuksuzluk var dersem kazanır mıyım kaybeder miyim,' oluyor.

***

Tarık Akan, hayatı boyunca halkın, haklının yanında yer aldı.

Haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı durdu.

Ergenekon kumpaslarında en öndeydi.

Soma'da halkın yanındaydı.

Bugün, 'Ergenekon davaları' terör örgütünün bir tezgahıydı diye televizyon ekranlarında şov yapanlar, daha o gün bunu söyleyen, haksızlığa uğrayan komutanlarla birlikte mücadele eden Tarık Akan'ı suçladıkları için utanç duyuyorlar mı acaba?

Bugün telefona sarılıp...

Kamera karşısına geçip,

'Çok üzgünüz; değerli, onurlu bir arkadaşımızı kaybettik,' diyen medya ünlüleri, onu halkın, haklının yanındaki duruşunda yalnız bıraktıkları için vicdan azabı duyuyorlar mı acaba?

***

Tarı Akan, haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısındaki onurlu duruşu nedeniyle dışlandı.

Zamanında oyunculuğuyla ödüller alan Tarık Akan, toplumsal, siyasal, sosyal olaylardaki duruşu nedeniyle tıpkı Levent Kırca, Uğur Dündar ve diğerleri gibi silinmeye çalışıldı.

'İnsan öz evladını öldürür mü baba! Berivan suçsuzdur, Berivan hastadır!' repliğiyle hafızamıza kazınan sanatçı, birkaç dakikalık reklam filmleri için yetersiz bulundu galiba.

Akil insan da değildi zaten…

***

Ama her zaman yanında olduğu halkın yüreğinde taht kurdu Tarık Akan.

Tarık Akan'ın kendi imkanlarıyla yaşattığı okulunda okuyan küçük kız çocuğu,

'Arkasından baktığım her insanı Tarık Akan zannediyorum bu günlerde. Onu çok özleyeceğim,' diyor.

İşte bu dünyalara değer.

Anladın mı keçi?