Bazı başarılar vardır ki, çığlık çığlığa ilan edilmeden de yankılanır. Bazı kurumlar vardır ki, henüz adımları taze ama yürüyüşleri kararlıdır. İşte o kurumlardan biridir Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ). 2018 yılında Anadolu Üniversitesinden bölünerek kurulan ve genç bir filiz olarak toprağa tutunan bu üniversite, kök saldığı toprakların hakkını vererek, az zamanda büyük işler başarmanın mümkün olduğunu herkese gösteriyor. Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca bir akademik kurumdan değil; geleceği şekillendiren, insanlığa katkı sunan ve dünyayı daha yaşanabilir kılmak için çalışan bir fikir ocağından söz ediyoruz.
Eskişehir’in dinginliğiyle şekillenen ama Anadolu’nun dirayetiyle yoğrulan ESTÜ, artık sadece Türkiye'nin değil, dünyanın dikkatini çeken bir üniversite. Times Higher Education (THE) 2025 Etki Sıralamalarında tam “13 farklı sürdürülebilir kalkınma amacında ilk 1000 üniversite arasına girerek”, eğitim dünyasında sessiz bir devrime imza atıyor. Bu başarı, yalnızca rakamlara indirgenemeyecek kadar derin, yalnızca sıralamaların diliyle anlatılamayacak kadar anlamlıdır.
Bu başarı, her sabah kampüs yollarına düşen, laboratuvarlarında geceyi sabaha katan, bilgisayar başında proje yetiştiren, sınıf önünde bilgiyle ilham arasında köprü kuran binlerce kişinin ortak eseridir. Bu başarı, üniversite yönetiminden tüm akademik ve idari personeline, öğrencisinden güvenlik görevlisine kadar her ESTÜ mensubunun alın teriyle yazılmış bir gurur hikâyesidir.
Çünkü bu sıralamalarda yer almak demek, sadece iyi ders anlatmak, iyi makale yazmak demek değildir. Bu, suyu tasarruflu kullanmaktan karbon ayak izini azaltmaya, toplumsal eşitsizlikleri azaltmaya yönelik çalışmalar yürütmekten kadın-erkek eşitliği konusunda somut adımlar atmaya kadar geniş bir vizyonun, çok boyutlu bir emeğin karşılığıdır. ESTÜ, tam da bu nedenle çağın üniversitesidir. Bilgi üretmekle kalmayıp, o bilgiyi insanlık yararına dönüştürmenin yolunu arayan, doğayı gözeten, toplumu önceleyen ve geleceğe omuz veren bir üniversite...
Bugün bu satırları yazarken yalnızca bir başarıyı kutlamıyorum; aynı zamanda bu başarıyı mümkün kılan yüzlerce sessiz kahramanın hikâyesine saygı duruşunda bulunuyorum. Çünkü bu üniversiteyi büyütenler, tabelasındaki "teknik" sözcüğünün ötesine geçerek, o tabelaya insanlık, doğa, umut ve yarın kelimelerini de ekleyenlerdir.
Sevgili meslektaşlarım, sevgili ESTÜ ailesi…
Bu başarı sizin eserinizdir.
Ve bu eser, yalnızca bugünle değil, yarınla da gurur duymayı hak ediyor.
Bir Hayalden Küresel Başarıya: ESTÜ’nün Yükselişi
Genç bir üniversite olmasına rağmen, Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ), kısa sürede gösterdiği gelişimle dikkat çekici bir başarı öyküsüne imza atmıştır. Henüz kuruluşunun ilk on yılı dolmadan, yalnızca ulusal düzeyde değil, uluslararası arenada da adından söz ettiren bir kurum hâline gelen ESTÜ, özellikle sürdürülebilir kalkınma, çevresel sorumluluk ve toplumsal etki alanlarında yürüttüğü kararlı çalışmalarla fark yaratmaktadır.
Üniversitenin öncelikleri arasında yer alan sürdürülebilirlik yaklaşımı, yalnızca akademik bir ilke değil, kurumsal kültürün temel taşı hâline gelmiştir. Akademik birimlerde yapılan araştırmalar, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik konularında bilimsel literatüre katkı sağlayacak nitelikte olup; bu çalışmalar aynı zamanda kamu kurumları, yerel yönetimler ve özel sektörle geliştirilen projeler aracılığıyla doğrudan toplumsal faydaya dönüşmektedir. Bu yönüyle ESTÜ, bilgi üretimini toplumla buluşturan ve katma değere dönüştüren bir üniversite modelini temsil etmektedir.
Topluma dönük projeler, sürdürülebilir şehircilik uygulamaları, çevre ve enerji yönetimi politikaları, doğa temelli çözümler, sosyal eşitsizliklerin azaltılması gibi alanlarda yürütülen çok sayıda disiplinlerarası çalışma, üniversitenin kurumsal sorumluluk vizyonunu güçlendirmektedir. Özellikle iklim krizi, gıda güvenliği, temiz enerji, su yönetimi ve biyoçeşitlilik gibi küresel sorunlara çözüm üretmeye yönelik araştırmalar, ESTÜ’nün sadece bir akademik kurum değil, aynı zamanda bir “değişim aktörü” olarak konumlandığını göstermektedir.
Çevre dostu kampüs uygulamaları, geri dönüşüm politikaları, enerji verimliliğine yönelik altyapı yatırımları, öğrencilerin ve akademisyenlerin katılımıyla yürütülen sosyal sorumluluk projeleri gibi somut adımlar, üniversitenin sürdürülebilir kalkınmaya olan bağlılığını sadece teoride değil, pratikte de ortaya koymaktadır. Tüm bu çalışmalar, ESTÜ’yü uluslararası sıralamalarda giderek daha üst konumlara taşımakta; aynı zamanda küresel ölçekte görünürlüğünü ve itibarlılığını artırmaktadır.
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ), Times Higher Education (THE) 2024 ve 2025 Etki Sıralamalarında gösterdiği başarılarla sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda küresel düzeyde önemli bir aktör olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında belirlenen 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) çerçevesinde üniversitelerin toplumsal, çevresel ve ekonomik katkılarını değerlendiren bu sıralama, yükseköğretim kurumlarının sadece akademik performanslarıyla değil, aynı zamanda dünyaya olan etkileriyle de ölçüldüğü kapsamlı bir sistem sunmaktadır.
ESTÜ, THE 2024 Etki Sıralamasında 12 farklı sürdürülebilir kalkınma amacında dünyadaki ilk 1000 üniversite arasına girmeyi başarmıştır. Bu kapsamda; “Amaç 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim” alanında 301–400 bandında, “Amaç 9: Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” ile “Amaç 14: Sudaki Yaşam” alanlarında 401–600 bandında yer almıştır. Ayrıca “Amaç 2: Açlığa Son”, “Amaç 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji”, “Amaç 8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, “Amaç 11: Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar”, “Amaç 13: İklim Eylemi” ve “Amaç 15: Karasal Yaşam” alanlarında 601–800 bandında; “Amaç 6: Temiz Su ve Sanitasyon”, “Amaç 10: Eşitsizliklerin Azaltılması” ve “Amaç 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar” alanlarında ise 801–1000 bandında sıralamaya girerek sürdürülebilirlik konularındaki çok yönlü katkılarını tescillemiştir.
2025 yılında ise ESTÜ, başarısını bir adım öteye taşıyarak 13 sürdürülebilir kalkınma amacında dünyadaki ilk 1000 üniversite arasında yer almıştır. Bu yıl da “Amaç 12: Sorumlu Üretim ve Tüketim” alanında 301–400 aralığında yer alan üniversite, “Amaç 8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” ve “Amaç 9: Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” alanlarında 401–600 bandında sıralanmıştır. Bunun yanı sıra, “Amaç 2: Açlığa Son”, “Amaç 4: Kaliteli Eğitim”, “Amaç 10: Eşitsizliklerin Azaltılması”, “Amaç 13: İklim Eylemi”, “Amaç 14: Sudaki Yaşam” ve “Amaç 15: Karasal Yaşam” alanlarında 601–800 aralığında; “Amaç 5: Cinsiyet Eşitliği”, “Amaç 6: Temiz Su ve Sanitasyon”, “Amaç 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji” ile “Amaç 11: Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” alanlarında ise 801–1000 bandında yer alarak sürdürülebilir kalkınmaya olan katkısını genişletmiştir.
Genç, dinamik ve vizyoner bir üniversite olarak ESTÜ; araştırma, eğitim, toplumsal katkı ve çevresel etki alanlarında bütüncül bir yaklaşımı benimseyerek dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlara çok boyutlu çözümler üretme hedefiyle ilerlemektedir. Sürdürülebilirlik ekseninde ortaya koyduğu stratejik yönelimler, uluslararası iş birlikleri, disiplinlerarası araştırma ağları ve yenilikçi eğitim modelleri sayesinde ESTÜ, dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alma vizyonuna her geçen gün bir adım daha yaklaşmaktadır.
Gelecek Bizimle Şekilleniyor
Her üniversite diploma verir; ama her üniversite iz bırakmaz. Her üniversite bilgi aktarır; ama her üniversite gelecek inşa etmez. Eskişehir Teknik Üniversitesi ise daha şimdiden, yalnızca mezunlar değil, değerler yetiştirdiğini; yalnızca akademik bilgi değil, toplumsal sorumluluk bilinci ürettiğini tüm dünyaya göstermiştir.
THE Etki Sıralaması'nda yer almak, yalnızca bir vitrin meselesi değildir; bu, kurumsal karakterin bir yansımasıdır. ESTÜ, bu sıralamalarda yer alarak aslında şu mesajı net biçimde vermektedir:
“Biz yalnızca bugünün değil, yarının da üniversitesiyiz.”
“Biz yalnızca araştıran değil, sorumluluk alan bir üniversiteyiz.”
“Biz yalnızca birey yetiştirmiyoruz; toplumu, çevreyi, dünyayı dönüştürmeye aday insanlar yetiştiriyoruz.”
Bir üniversiteyi büyük yapan şey, kaç yıllık olduğu değil; kaç hayatı değiştirdiğidir. Henüz genç ama hedefleri olgun bir kurum olarak ESTÜ, bu anlamda Türkiye’nin en parlak umutlarından biridir. Her bir personelin çabası, her bir öğrencinin heyecanı, her bir mezunun inancı bu büyük yürüyüşe yön vermektedir.
Bugün aldığımız bu sonuçlar, bir övgü değil, bir çağrıdır. Daha fazla üretmeye, daha fazla paylaşmaya, daha fazla sorumluluk almaya davettir. Ve bu davet, sadece Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin değil,
Türkiye’nin ve dünyanın daha yaşanabilir bir geleceğe kavuşması için atılmış kararlı bir adımdır.
Son söz yerine şunu söylemek isterim:
Bu başarı, bir zirve değil; yeni bir başlangıç çizgisidir.
Bu yürüyüş, kutlama ile değil, daha büyük hedefler için ilk adımdır.
Çünkü ESTÜ, artık yalnızca bir üniversite değil; bir vizyonun adı, bir yeniden doğuş hikayesi, inancın sembolü, bir geleceğin ta kendisidir.
Gururla, azimle, birlikte…