Her yıl aynı gündem.
Ciğerlerimiz yanıyor!
Ormanlarımız…
★
Sorumlu ya da sorumlular kim?
Üç beş kişi gözaltına alınıyor, o kadar.
★
Peki, esas sorumlular?
★
Doğayı koruma anlamında doğumdan ölüme kadar toplumu yeterince bilinçlendirmeyen sistemi inşa edenler ve uygulayanlar sorumlu değiller mi?
Yangın söndürme araçlarını yeteri kadar tedarik etmeyenler sorumlu değiller mi?
Yangın söndürme personelini bilgi ve ekipman anlamında tam manada hazırlamayanlar sorumlu değiller mi?
Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçaklarını hurda haline getirenler ve satışa çıkaranlar sorumlu değiller mi?
★
Bugüne kadar süregelen uygulamalardan görülüyor ki, yetki verilmiş tek Allah’ın kulu sorumlu değil!
Öyle sorumlu değil ki, Gölpazarı’ndaki yangının üçüncü gününde “Allah yardım etti yağmur yağdı” diyecek kadar sorumluluğu üzerlerinden atmış!
Yansa, haşa, Allah’tan!
Söndü mü? Yine Allah’tan!
Be hey insanoğlu, Allah sana kullan diye akıl vermemiş mi?
Niçin sorumluluğunu Allah’a yüklersin!
★
Öte yandan…
★
Bazı alanlarda çıkan veyahut çıkarılan yangınların, maden sahalarına yakın olduğu savunuluyor.
Bu noktada en çarpıcı açıklamayı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt yaptı.
Dedi ki: “Bazı yangınların profiline bakıldığında yakın çevrelerinde maden sahalarının bulunduğu tespit edildi. Bu durum ciddi şüphe yaratıyor. Bu işleri İçişleri Bakanlığı doğru bir soruşturmayla aydınlatması gerekir. Ama bu yangınlarda da gördük ki, devlet yangınlara karşı hala hazır değil. Her yıl artan dozda yangın çıkmasına rağmen, hala bazı yangın söndürme uçakları depolarda bekletiliyor.”
★
Başkan Kazım Kurt şüphelerinde haklı, zira haklı olmasa asıl sorumlulardan geçmişten bugüne kadar gelen süreç içerisinde hesap sorulurdu.
★
Sadece Kurt mu?
Hepimiz şüphe ve tedirginlik içerisindeyiz!
Bir kanun çıkarttılar, zeytinliklerimizi ortadan kaldırıp maden çıkarılmasının önünü açtılar.
Doğa talanı için daha yapılmadık ne kaldı?
Ormanlarımız yanıyor veyahut yakılıyor ama aynı hızda söndürülemiyor, asıl sorumlulardan hesap sorulamıyor!
Zeytinliklerimiz iç ediliyor.
Havamız, suyumuz, toprağımız, canlılarımız…
Günden güne yok ediliyor…
★
Unutmadan, bir de iklim yasası var; geleceğimizi yakacak olan!
★
Tüm bunlarla beraber düşünüyorum…
Türkiye, her anlamda büyük; nadide, kıskanılacak, vazgeçilemeyecek güzellikte ve doğurganlıkta bir ülke.
O halde, bu olanlar niye?