Sağlık krizine ciddi çözüm üreteceği iddiasıyla hizmete başlayan Şehir Hastanelerinde şikayetler her geçen gün artıyor. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne tedavi olmaya giden hastaların birçoğu binadan stresle ayrılıyor.

Sorunların temelinde sağlık çalışanları ile doktorların çalışma koşullarının zorlaştırılması ve tedavi sürelerindeki yetersizlikler olsa da son yıllarda tecrübeli hekimlerimizin özel hastanelerde ya da yurt dışında çalışmayı tercih etmesi sağlık alanındaki görünmez çıkmaz.

*

Eskişehir Şehir Hastanesi’ne başvuran hastalar da temel olarak bu şikayetleri dile getiriyor. Tedaviye giden vatandaşlarımız hastaneye girdiklerinde doktor ve hemşirelerden çok hasta karşılama-yönlendirme personeli ve güvenlik görevlileriyle karşılaştıklarından, sağlık hizmetlerine ulaşmanın hastanenin içinde bile giderek zorlaştırılmasından şikayet ediyor.

Sağlık sektöründe atamaların diğer meslek gruplarına göre daha sık olsa da hala açık kapatılamadı. Ne hekim ne sağlık personeli ne de yardımcı personel konusunda ihtiyacın kaliteli hizmet almaya yetmediğini yaşayarak deneyimliyoruz.

Şehir Hastanemizdeki blokların tüm birimlerinde fazlasıyla güvenlik görevlisinin bulunması ihtiyaç var mıtartışmalarına neden oluyor elbette… Eğer böyle bir ihtiyaç varsa kamu/özel diye ayrım yapmadan tüm hastanelerimizde sıklıklar özel güvenlik görevlisi görürdük diye düşünüyorum. Kimi kimden ya da neyi kimden koruyoruz? Amaç sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti engellemekse bunun da çözümü sistemdeki krizleri çözmekten geçmiyor mu?

Bu şikayetler, kaliteli hizmetiyle gündem olması gereken sağlık kuruluşlarında ‘kontrolcü düzen sisteminin’ hasta ve yakınlarına psikolojik baskı oluşturduğunu, bütçenin ‘sağlık’tan uzaklaştırıldığını gösteriyor… Nerede olursa olsun herhangi bir kalemin ihtiyaçtan fazla kullanılmasının anlamı yok…

*

Üstelik,Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) geçen hafta yaptığı açıklamada paylaştığı veriler 2026 bütçesinin sağlık sektörüne ayrılan kısmının içler acısı olduğunu ifade ediyor.

Açıklamada, Şehir Hastanelerine bir yılda ödenen kira bedeliyle 6 binden fazla sağlık ocağı, 90 şehir hastanesinin yıllık kullanım bedeli ve tüm ihtiyaçlarıyla 90 yeni şehir hastanesi yapılabileceği hesaplanmış…

Böyle bir bütçe varken, sağlık yönetimindeki adaletsizlik, sağlıkçılarımızın uğradığı şiddet ve haksızlıklar da göz ardı edilmeden; ideolojik baskı unsuru olabilecek argümanlardansa hizmeti kusursuzlaştıracak harcamalar yapılmalı. Bu bütçeye ve hesaba rağmen yapılmıyorsa, sağlık hizmetinin kamusal niteliği bilinçli biçimde geri plana itilmiş; başka öncelikler ise ön plana çekilmişdemektir.

*

Sağlık sektöründeki en büyük ihtiyacımız hizmeti en doğru, adil şekilde sunabilecek hekimlerimiz, hemşirelerimiz… Eminim ki bu açık kapatıldıktan sonra yaşanan ‘dönemsel eksiklikleri’ toplumumuz anlayışla karşılar…Bu açık kapatılmadan, ne şiddet azalır ne de sağlıkta memnuniyet artar!