Yazı yazmak için ne kadar zamanımız var?

Yaklaşık bir saat kadar.

Kim bilir, belki daha hızlı yazarım.

Mesela beş on dakikada!

Sonra da oturup kitap okurum keyifle.

Şaka yapıyorum.

O kadar da değil.

O kadar da kolay değildir bir yazıyı yazıp bitirmek.

Bazı yazılar beklenmedik bir hızda yazılır.

Ama o yazılar günlerce zihninde gezinip durmuştur.

Sadece masanın başına oturup yazma işi kalmıştır geriye.

Bazı yazılar da öyle zor yazılır ki…

Masanın başında ıkınır sıkınırsın saatlerce.

***

Bizim bu yazılara boşuna dememişler tecrübe-i kalemiye, kalem tecrübesi diye.

E tabii o da yeterli değil.

Tecrübe de bir yere kadar kolaylaştırır işi…

Ne kadar tecrübelisin o kadar hızlı, o kadar kolay yazı yazarsın diye bir şey yok.

Her şeyden önce…

İşin temeli yazmak değildir.

Okumaktır.

Bir yazıp bin okumak…

Yani?

Yani işte…

Kültür, birikim…

Demek istediğim şu:

Son yıllarda yazı atölyesi falan filan diye kurslar açıp insanları dolandırsalar da…

Bunun bir formülü, yolu yöntemi yoktur.

Zeka, yetenek…

Ama en çok okuma, çalışıp çabalama…

Orhan Kemal her gece üçte kalkıp kahve cezvesini ocağa sürer yazmaya başlarmış.

Sabah dokuza kadar, altı saat yazarmış.

Aziz Nesin,

“Her gün yazı yazmayana yazar denmez!” demiş.

Başka?

Başka, hayatından özveride bulunmak…

Yaşamayıp yazmak…

Çetin Altan,

“Çok yazan çok yaşamaz!” demiş.

Anton Çehov, üç yüzden fala öykü yazmış, kırk dört yaşında ölmüş.

Başka?

Başka, kendini sürekli kontrol etmelisin.

Hala yazabiliyor muyum…

Her konuda…

Hızlı ve rahat yazabiliyor muyum, diye kendini kontrol etmelisin.

Kendini denemelisin sürekli.

Kendimizi yazıya kaptırıp biraz abarttık galiba ama…

Tanrının bildiğini sizden saklamaya lüzum yok…

Ben de zaman zaman; hızlı, rahat yazabiliyor muyum diye kendimi deniyorum.

Bir film izlemiştim.

Cellattı adam.

O da kendini deniyordu sürekli.

Mahkumun canını daha hızlı alma denemesi.

Ama neden?

Mahkum daha az acı çeksin diye!

Belki benimki de öyle bir denemedir.

Yazıyı hızlı ve kolay yazayım…

Okuyan da hızlı ve kolay okusun.

Yazıyı okurken sıkılmasın…

Acı çekmesin, diye kendimi deniyorum; hızımı artırmaya çalışıyorum.