İngiliz Oyunu ve Kamil Paşa (İngiliz Kamil)
Sultan Abdülhamit, 2. Meşrutiyetin ilanından hemen önce sadrazamlığa Sait Paşayı getirmişti. Sait Paşa daha önce birkaç kez sadrazamlık yapmış, azledilmiş, tekrar tekrar göreve getirilmişti. Sait Paşa, Abdülhamit’e sadakatle bağlı bir sadrazam olarak bilinirdi. Meşrutiyetin ilanından sonra şartlar değişince, Sait Paşa ittihatçılara daha yakın ilişkiler içinde olmaya başladı. Bu durum Abdülhamit’in gözünden kaçmıyordu.
Said Paşa, harbiye ve bahriye nazırlarını değiştirmek istiyordu, fakat Abdülhamit buna onay vermiyordu. Çünkü Harbiyeli subaylardan çok çekiniyordu.
Sonunda Said Paşa, Abdülhamit’in isteği üzerine sadrazamlıktan kendi isteği ile istifa ettirildi ve istediği atamaları yapamamış oldu.
Yerine Kamil Paşa (İngiliz Kamil) sadrazam olarak tayin edildi.
Kamil Paşa’nın İngilizlerle yakınlığı İttihat ve Terakki’yi çok rahatsız ediyordu. İttihatçılar bu yüzden onun görevden azledilmesini sağladılar ve yerine Hüseyin Hilmi Paşa göreve geldi.
Kamil Paşa’nın sadrazamlıktan alınması, üstelik Hüseyin Hilmi Paşa İttihatçıların her türlü isteğini Sultan Abdülhamit’e kabul ettiriyor olması Ahrar Fırkası’nı, dindar liberalleri, Prens Sabahatin’i ve Derviş Vahdeti’yi çok rahatsız etmişti.
İngilizler Kamil Paşa’nın (İngiliz Kami) tekrar göreve getirilmesi için yoğun temaslar içindeydiler.
Meşruti rejimin başarısı İngilizleri tedirgin ediyordu. İttihatçılar başarılı olursa, ticaret yolları üzerinde bulunan İngiliz sömürgeleri de ayaklanabilir bağımsızlık için mücadele edebilirlerdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Edward Grey, 31 Temmuz 1908 günü, yani Meşrutiyet'in ilanından bir hafta sonra, İstanbul'daki Büyükelçiye şu dikkat çekici görüşleri yazar:
«Ola ki Türkiye gerçekten meşrutiyet kurar ve onu yaşatıp güçlendirirse, bunun sonuçları, şimdiden hiçbirimizin kestiremeyeceği ölçüde olur. Bunun Mısır'daki etkileri müthiş olur ve ta Hindistan'da dahi kendini duyurur. Şimdiye kadar Müslüman uyruklarımıza daima diyebildik ki, dinlerinin başkanı (Halife) tarafından yönetilen ülkelerde şefkatli olmayan bir istibdat vardır, oysa bizim istibdadımız şefkatlidir ve iki yönetimi karşılaştıran Müslüman uyruklarımız bunu çok kere itiraf etmişlerdir. Fakat eğer şimdi Türkiye'de meclis açılırsa, Mısır'da meşrutiyet isteği çok kuvvetlenecek ve bizim ona direnme gücümüz çok azalacaktır. Türkiye'de iyi işleyen bir meşrutiyet varken ve orada işler iyi giderken, bizim aynı şeyi isteyerek ayaklanan Mısır halkına karşı silah kullanmamız çok büyük hata olur.»
Bu korkularını bertaraf etmek için, Sultan Abdülhamit’ten bağımsız çalışan Sadrazamlık makamını kontrol altında tutmak onlar için çok önemliydi ki, Kamil Paşa’nın yeniden göreve getirilmesini ve ne pahasına olursa olsun İngiliz yanlısı bir hükümet kurulmasını bu yüzden istiyorlardı.
İngilizler, Prens Sabahattin, Kamil Paşa, Derviş Vahdeti ve bu kişilerle siyaset yapan, mebuslar, paşalar ve kalem efendileri ile yakın temas içindeydiler.
İsyan için parayla birçok çavuş ve onbaşı satın aldılar. Derviş Vahdeti şeyhülislamlık vaadi, Kamil Paşa’ya (İngiliz Kamil) yeniden sadrazamlık ve Prens Sabahattin’e, Sultan Abdülhamit’in yerine sultanlık vaadi.
Tüm bunlar için, ordu bölünüyor, halkın dini duyguları tahrik edilerek sömürülüyor, siyasi cinayetler işleniyor, halk biri birine düşürülüyordu. İngiliz oyunu dedikleri böyle bir şey olmalıydı.
Kaynaklar: Doğan Avcıoğlu (Milli Kurtuluş Tarihi) , Enver’in Adamları-Hakan Akpınar