Şimdi nasıl yazmayacaksın!
Duyunca şaşkınlığa uğradım.
Ağzım açık kaldı.
Benim duyduklarımı siz de duydunuz.
Eee, bizim suçumuz ne bunda?
Hani şeytan demiş ya, 'Şimdi bunların hepsinin suçunu bana yükleyecekler' diye.
Her şeyin suçlusu, herkesin görüp de görmediğini…
Duyup da duymadığını…
Bilip de söylemediğini…
Gören, duyan, söyleyen köşe yazarları mı?
***
Nasıldı o fıkra?
Şöyle miydi:
Günlerden birgün şeytanın yolu bir köye düşmüş.
Sırtını bir ağaca dayayıp buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış.
Şeytan kadını epeyce izledikten sonra gidip kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış.
Hoplayıp zıplarken, ileri ileri atılırken,şeytanın gevşettiği ipi kazıktan çıkarmış.
Koşarak annesini emmeye gitmiş. Giderken de süt kovasını devirmiş
Sağdığı süt dökülünce kadın çok sinirlenmiş.
Eline geçirdiği sopayı buzağıya vurmaya başlamış.
Bir iki sopadan sonra buzağı yere devrilip ölmüş.
Yavrusu öldürülen inek, bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.
Kadının, silah sesini duyan kocası, karısını yerde cansız yatarken, babasınıda elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını vurmuş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.
Bütün bu olanları izleyen şeytan,
'Şimdi bunların hepsinin suçunu bana yükleyecekler, ben sadece buzağının ipini gevşettim' demiş.
***
Siyasiler arası atışmalar acayip neşeli bir hale geldi.
Cümbüş, gırnata…
Son Mohikan da diyebileceğimiz son Adanalı, elini aşağıdan yukarı savurup,
'CHP'nin içine PKK kaçmış!' dedi.
Oooo!
Bu ülkede zamanında, belki şimdi de, Cinci Hocalar tarafından,
'İçine cin girmiş!' diye az genç kız iğfal edilmedi, cin çıkarma seanslarında.
***
Bununla da kalmayıp,
'Atatürk kalkıp bunları görse ya geri yatar ya da hepsini İzmir'e kadar kovalar!' dedi.
Bunu söylerken, yine, sesini yükseltip aynı anda bir orkestra şefi gibi elini aşağıdan yukarıya savurdu.
Sanki…
Sanki biraz da kıs kıs güldü gibi.
***
Cevap gecikmedi CHP'den,
'Bizim içimize bir şey kaçmadı!'
Nasıl yani?
Bir şey derken?
Neyse, fazla zorlamayalım, yoksa buzağının ipini gevşettik diye…
Sonra,
'Asıl MHP gidip AKP'nin kucağına oturdu!'dedi.
Ne ayıp!
Ne ayıp!
***
Bunları siz de duydunuz televizyon haberlerinde.
E biz sadece duyduklarımızı yazıyoruz.
Kimseye içine o kaçmış bu kaçmış da demiyoruz.