Laiklik, herhangi bir gruba ya da mezhebe dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanımamak, farklı inançlardaki insanlar arasında eşitliğin sağlanmasının ve farklılığın tanınmasının temel koşuludur. Bunun gerçekleşmesi için devletin ve devlet kurumlarının tüm din, mezhep ve inançlara aynı mesafede durması gerekmektedir.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti; kamusal eğitimi ve toplumsal yaşamı örgütlerken bunu salt dini kurumlara, dini kurallara, söylemlere ya da referanslara göre yapamaz. Özellikle eğitim sistemi ve okullar, dini kurallar ya da etkinliklere göre değil, çağdaş bilimsel gerçeklere ve toplumsal gereksinimlerine göre düzenlenmesi gereken kurumlardır.
MEB'İN GÖREVİ NEDİR?
MEB'in görevi, çocuklarımızın ulusal ve evrensel değerler doğrultusunda yetişmesini sağlayacak, temel insan hakları ile toplumun yararını gözetecek, kendilerini gerçekleştirebilmeleri için mevcut bilgi birikimine ulaşmalarını ve eleştirel düşünce becerisini kazanmalarına olanak sağlayacak somut adımlar atmak olmalıdır. Ama mevcut durum bu tanımlamadan daha farklı bir görüntü veriyor…
Son yıllarda okulların siyasalaştırılan dini kisvelere bürünmüş bazı cemaat ve vakıflarınörgütlenme ve çalışma alanıolarak hedeflediği mekanlar haline getirilmeye çalışıldığı iddiaları giderek artıyor.
Bu konuda Eskişehir'deki son uygulamayı Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan kamuoyunun gündemine taşıdı.
HANGİ DEĞERLERİN EĞİTİMİ?
Değerler Eğitimi UNESCO tarafından; 'Çocukların ve gençlerin pozitif değerleri keşfedip geliştirmeleri ve kendi potansiyellerine göre ilerlemeleri için yürütülen eğitimsel gayretler' olarak tanımlanmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı ise okullarımızda uygulanmak üzere 'adalet,dostluk,öz denetim, sabır,saygı ve sevgi, sorumluluk,vatanseverlik,yardımseverlik' değerleri kök değer olarak belirlemiştir.Ancak anlaşılan okullarda yapılan uygulamalarda 'niyet' başka…
Faik Başkan'ın açıklamalarına göre;
'Deprem sonrası Eskişehir'e gelen öğrencilerin psikososyal desteğe olan gereksinimleri bilimsel yöntemler ve işin uzmanları tarafından karşılanması gerekirken; Milli Eğitim Müdürlüğü 'asli işini' yaptığı protokollerle tarikat ve cemaatlere bırakmış.'
Bu kapsamda okullarımızda yüzlerce uzman öğretmen varken Hakka Hizmet Vakfı gönüllüleri 'Değerler Eğitimi' adı altında okullarda müfredat dışında etkinlikler yapmaya başlamış…
Başlamış başlamasına da; pedagojik formasyon,bilimsel öğretim programı,birikim,donanım 'hak getire'!...
MİLLİ EĞİTİME SORULAR …
'Okullar tarikat ve cemaatlerin söylem ve eylem alanı olamaz!' diyenFaik Alkan, EĞİTİM SEN adına Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bazı sorular da soruyor;
- İl Milli Eğitim Müdürlüğü, gönüllüler adı altında okullara gönderilen bu insanların yeterliliklerini ne kadar bilmektedir?
- Kendi uzman personeline güvenmeyen Milli Eğitim Müdürlüğü, değerler eğitim adı altında yapılan bu etkinlikleri denetim dışı tutarak neyi hedeflemektedir?
Bu soruların yanıtlarını sadece Faik Başkan değil tüm Eskişehir kamuoyu merakla bekliyor. Üstelik Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre'ye sorulan ve sorulacak soruların sayısı giderek artıyor…