Cumhuriyet Halk Partisi, Eskişehir’de kongre sürecini tamamladı.

Özgür Özel’in genel başkan olması ve Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan kritik dönemeçlerin ardından zaman zaman sınanan zaman zaman da sınayan bir parti haline gelen CHP’de iç siyaset de genel siyaset kadar tartışılıyor. Bu tartışmaların merkezinde artık yalnızca iktidar değil, muhalefet de var.

Çünkü 23 yılda giderek yıpranan AK Parti’nin karşısında iktidar olasılığının güçlendiği CHP bu dönem parti içi seçimlerde oldukça dikkat çekici…

Son iki yıldır sahneye çıkan ve devleşmeye başlayan isimlerin ‘CHP iktidarı’nda yer alması ihtimali siyasi aktörleri ve aktör olmak isteyenleri de harekete geçirdi. Kimse kendisinin unutulmasını istemiyor. Bu yüzden kongre süreçleri tartışma ve kaosun kıyısında dolanıyor. Eleştiriler çetinleşiyor, övgüler yapaylaşıyor; kimse kavgayı çıkaran olmaya cesaret edemiyor!

*

Bu atmosfer Eskişehir örgütüne de hakim oldu. İşte, Talat Yalaz, Eskişehir’de bu kriz ve kaos ortamından çıkarak yeniden il başkanı seçildi. Fakat bu kez sürpriz değil; CHP’ye kendisini tanıtmış, örgütle birlikte seçimlerde çalışmış, beklenen ve istenen bir isim olarak!

Pazar günü 633 delegenin 561’i seçime katıldı. Yalaz, 542 delegenin oyunu aldı. CHP sahnesine ilk kez çıktığı önceki kongrede birbirleriyle rekabet eden Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un listelerinden seçilen yönetim kurulu üyelerinin bir kısmıyla yola devam etme kararı alırken 11 ismi yeniledi.

Önceki yönetimden Caner Çelik, Server Kılınç, Halil Sarıgöz, Ahmet Kuru, Çiğdem Ertoğlu, Gülümser Çukur, Naci Kurt, Selma Sertsarı, Anıl Yüksel devam ediyor.

Şaban Erdoğan, Yusuf Geren, Salih Tolunay Hırçın, Berhan İnan, Vedat Bekir Kahya, Nilüfer Keskin, Sedat Mut, Hafize Orak, Yusuf Özcan, Atalay Uçar, Bayram Yumrukaya ise yönetime yeni eklenen isimler.

Zekai Çimen, Faruk Yalçın, Gökhan Açıker, İhsan Kayhan, Meral Özpınar, Merve İnan, Mine Acar, Nisa Hüma Karakaya, Oylum Bağınsız, Pınar Erbilgin, Sevda Çalışkan ise ayrılanlardan oldu.

Yalaz, ikinci dönemde yönetim kurulunu kendi iradesiyle yazarak yeni bir sürece başladı.

*

Odunpazarı, Tepebaşı ve il yönetimlerinde yer almayı başaran ‘seçim kadroları’ndan örgütün ve siyasetçilerin beklentileri yüksek! Bu dönemin çetin şartlarında gitmek de kalmak da anlam taşıyor. Çünkü CHP’nin yeni dönemi sadece isimlerin değil, demokrasi anlayışının sınandığı bir sürece girdi.

Yönetimlerde kimlerin yer aldığından çok nasıl bir iktidar CHP’sinin kurulduğu ve listedeki isimlerin kente/partiye nasıl yön verebildiği konuşulacak.

Tabi ki vitrinde il başkanı olacak!

*

Hızla yükseldiği iki yılda kent ve parti içi krizlerde sessizce Genel Merkez’den yana tutum alan Yalaz’ın bu dönem daha net ve kendi görüşünü ortaya koymaktan çekinmeyen bir tavır benimsemesini bekliyorum.

İlk döneminde yönetim kurulunun geri planda kalmasıyla eleştirilen Yalaz’ın bu dönem örgütün yanında yönetimini de nasıl çalıştıracağını ve Eskişehir siyasetine neler katacağını daha yakından gözlemleyeceğiz. Örgütü arkasından sürükleyebilen bir il başkanın yanı sıra yönetebilen bir siyasi aktöre dönüşüp dönüşemeyeceğini izleyeceğiz…

Tabi bunlar Yalaz’ın siyasi karakterini ortaya koyan görünür, herkes tarafından bilinir eleştiriler! Biraz da Yalaz’ın direndiği ama pek kimsenin dillendirmediklerine gelelim…

Yerel seçimlere küs giden Ahmet Ataç ve Kazım Kurt iletişimini Ayşe Ünlüce’yi de katarak pozitif bir zemine oturtan Yalaz sonrasında dengeyi kurmak ve her başkanın ekibine ‘tav’ olmamak için epey ter döktü. ‘Seçim geldi küslük bitti’ diyen başkanlar bir yana çekildi, barış sessiz bir direnci getirdi karşısına… Ekipler direndi! Ama Yalaz bu dirençle çatışmak yerine dengeyi korumayı seçti.

Kavgasız gürültüsüz atlatılan bu iki yılda küçük sürtüşmeler büyümediyse bu kadar genç yaştaki il başkanının yapıcı tavrını görmezden gelmek olmaz! Yerel seçimde güçlü söylemleri ve dinamik enerjisiyle örgütün gönlünde taht kurduğunu Talat Yalaz’ın kendisine unutturmak isteyenler varken yeniden hatırlatayım...

*

Çatışmanın da uzlaşmanın da eleştirildiği bu günleri tek perspektiften okumak yetmeyebilir. Blok yerine çarşaf liste yapılsa, tek aday yerine birçok ismin yarıştığı kongreye gidilse, uyum yerine rekabet artsa, tüm bunlar olurken salon dolup taşsa da asıl ve tek mevzu demokrasiyi içselleştirebilmek! Bütün kavga bu!

Belki de bu yüzden Yalaz, ilerleyen siyasi hayatı için ‘Bedel ödemeye hazırım’ dedi, kongre konuşmasında… Belki bu yüzden ‘CHP’liler CHP’de söz alsın; niyetimin özü net: saf yoldaşlıkla temiz siyaset’ deme ihtiyacı duydu.

Çünkü hiçbir parti, kendi içinde demokrasiyi inşa etmeden ülkeye demokrasiyi vaat edemez. CHP’nin önündeki en büyük sınav, bu çelişkiyi kendi içinden uzaklaştırıp toplumla yüzleştirebilmek. CHP ile uzun yıllar yol yürüyecek olan Talat Yalaz da bunun farkında ve asıl sınavı şimdi başlıyor!