Yaşasın!

Yarın yılbaşı.

Vur patlasın çal oynasın!

Ölen askerler, polisler, siviller… İnsanlar…

Onlar bizden değil!

Onların ağlayan anaları, eşleri, çocukları da bizden değil!

Şehit cenazesinde ağlanır mı yahu?

Siyasilerimizin amacı da zaten şehit olmak…

Onu biliyoruz da ateş düştüğü yeri yakıyor işte.

Gece karanlığında içten içe yanan kavurucu bir ateş.

***

Yaşasın!

Yarın yılbaşı.

Dansöz var mı dansöz?

Ne dansözü ulan!

Bu soruyu sorsa sorsa deden sorar.

Eskidendi o.

Sadece yılbaşı akşamları dansöz çıkardı televizyonlarda.

Şimdi herkes olmuş bir dansöz.

***

Yarın yılbaşı.

Programda ne var? Ayırttın mı yerini?

Nasıl şu sizin takıldığınız, bizim ara sıra titreyerek önünden geçtiğimiz mekanın birası?

Sahi gerçekten ısıtıyor mu o tepenizdeki elektrikli sobalar?

Adamlar hiç acımıyor elektriğe falan, siz geleceğin emanetçisi gençler için.

***

Şu yeni açılan mekanın birası nasıl?

Önünden geçerken hep aklıma James Joyce geliyor.

Nerden bulmuşlar o adı?

Sağ olsun, çok kitabını okudum Joyce' un.

Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, Ulysses, Sürgünler...

Nasıl birası oranın? Köpüğü iyi mi, tadı güzel mi, fıçı bira mı?

Biranın yanında ne veriyorlar?

Hani şu dışı renkli camlarla donatılmış mekandan söz ediyorum…

Ne yapıyorsunuz ulan içerde? Renkli cama ne lüzum var?

Biz içeriyi görmeyelim diye mi o camlar?

Kendinizi iyi soyutlamışsınız dışarıdan; felaketlerden, ateş çemberinden.

***

Bunlar sıradan mekanlar sizin için.

Kapısında korumaların beklediği, etrafı duvarlarla çevrili, eski zaman kalelerine benzeyen yerlere gidersiniz sanırım yarın yılbaşı için…

Kim bilir neler yaşamıştır buralarda gece gündüz çalışan kiremit işçileri?

Şimdi onların torunları da girebiliyor mudur acaba sizin bu mekanlara?

Kapısında iri yarı, kış yaz kapkara gözlüklü adamlar bekleyince insan önünden geçerken ürküyor.

İster istemez her isteyenin içeri giremeyeceğini düşünüyor.

Tabi öyle değil, biliyorum.

Parası olan ya da kredi kartı limiti dolmamış herkes girebilir.

Ne oluyor oralarda, neler var içeride?

Ne!

Hadi len oradan, kafa mı kırıyorsun benimle.

Olsa olsa sana daha fazla içirmekle görevli, asgari ücrete yahut da gündelik bir harçlığa sabaha kadar çalıştırılan, doğru dürüst bir mesleği olmayan zavallı genç kızlardır onlar.

***

Biliyorum, sizin için iyi bir yılbaşı yazısı yazamadım.

Şöyle eğlenceli, vur patlasın çal oynasın bir yazı.

Her neyse. Herkese mutlu yıllar. Umarım barış içinde, dünyanın hiçbir yerinde insanların öldürülmediği bir yıl yaşarız.