Sağlıklı olmak için yediklerimiz kadar içtiklerimiz de önemlidir. İnsan vücudunun çoğu sudan oluştuğu için, yeterli miktarda sıvı alınımının, beşikten başlayarak hayat boyunca sürdürülmesi zorunludur.

Vücutta asit-baz dengesinin ve ısının dengelenmesi, hücrelerin ve organların sağlıklı çalışması için su hayati öneme sahip bir içecektir. Sıcaklıkların arttığı zamanlarda terleme ve idrarla birlikte suyun yanı sıra vücudun ihtiyacı olan elektrolitler ve mineraller de kaybedilmekte ve bunun sonucu olarak yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, bayılma hissi, nabız düşüklüğü, dolaşım bozukluğu görülebilmektedir.

Terleme ve idrar ile vücuttan kaybolan suyun mutlaka geri alınmasının ve yanı sıra kaybedilen çeşitli minerallerin de yerine konulması gerekir. Bunu birlikte sağlayabilen sıvı içeceklerden biri, kolayca ulaşılabilen ve ucuz elde edilebilen doğal maden sularıdır. Yağmur ve kar suyu gibi sular; toprak yüzünden, kayaçların yarık ve çatlaklarından derine sızıp, bu katmanları geçerken farklı nitelik ve miktardaki minerallerle temas edip onlardan bir kısmını içine almakta, yıllarca süren bu sürecin ardından depolanıp, biriktiği yerde oluşan basınç ve sıcaklıkla tekrar yeryüzüne doğru çıkarken yine çeşitli mineralleri içine alıp, daha da zenginleşen bir mineral içeriği ile yer yüzüne çıkmaktadır. Bu sular, “maden suları” olarak isimlendirilmektedir.

Maden suyu; bikarbonat, sülfat, klorit, kalsiyum, magnezyum, florid, sodyum ve potasyum yanında diğer bazı mineralleri de içerebilmektedir. Ülkemizde maden suyu tüketimi giderek artmaktadır. Maden sularında son yıllarda piyasaya aromalı, vitamin katkılı, meyveli gibi çeşitli yeni fonksiyonel ürünlerin sürülmesi de tüketimin artmasında etkili olmuştur. Mineralli maden suları farklı sağlık problemlerinin giderilmesinde, organların işleyişinin düzenlenmesi ve güçlenmesinde faydalı olmaktadır. Ülkemizde elde edilen maden sularında baskın öge bikarbonattır. Bikarbonatın mide boşalma hızını artırabildiği, sindirim hormonlarının salınımını uyarabildiği, kemik erimesini azalttığı, insülin duyarlılığını artırarak tip 2 diyabet hastalığında olumlu sonuç verdiği, idrar söktürdüğü, safra çamuru oluşumunu azalttığı, menapoz dönemindeki hanımların kalp krizi riskine karşı koruduğu belirtilmektedir. Maden sularımızın çoğu kalsiyum mineralince zengindir. Kalsiyumun gelişme, kemik ve dişlerin sağlığına etkisi yanında, kas kasılmasının önlenmesine katkı yapması, sinir uyarı sisteminin iyi çalışmasına yardımcı olması, hormon ve enzim salgılanmasına ve kanın pıhtılaşmasına katkı gibi pek çok biyolojik işlevi vardır.

Bu mineral vücut tarafından üretilemediğinden mutlaka dışardan gıdalarla veya içeceklerle alınma zorunluğu vardır. Özellikle süt ve süt ürünlerini tüketemeyenler, laktoz alerjisi olanlar için maden suyu iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Kalsiyumca zengin olan maden suları; uykusuzluğa engel olabilmekte, bağırsak hareketleri ve mide fonksiyonlarının düzenlemesine, kemik erimesi riskinin, yüksek tansiyonun, kolon kanserinin, böbrek taşları oluşmasının ve bel çevresi kalınlaşmasının önlenmesine katkı sağlayabilmektedir. Maden sularında bolca olan sodyum, kanda ve hücrelerarası sıvıda bulunmaktadır. Vücuda yiyecek ve içeceklerle alınıp, fazlası vücuttan ter ve idrarla atılmaktadır. Maden suyunda bu mineralle birlikte potasyum vücutta sıvı dengesini sağlamaktadır. Sodyum, sinir iletilerinin sağlıklı şekilde iletilmesine ve kasların doğru şekilde çalışmasına katkıda bulunurken, potasyum kalp-damar sağlığını desteklemektedir.

Ancak, fazla sodyum içeriğine sahip olan maden suları tansiyonu yükselteceği için, sodyumu az içeren maden sularının tercih edilmesi önemlidir. Hücre fonksiyonlarının düzgün olabilmesi bakımından gerekli olan bu minerallerin yanı sıra bulunabilen diğer bir mineral, magnezyumdur. Vücutta kemikte, kasta, yumuşak dokuda olan magnezyum, bağırsakta emilir, kemikte depolanır ve böbrekten atılır. Vücutta kas kasılması, diğer minerallerin yaptığı sinirler arası iletişimin, sağlanması, potasyum ve kalsiyumun hücre zarından aktif taşınması, enerji kaynağı olan ATP’nin düzgün, kan damarlarının iyi bir şekilde çalışmasında etkilidir. Magnezyumun klorürlü formu, sedef ve alerjik reaksiyonların önlenmesinde önemlidir. Maden sularında bulunabilen klorür, askorbik asit, folik asit, beta karoten, demir alımını sağlamaktadır. Klorürlü maden suları; suyun geçişi ve elektrolit salınımını uyararak bağırsak hareketliliğini düzenler, mide fonksiyonuna yararlıdır. Bazı maden suları klorür ve sodyuma ek olarak iyot ve brom içeriyorsa, iltihap önleyici özelliğe sahiptir. Maden suyunda bulunan florür, diş ve kemik sağlığında etkili olan ve diş çürüklerini engelleyen bir mineraldir, ancak florür oranı 1.5 mg/lt den fazla olan maden suları 0-7 yaş çocukları için uygun değildir. Sülfat ise kalın bağırsak fonksiyonlarını artırıcı, safra kesesini çalıştırıcı ve safra yapımını artırıcı etkiye sahiptir. Mineral eksikliğini karşılamada ve bazı rahatsızlıkların giderilmesi veya azaltılmasına yardımcı olan maden suyu; özellikle çocuklar, gençler, hamile ve menopozdaki hanımlar ve yaşlılarda ön plana çıkan kalsiyum, magnezyum, sodyum ve florür gibi minerallere olan gereksinimin karşılanmasında, önemli bir kaynaktır.

Gerek meyveli ve gerekse normal maden suyuna içimi kolaylaştırıcı ve içeriği sabitleyici etkileri nedeniyle karbondioksit gazı eklenmektedir. Karbondioksit gazı dilimizle temas ettiğinde tat algılayıcıları uyuşturduğu için, mineral tadı algılamasını baskılayarak içimi kolaylaştırmaktadır. Kişilerin sağlık durumlarına uygun maden suları çeşitlerinin seçilmesi, şeker tüketimini azaltmak için aromalı olmayan maden sularına öncelik verilmesi gerekmektedir. Öğünlerden sonra, spor yapınca, ağır işlerde çalışınca, sıcak havalarda maden suyu gibi elektrolitlerce zengin içecekler tüketmek vücudun su ve mineral ihtiyacını karşılaması bakımından önemlidir. Vücudun her gün solunum, idrar, dışkı ve ter ile kaybettiği suyun, su ve sulu besinlerle yerine konulması gereklidir. Bu suyun yerine konulmasında kendisine özgü lezzeti olan, sağlık yönünden yararlı, ancak tüketim sıklığı ve miktarına dikkat edilmesi gereken, kalorisi diğer gazlı içeceklere göre daha düşük ve yaz aylarında kaybettiğimiz mineralleri karşılayabilecek saf, doğal bir içecek olarak maden sularının şeftali püresi, salatalık dilimleri, çilek suyu, kiraz suyu veya kavun püresi ile ve şeker hastalığı yok ise balla zenginleştirilerek tüketilmesi yararlı olabilmektedir.