Yaz aylarının başlaması ile artan hava sıcaklıkları vücutta birçok dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Vücuttan terleme ile kaybettiğimiz su, vitamin ve mineralleri beslenme yoluyla geri koymamız sağlıklı yaşam için önemlidir. Bu sıcaklarla başa çıkmak için, ağır yiyeceklerden kaçınıp zeytinyağı ile yapılan sebze yemeklerine yönelmek ve bunların yanında su ihtiyacımızı karşılayacak sulu yoğurt, cacık, limonata, soğuk çorbalar veya bol yeşillikli salata çeşitleri tüketmek tercih edilmelidir. Etsiz olarak su, zeytinyağı (yoksa herhangi bir sıvı bitkisel yağ), sebze ve baharatların eklenmesi ile pişirilen yemekler soğuk yemekler ve zeytinyağlı yemekler olarak adlandırılmaktadır.
Yazın en popüler sebzelerinden olan ve pek çok çeşidi ile sofralarımıza giren patlıcan sebzesinden yapılan “imambayıldı” bu sıcaklarda tüketilebilecek zeytinyağlı veya soğuk yemekler için iyi bir örnektir. İmambayıldı yemeğinde ana malzemeler patlıcan, soğan, sarımsak, istenirse yeşil ve/veya kırmızıbiber, domates ve baharatlardır. Patlıcanlar bütün olarak alacalı şekilde soyularak tuzlu veya eşit oranda limon: sirkenin konulduğu suda bekletilerek, patlıcanın bünyesinde olan ve onarıcılığı veren suyun çıkması sağlanır. Patlıcana mor rengi veren antosiyanin, nausunindir. Bu bileşik aynı zamanda patlıcana acı tadı veren fenolik bileşiktir. Patlıcan doğranınca hücreleri hasar görmekte ve hava ile temas eden bu hücreler kahverengine dönmektedir. Bunu önlemek için su içinde bekletme işlemi yapılmakta ve renk kaybı ve kızartmada aldığı yağ miktarı azaltılabilmektedir (eğer patlıcanlar kabukları soyulmadan fırında pişirilecekse suda bekletme işlemine gerek kalmamaktadır).
Bu yemek için suda bekletilen patlıcanlar kurulandıktan sonra ya bütün halinde kızartılmakta veya fırında pişirilmektedir. Patlıcan, süngerimsi dokusu sayesinde pişirme esnasında kullanılan malzemelerin aromasını ve özellikle yağı fazlasıyla emerek kendi lezzetini artırmaktadır. İmambayıldı genellikle patlıcan kızartılarak yapıldığı için bünyesine %55 oranında yağ çektiği ve vücuda giren yağ miktarının fazla olduğu bildirilmektedir. Vücuda yağ alımı ise kalori miktarını artırmakta ve sağlık açısından da risklere neden olabilmektedir. Kızartılmış olarak seviliyorsa, derin yağda (çok yağda) kızartmak patlıcanın rengini, lezzetini ve dokusunu etkilemektedir.
Fazla yağ tüketimi kalp, kanser, diyabet, yüksek tansiyon riskini artırdığı için fırında veya airfryer (sıcak hava fritözü) da pişirmek daha sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Patlıcan 95 0C veya üzerinde pişirildiğinde, antioksidan kapasitesini artıran fenolik madde içeriğinin yükseldiği, yapılan araştırmalarda belirtilmiştir. Kızartılmadan pişirilen patlıcanlar boydan yarılarak içi çatalla ezilip kayık haline getirilmeli ve içine lezzeti ve tadı artırmak için bir fiske tuz, şeker, karabiber eklenip, az bir sıvı yağ püskürtülmelidir.
İmambayıldının içi için, bir tencereye sıvı yağ konulup doğranmış soğan eklenip kavrulmalı ve üzerine ezilmiş sarımsak eklenerek az kavrulduktan sonra doğranmış domates, istenirse biber, şeker, tuz eklenerek suyu çekinceye kadar pişirilmeli ve üzerine ince kıyılmış maydanoz eklenip, hazırlanmış patlıcanların içine doldurulup, az su ve yağ karışımı (su ve sıvı yağ karışımı) ile pişirilmelidir. İmambayıldı A,B (B1, B2, B3, B6, B9), C, E vitaminleri yönünden zengin olup, potasyum, kalsiyum, magnezyum, manganez, bakır vb. mineralleri, pek çok fito kimyasal olan polifenoller, karotenoidler, organa- kükürtlü bileşikler içeren bir gıdadır. Enerji içeriği düşük ve posa içeriği yüksektir.
Patlıcanın yanı sıra domates, soğan, sarımsak, gibi sebzeleri içeren bu soğuk yemek, A vitamini deposu olduğu için gözler ve cilt için, B6, C vitamini ve potasyumu birlikte içermesi ile kalp sağlığı için faydalıdır. İçerdiği karotenoidler bağışıklık yükseltici, tokluk hissi verici, karaciğer yağlanmasını, kanser ve kalp hastalığı oluşumunu önleyici, katarak oluşma riskinin düşürücü etkilerde bulunurlar. İçeriğinde bulunan ve daha çok yağlardan gelen E vitamini, bu karotenoidlerin oksidasyonunu engelleyerek vücuda yarayış etkisini yükseltmektedir. Isıtma ve pişirme işlemleri de bunlardan bazılarının etkisini artırabilmektedir. İmambayıldı yemeğinin içerdiği sebzelerdeki tat, koku ve rengi oluşturan flavonoidlerdenquersetin ve kaempferolalerji önleyici, mikrop öldürücü, kalp-damar sağlığını koruyucu, kanser önleyici özelliğe sahiptir.
İçerdiği antosiyaninler antioksidan özellikleri sayesinde stres, dengesiz beslenme, sigara ve alkol kullanımı, olumsuz çevre etkileri ile oluşan serbest radikaller adı verilen bileşiklerle savaşırlar. Vücudumuzda bu bileşiklerle savaşan, bunlara karşı koyan elemanlar bulunmaktadır(ancak bu elemanlar bazen yetersiz kaldığında beslenmemizle dışardan aldığımız antioksidanlar önemli olmaktadır). Bunlar yaşlanmayı önleme, beyin hücrelerinde hasarı engelleme, kan basıncı ve şekeri düzenleme, cilt ve göz sağlığını koruma, bağışıklığı yükseltme gibi özelliklere sahiptirler. Bu yemek bağırsak sağlığını koruyan, bağırsak kanserini engelleyip, kan şekerini düzenleyen liflercede son derece zengindir.
İmambayıldı; bize ulaşan geleneksel bir gıda çeşidi olup, bol miktarda vitamin, mineral, lif içeren, hazırlanması kolay, oldukça ucuza mal olan bir gıdadır. Bünyesinde eksik olan karbonhidrat ve protein, mercimekli bulgur pilavı, nohutlu pirinç pilavı, soğuk yoğurt aşı, cacık ile birlikte tüketilerek giderilebilir.