Altı muhalefet partisini bir araya getiren Millet İttifakı 22 Şubat 2022 günü kuruldu. Millet İttifakı,12.kez yapılan toplantının ardından cumhurbaşkanı adayı konusunda ortak bir anlayışa ulaştıklarını ve kararlarını 6 Mart'ta açıklayacaklarını duyurdu. Ancak, Meral Hanım daha attığı imzanın mürekkebi kurumadan, Millet İttifakı'nın fikir babası olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmediğini ilan ederek birlikte yürüdüğü bir lideri daha yarı yolda bıraktı.
Doğrusu Meral Hanım'ın bu tavrı beni hiç şaşırtmadı. Çünkü, Sayın Akşener'in geçmişten bugüne kadar siyasi profilini ve tahayyüllerini (!) dikkatle izleyen biri olarak bu tavrı bekliyordum. Sadece bu tavrı hangi zaman diliminde sergileyeceğini merak ediyordum….
KİMSEYİ BEĞENMİYOR!..
Sol cenahtan bazı çevrelerin bile (En başta Eskişehir'dekiler…) Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla övgüler dizdikleri Meral Akşener'in kim olduğunu yeniden hatırlatmanın zamanı geldi...
Sayın Meral Akşener, 1995 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) Kadın Kolları Başkanı iken aynı yıl yapılan genel seçimlerde DYP'den Kocaeli milletvekili olarak Meclis'e girdi. 'Başbuğ' olarak söz ettiği Alparslan Türkeş, bu tarihte MHP'nin genel başkanıydı.
Üniversite yıllarında 'Maocu (!)' kocasını bile 'Ülkücü' saflara çekmekle övünen Asena Meral, siyaset yaşamına başlarken nedense Alparslan Türkeş'i değil Doğru Yol Partisi'ni ve Tansu Çilleri tercih etti.
Akşener, 3 Kasım 1996'da 'devletin bağırsaklarını ortaya döken' Susurluk kazası sonrası İçişleri Bakanlığı'ndan istifa eden Mehmet Ağar'ın yerine geçti. Ancak, bir süre sonra Çiller'in karşısında Yalım Erez'in yanında yer aldı. Akşener'in gözü Çiller'in koltuğundaydı. Eğer Erez, Çiller'in yerine DYP'nin başına geçmiş olsaydı, parti aslında Akşener'in denetiminde olacaktı.
Daha sonra DYP'de 'ikbal' kapısının kapandığını gören Akşener yeni arayışlar içine girdi ve AKP'nin kuruluş sürecine dahil oldu. Bu süreçte yolları Erbakan'a bayrak açan Erdoğan, Gül ve Arınç ile birleşti. Sayın Akşener'in bu 'üçlü' ile bağlantısı da uzun sürmedi.
Erdoğan'la düştüğü anlaşmazlık nedeniyle partiye katılmaktan son anda vazgeçti.
Meral Hanım 2001'de bu kez de MHP'nin kapısını çaldı. Devlet Bahçeli döneminde partiye katılan Akşener, 2007'de milletvekili seçildi
ve Bahçeli'ye siyasi işler alanında başdanışmanlık yaptı. Akşener, Kasım 2015 seçimleri sonrasında yaptığı kurultay çağrısının ardından bu kez de Bahçeli'nin bir numaralı muhalifi oldu.
MHP'de başdanışmanlıktan Meclis Başkan Vekilliği'ne kadar yükseldikten sonra Bahçeli ile ters düşen ve genel başkanlık yarışının dışında kalan Akşener'in yeni bir parti kurmaktan başka şansı kalmadı...
VASİYETE NE OLDU?..
Tarih 23 Eylül 2022. Çok değil altı ay önce. Meral Akşener İzmit'te masadaki ortağı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu anlatırken şöyle diyordu; 'Ben sülaleme Kılıçdaroğlu'nu çocuklarıyla birlikte vasiyet ettim. Kendisine gittim 15 milletvekili talep ettim. Bu demokrasiye dair yönelik bir talepti. Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım.'
Tarih 3 Mart 2023 Cuma. Sayın Akşener bu kez 'sülalesine vasiyet ettiği' Kılıçdaroğlu'nun masadaki tüm liderlerin talebiyle aday gösterilmesine karşı çıkıyor. Hem de 'Kıskaç, dayatma, ölüm ile sıtma, kumar masası, noter masası' gibi ağır benzetmeler yapıyor. Aylardır baş köşede oturduğu Altılı Masa'nın 'millet iradesini yansıtma vasfını kaybettiğinden' söz ediyor. Kılıçdaroğlu'nu ima ederek 'kişisel hırslardan' söz ediyor.
Konuşmasının siyasi etik anlamında en tartışılacak bölümünde ise, CHP'den belediye başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a çağrı yaparak adaylıklarını ilan etmelerini istiyor.
Böylece, masadan kalkarken uzun zamandır yol arkadaşlığı yaptığı kişilere yönelttiği suçlamalar bir yana CHP içindeki isimlere de siyasi ahlakla uyuşmayan bir yol öneriyor ve CHP'nin iç işlerine karışma nezaketsizliğini gösteriyor.
YANLIŞ STRATEJİNİN SONU…
Meral Hanım'ın hangi nedenle 'aldığı veya aldırıldığı' henüz netleşmeyen bu derin kararı, mevcut iktidarın kurmaya çalıştığı rejimi kabul etmeyen farklı görüşlerdeki milyonlarca yurttaşın Kemal Kılıçdaroğlu'nun etrafında eskisinden çok daha fazla kenetlenmesini sağlayacak ve Kemal Bey'e seçimleri kazandıracaktır.
Meral Akşener ise 'her yönden kaybeden' taraf olarak eski dönem siyasetçileri arasında yerini alacaktır…