Koronavirüs teşhisi konan hasta sayısı her geçen gün artıyor. Maalesef ölen hasta sayısı da öyle. Ben bu köşe yazısını yazarken vaka sayısı 9 bin 217. Sanırım siz bu yazıyı okurken bu sayı 10 binin üzerine çıkmış olacak. Bugüne kadar birçok gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı insanlık ama savaşlar ve salgınlar bu yüzleşmelerin en acısı. İşte bu noktada salgının üstesinden gelmek adına hepimizin gözü kulağı bilim insanları ve sağlık emekçilerinde şu an.

RİSK ALTINDA ÇALIŞIYORLAR

Dünyanın her yerinden sağlık emekçilerinin videolarını, fotoğraflarını görüyoruz. Hepsi çok zor şartlar altında, hastalığın kendilerine de bulaşma ihtimaliyle gece gündüz çalışıyorlar. Hatta İtalya'da 51 doktor koronavirüsten yaşamını yitirdi. Türkiye'de de virüs bulaşan sağlık emekçileri var. Dün SES Şube Başkanı Doktor Birtürk Özkavak ile yaptığım röportajda kendisi şöyle bir ifade kullanmıştı: 'Evde çocuklara risk yaratıp yaratmadığımız korkusu ve sürekli her girip çıkmada tetikte olma hali yorucu oluyor. Nerdeyse son 15 gündür bu tempo devam ediyor.' Bu ifadeler sağlık emekçilerinin içinde bulunduğu psikolojiyi anlatıyor. İnsanlık, bilim insanlarına ve sağlık emekçilerine çok şey borçlu..


BİNLERCE KEZ TEŞEKKÜR

Dışarda devam eden bir hayat var. Bu hayatı devam ettiren binlerce işçi, emekçi var. Birçok insan evden çalışma sistemine geçti. Sadece market alışverişi için dışarı çıkıyor. Belki bunun için bile çıkmıyor. İnternetten sipariş veriyor ve kuryeler kapısına getiriyor. İşte tam da bu noktada hayatı devam ettirenler işin içine giriyor. Kuryeler. Onlar hala sokaklarda kapı kapı geziyor. Belediye işçileri hala sokakları, parkları temizliyor. Biz gece tam uyuyacakken belediyenin çöp arabası geliyor ve işçiler çöpleri topluyor. Ardından market çalışanları, tır şoförleri(!), fabrikalarda çalışan işçiler, servislerde dip dibe işe gitmek zorunda olan emekçiler, inşaat işçileri… Ve meslektaşlarım. Sahada çalışan kameraman ve muhabir arkadaşlarım. Onlar da sahada halkın haber alma hakkı için çalışıyor. Hatırlatalım, İran'da 19 gazeteci koronavirüse yakalanmıştı. İşçiler, emekçiler, basın mensupları ve sokakta hayatı devam ettiren nice insan… Hepinize binlerce kez teşekkür!

-------

ESKİ'YE KULAK VERİN

ESKİ Genel Müdürlüğü 25 Mart'ta sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Paylaşım şuydu: 'Covid 19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde kişisel hijyen önemli fakat su israfı ise çok yüksek. Su yoksa sabunun da bir anlamı olmayacak dolayısıyla virüs ile mücadelede su tasarrufu çok önemli. Suyumuzu dikkat ile kullanalım aksi takdirde susuzluk ile mücadele kaçınılmazdır.'

VATANDAŞ YARDIM BEKLİYOR

Su israfına dikkat çekiliyor son günlerde ve barajların doluluk seviyesi düşmeye başladı maalesef. Bireysel tasarruf tabi ki çok önemli ama Türkiye'nin birçok ilinde belediyeler şehrin merkezindeki iki-üç caddeyi işçilere yıkatarak virüsle mücadele edeceğini zannediyor. Sokak yıkama fotoğrafları, videoları.. Bunların israf olduğunu düşünüyorum. Sokaklar tabi ki temizlenmeli ama belediyeler virüsle mücadele kapsamında sokakları yıkamak yerine özellikle ihtiyacı olan insanlara maske, eldiven, el dezenfektanları, temizlik maddeleri ve sağlıklı beslenebilmeleri adına gıda yardımı yapabilir.